google
SPACE

Uzaylılar Bizi Gözlemliyor Olabilir mi?

21 Haz 2023

Uzayı gözlemliyor, sinyal gönderiyor, Voyager gibi uzay araçlarıyla evrenin derinliklerine mesajlar yolluyoruz. Tek bir amacımız var; dünya dışı akıllı yaşamı keşfetmek veya -oradalarsa- onların bizi bulmalarını sağlamak. Ancak Harvard Üniversitesi’nden bir profesör, bu düşüncenin tam tersi bir iddia ortaya atıyor: “Peki ya dünya dışı varlıklar zaten bizi gözlemliyorsa?”

Arrival
Geçtiğimiz haftalarda NASA bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının temel amacı, UFO yani “Tanımlanamayan Uçan Cisim” kavramını güncellemekti. Her ne kadar bu toplantı “NASA, uzaylıları kabul etti!” şeklinde yorumlansa da aslında yetkililerin asıl amacı kavram karmaşasını ortadan kaldırmaktı. Bu nedenle de artık gökyüzünde tanımsız bir cisim gördüğümüzde buna UFO demek yerine UAP yani “Tanımlanamayan Hava Fenomeni” diyeceğiz. 
Aslında böyle bir yönteme başvurulmasının temel sebebi, UFO olarak tanımlanan bildirimlerin yeterince şeffaf olmamasıydı. Örneğin 2021 yılındaki ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Dairesi’nin yayımladığı bir rapora göre, 2004 ile 2021 yılları arasında, çoğunluğu askeri görevlilerden yapılan “tanımlanamayan cisim” ihbarlarının neredeyse tamamı, değerlendirme yapılacak kadar net veriler içermiyordu. 

Prof. Avi Loeb - Harvard Üniversitesi
Bu sorunla baş edebilmek için başlayan Galileo Projesi ise kafa karışıklığını gidermeyi amaçlıyor. Özellikle dünya dışındaki herhangi bir akıllı yaşamın veya akıllı yaşamı işaret edebilecek teknolojinin, bilimsel verilerle ve şeffaf bir şekilde ortaya konmasına odaklanan Galileo Projesi, Harvard Üniversitesi’ndeki bir gözlemevi üzerinden faaliyet gösterecek. “Peki ya uzaylılar bizi gözlemliyorsa” sorusunu soran kişiyse bu projenin astronomları arasında yer alan Prof. Avi Loeb’dan başkası değil… 
Uzun zamandır dünya dışı akıllı yaşam üzerine çalışan astronom Loeb’i, bilimsel olduğu kadar böylesine sıra dışı bir soru sormaya yönelten olaysa “Oumuamua” asteroidinin ortaya çıkışına dayanıyor. 

Oumuamua - artstation.com

19 Ekim 2017 tarihinde, Hawaii’deki gözlemevinde bulunan Pan Starrs isimli teleskopla gökyüzünü izleyen Robert Weryk, inanılmaz derecede garip bir gök cismi keşfeder. İlk etapta bu gök cisminin bir kuyruklu yıldız olduğunu düşünür. Ama gelen verilen kafa karıştırıcıdır. Çünkü sonraları Oumuamua adını alacak asteroid inanılmaz derecede düzgün ve parlak bir yüzeye sahiptir. Daha net bir ifadeyle doğada veya evrende, kendiliğinden olamayacağını düşüneceğimiz kadar özel bir şekli vardır.

Ama Oumuamua ile ilgili gizemler bununla bitmiyordu. Bu ilginç gök cismi, Dünya yörüngesine girdikten günler sonra keşfedilmişti; çünkü inanılmaz derecede hızlı hareket ediyordu. Çok geçmeden Oumuamua’nın Güneş Sistemi dışından geldiğini gösterdi; yani gözlemleyebildiğimiz ilk ve tek yıldızlararası gök cismine bakıyorduk! İşte bu keşif, tüm dünyadaki bilim insanlarını harekete geçirdi. 

Arrival Film
Hawaii dilinde “kaşif, öncü” gibi anlamlara gelen Oumuamua’nın doğal değil de yapay bir cisim olduğunu iddia eden ilk kişiyse yukarıda bahsettiğimiz Prof. Avi Loeb’du. Hatta Loeb, yayımladığı bilimsel bir makalede Oumuamua’nın “tuhaf ivmelenme” hareketlerine dikkat çekerek şu inanılmaz cümleleri kurar:
“Oumuamua, uzaylı bir uygarlık tarafından kasıtlı olarak Dünya’nın çevresine gönderilen, tamamen işlevsel bir uzay gemisi olabilir.” 

artstation.com
Belki de ilk defa, bir gök cisminin “uzay gemisi” olabileceğine dair cümleleri kuran kişi bir bilim insanıydı. Elbette Loeb bu düşüncesini komplo teorileriyle sarf etmemişti. Elinde çok güçlü ve sıra dışı veriler vardı. Bugüne kadar alışkın olduğumuz patates şeklindeki asteroidlere benzemeyen, kabaca silindirik formdaki Oumuamua’nın Güneş Sistemi’ndeki kütle çekimiyle açıklanamayan bir hızlanma grafiğine sahip olması oldukça garipti. 
Loeb önceleri Oumuamua’nın bu hızlanma hareketlerinin, kuyruklu yıldızlarda görülen gaz salınımına bağlı olarak değiştiğini düşündü. Ama içten içe benzer hareketleri, bir uzay aracının da yapabileceğini düşünüyordu. Bir yanda verilere dayalı önsezileri, diğer yanda mantıklı çıkarımlar dururken Loeb yeni bir bilgi daha keşfetti. 

unsplash
Oumuamua’nın Dünya’ya en yakın olduğu dönemden tam 6 ay önce; yine Güneş Sistemi’nin dışından gelen ve 1 metre çapındaki bir meteor dünyaya çarpmıştı. Bu olayın bir tesadüf olamayacağını düşünen Loeb, yıldızlararası seyahat eden bir uzay gemisinin, gezegenleri araştırırken ilk olarak sonda benzeri bir aracı Dünya ve benzeri gezegenlere gönderdiğini iddia etti. Hatta bu sondalara da “Karahindiba Tohumu” gibi ilginç bir isim verdi. Evet, tüm bu inanılmaz teorilerin sahibi Harvard gibi önemli bir üniversitedeki profesörden başkası değildi. 
Ama Avi Loeb’un durmaya niyeti yoktu. 2021 yılında, NASA’nın ve Pentagon’un yayınladığı UAP yani Tanımlamayan Hava Fenomeni olaylarını incelemeye başladı. Toplam 144 bildirimden 21 tanesindeki gök cismi olayları olağandan daha hızlı hareket ediyordu. Buradaki önemli nokta, eğer meteor gibi bir gök cismi atmosferimize giriyorsa hızlı hareket ederek optik bir ateş topu izlenimi verirdi. 

maxresdefault

Pentagon’daki AARO yani “Tüm Alanlarda Anomali Çözümleme Dairesi” başkanı Dr. Sean Kirkpatrick ve Avi Loeb ise bu 21 çok hızlı fenomende, optik ateş topu izine rastlamaz. Yani gerçek anlamda bir gariplik vardır.

Fakat Loeb, bilim camiası tarafından biraz alaya alınır olsa da bahsi geçen 21 olaya benzeyen gök olaylarının daha hassas teleskoplarla incelenmesi gerektiğine inanıyor. Bu amaçla Amerika’nın farklı bölgelerinde, sadece bu amaçla kullanılmak üzere teleskoplar inşa etmeye başlayan Loeb, eğer yeterli finansman desteğini bulabilirse dev bir projenin startını verecek.

Şimdilerde araştırmalarına devam eden Prof. Avi Loeb’un, bu kadar büyük ve inanılmaz bir projeye inanmasının ise tek bir sebebi var: Dünya dışı akıllı yaşam, çok uzun süredir bizi gözlemliyor olabilir. “Oumuamua bunlardan birisiyse ve farklı yöntemlerle izleniyorsak bunu anlayabiliriz” diyen Loeb, bilim-kurgu filmlerinden fırlamış gibi duran bu hayalin, hiç de imkansız olamayacağının altını çiziyor. Çünkü bize gereken tek şey yeterince bakmak ve daha fazla gözlemle verileri güvenilir kılmak… 

Oumuamua - artstation
Sonuçta hepimizin uzaylıları veya daha bilimsel bir ifadeyle dünya dışı akıllı yaşamı merak ettiğini söyleyebiliriz. Ama zaten var olduklarını ve hali hazırda uzun zamandır bizi gözlemlediklerini bilimsel argümanlarla kanıtlarsak, işte o zaman inanılmaz bir gerçekliğe adım atacağımızdan eminiz… 
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?