unsplash
BİLİM

Yaşamın Erken Evrelerindeki Deneyimlerin Genler Üzerine Etkisi

20 Ara 2022

University College London (UCL) araştırmacıları tarafından meyve sineklerinde yürütülen yeni bir çalışma, erken yaşam deneyimlerinin genlerin aktivitesini ileriki yıllarda etkileyebileceğini ve hatta ömür uzunluğunu da değiştirebileceğini belirtiyor. Geçmiş genler aracılığıyla da peşimizi bırakmıyor olabilir mi?

1.5 Bardak

unsplash
Bilim adamları, yaşamlarının erken dönemlerinde yüksek şeker içeren bir diyetle beslenen meyve sineklerinin, yetişkinlikte diyetleri normal düzeyde şeker içerse bile daha kısa yaşadıklarını ortaya koyduktan sonra bu bulguyu açıklayan mekanizmayı ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Bu erken yaşam deneyimlerinin, DNA'nın 'paketlenmesi' olarak görülebilen, DNA’nın ve proteinlerin bir karışımı olan kromatinde değişikliklere neden olduğunu ve genlerin yaşamın sonlarında farklı şekilde ifade edilmesine yol açtığını belirtiyorlar. Gen ifade hafızasının gen aktivitesini etkilemek için ömür boyu nasıl devam edebileceği bilinirse, sağlığı korumak ve insanların daha uzun süre sağlıklı kalmasını sağlamak için yaşamın ilerleyen dönemlerinde bu değişikliklere karşı koymanın yolları bulunabilir.

unsplash
Nature Aging'de yayınlanan çalışmada, bilim adamları 'hafıza' gen ifadesinin yaşam boyu devam edebileceği ve yaşamın ileri dönemindeki sağlığı iyileştirmek için yeni bir hedef sunabileceği üzerine yoğunlaşıyor. Baş yazar Dr Nazif Alic (UCL Sağlıklı Yaşlanma Enstitüsü, UCL Biosciences), yaşlılıkta sağlığın, kısmen bir kişinin gençlikte ve hatta anne karnında yaşadıklarına bağlı olduğunu söylüyor. Burada, bunun gerçekleşmesinin bir yolu olarak, gençlerde gen ifadesindeki değişikliklerin, ömrün yarısından daha uzun bir süre sonra sağlığı etkileyen bir "hafıza" oluşturabileceğinden bahsediyor. Bir hayvanın veya insanın yaşamının erken dönemlerinde meydana gelenler, genlerinin yaşamının ileriki dönemlerinde yaptıklarını iyi veya kötü yönde değişime uğratabilir. Örneğin, yaşamın erken dönemlerinde kötü bir beslenme, yıllar içinde sağlıklı beslenme biçimi benimsenmiş olsa bile, genlerin ifade edilme biçimini değiştirerek, yaşamın ilerleyen dönemlerinde metabolizmayı değiştirebilir. Ama neyse ki, bunu tersine çevirmek pekala mümkün görünüyor.

unsplash
Önceki çalışmalarında araştırmacılar, yüksek şekerli bir diyetin, glikoz metabolizmasında yer alan ve uzun ömürlülüğü etkilediği bilinen dFOXO adlı bir transkripsiyon faktörünü inhibe ettiğini belirtiyorlar. Transkripsiyon faktörleri, gen ekspresyonunun ilk ve anahtar adımı olan, DNA'dan haberci RNA'ya bilginin transkripsiyonunu veya kopyalanmasını düzenleyen proteinler olarak biliniyor. Bu çalışma için de araştırmacılar, sineğin yetişkinliğinin ilk üç haftasında dişi meyve sineklerindeki düzeylerini artırarak dFOXO'yu etkinleştiriyorlar. Bu, normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak beklenebilecek bazı değişiklikleri etkisiz hale getirmesiyle yaşamın sonuna doğru sağlığı iyileştiriyor ve meyve sineklerinin ömrünü bir aydan daha fazla (meyve sineği ömrünün yarısı) uzatıyor. Araştırmacılar, bu bulgularının insanların yaşlılığındaki sağlığın da incelenmesine ve iyileştirilmesine yol açabileceğini söylüyor.

pexels
Heyecan veren bu çalışma, Biyoteknoloji ve Biyolojik Bilimler Araştırma Konseyi ve Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından destekleniyor ve UCL, Glasgow Üniversitesi ve Imperial College London'dan araştırmacıları ekibinde bulunduruyor. UCL Sağlıklı Yaşlanma Enstitüsü'ndeki araştırma, yaşa bağlı hastalıkların nedenlerini anlamak ve ileri yaşlarda insan sağlığını iyileştirmek için yaşlanmanın biyolojik mekanizmalarını keşfetmeyi amaçlıyor. Yaşlanmanın ve oksidatif stresin getirebildiği hastalıklar için bu mekanizmanın aydınlatılmasının iyi bir çözüm olabileceği konusu merak ediliyor.

DNA, özel bir şekilde paketlenebilen, yeni neslin oluşması için gerekli bilgiyi taşıyan muazzam bir gen dizisi ve onun sayesinde eşsiz bir genetik mekanizma işliyor. Yaşamın erken yaşlarında kazanılan deneyimler yıllar geçtikten sonra insanoğlunun önüne gelebiliyorsa bu genetik mekanizmanın muhteşem bir de hafızası olduğu kabul edilebilir. Bu bilgiler ışığında hayatımızın her anında deneyim kazanırken hafızaya da iyi etkiler bırakabilir miyiz? En azından deneyebilir miyiz? Bu soruların cevabını sorgularken bilim yine bizi şaşırtan ve hayran bırakan bilgiler sunabilir.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?