https://i.pinimg.com/
GASTRONOMİ

Yemek Tarihinde Dönüm Noktası Niteliğindeki Keşifler I

18 Eyl 2022

Bugün yediğiniz en basit yemekler bile varlığını, yemek tarihinde yapılan büyük keşiflere borçlu. Dilimlenmiş ekmek kimin fikriydi? İlk konserve, hangi ihtiyaca binaen yapıldı? Toprağa çukur kazılarak üretilen ilkel fırınlardan mikrodalga fırınlara nasıl geçildi? Hadi gelin, yemek tarihinin yönünü değiştiren ve mutfak dünyasına bugünkü şeklini veren icatların bir kısmına göz gezdirelim.

https://william-golding.co.uk/

Ateş


Elbette bu kadar eskiye gitmeyeceğiz. Yoksa işin içinden çıkamayız. Ancak yine de, yemek tarihimiz adına, ateşin keşfine, saygı duruşu eşliğinde selam vermeden geçemezdik.
İnsan türünün ateşle buluşmasının aşağı yukarı 1.7 milyon yıl öncesine dayandığı düşünülür. İlk olarak ısınmak ve tehlikelerden korunmak için kullanılmaya başlayan ateşin, insanın beslenme tarihinde, açık ara en önemli buluş olacağı o tarihlerde bilinemezdi elbette. 

https://i.ytimg.com/

Fırın


Ateş bulunmuştu bulunmasına fakat bir süre sonra (epeyce bir süre) insanların, yiyecekleri kontrollü sıcaklıklarda, eşit şekilde pişirme ihtiyaçları baş gösterdi. Ki bu ihtiyaçlarını, etrafa açık alevler saçan vahşi bir ateşle karşılamaları mümkün olmuyordu. Bunun için fırının keşfedilmesi gerekiyordu.

İlk fırınların tarihi, 30 bin yıl öncenin Orta Avrupa’sına kadar uzanıyor. Toprağa kazılmış, ısıyı ileten taşlarla kaplı büyük çukurlar, ilkel fırınlar olarak kabul edilebilir. Sıcak kömür ya da kül, yiyecekler için tutarlı bir ısı sağlıyordu. Ve üstteki kir tabakası da bu ısıyı muhafaza ediyordu. Söz konusu toprak fırınlar, yiyecekleri düşük sıcaklıklarda, ağır ağır pişiriyordu.

Tabii içerikler o günden bugüne epeyce değişti. Zira en eski toprak fırınların yakınlarında bulunan kemikler gösteriyor ki, tarihin ilk barbekülerinde pişen ana yemekler genellikle mamutlar oluyordu! 

https://www.lookandlearn.com/

Konserve


Günümüzden yaklaşık 2 sır önce, Napolyon Savaşları zamanında, Fransız hükümeti yiyecekleri daha uzun süre koruyabilmek için bir icat peşine düştü. Hatta bunun için bir ödül bile belirlemişlerdi. Yiyecekleri daha uzun süre koruyabilmek için en iyi işe yarar icadı bulana 12.000 Frank vereceklerini açıklamışlardı.

Bunun üzerine insanlar harekete geçti. Ve 1809 yılına gelindiğinde Nicolas Appert adında bir mucit, reçeli kaynattıktan sonra kavanoza boşaltınca kavanoz kapağının açılmadığını ve açılmadığı sürece de içindeki reçelin bozulmadan korunabildiğini fark etti. Bunu fark etti etmesine fakat bu dönüm noktası niteliğindeki düşüncesini daha ileriye taşıyamadı. Onun bıraktığı noktadan işi, Fransız mikrobiyolog ve kimyager Louis Pasteur devraldı. Pasteur, meselenin yalnızca sıcaklık veya ısı olmadığını, aynı zamanda hava da olduğunu söyledi ve “pastörizasyon” olarak bildiğimiz konserve yönteminin gelişmesini sağladı. İlk olarak cam kavanozlarla yapılan koserveleme işlemi zamanla teneke kutulara kadar ilerledi. Şu anda pek çok yiyeceği teneke kutular içinde satın alabiliyor, uzun yıllar bozulmadan saklayabiliyor, yanımızda taşıyabiliyor ve dilediğimiz şeyi, dilediğimiz zaman yiyebiliyoruz. Teşekkürler Appert. Teşekkürler Pasteur. 

https://www.bbvaopenmind.com/

Konserve Açacağı


Konserve keşfedilir de, açacağı keşfedilmez mi?
1800'lerin başında modern konserve icat edildikten sonra, uzun yolculuklarda veya sert kış aylarında besleyici yemekler yemek artık çok daha kolaydı. Ama belki de konserve kadar önemli olan bir şey vardı; bu kutuları açabilmek. İlk konserve açacağı, teneke konservelerin icadından ancak elli yıl sonra bulunabildi. 

Amerikalı mucit Ezra J. Warner, 1858'de primitif bir konserve açacağı tasarımının patentini aldı. Açacak, kapağı delecek kadar keskin bir bıçağa ve kutunun dışını korumak için bir koruyucuya sahipti. Warner'ın tasarımı hiçbir zaman büyük rağbet görmedi ama İç Savaş sırasında askerler tarafından kullanıldı. Ve o tarihten sonra konserve açacağı, çeşitli güncellemeler geçirerek, zaman içinde günümüzde kullanılan şekline ulaştı. 
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?