"İnsan, bir damla kan ve bin endişe" demişti Şirazlı Sadi. Gücün rahminde biten binde bir endişe; sahip oldukça şehveti kışkırtan tuzlu arzuları doğurur kimi zaman. Gücü arzulamak belki bir fıtrat meselesidir; ancak var oluşu güç ile temellendirmek arzuların sınırlarına sığmaz; hırsın kapılarına dayanır. İç dünyanın kirli odalarında barınan hırsın kapısı, her vurulduğunda biraz daha aşınır. O odanın en kirli yanı şüphesiz bir kez atılan adımı dahi bir bataklık misali içine çekmesi ve dönülmez bir yol oluşudur.