Önümüzdeki 5 gün boyunca
vikipedia
KÜLTÜR/SANAT

Uykusuzluk: Mitolojinin Gölgesinde Dehşet

22 Eyl 2022

Stephen King’in; korku ustasının uzun zamandır baskısı bulunmayan kitabı; Uykusuzluk nihayet yakın zamanda Altın Kitaplar etiketiyle ve Orhan Yılmaz çevirisiyle yayımlandı. 783 sayfalık kâbus, King’in pek çok alametifarikasını barındırırken, usul usul açılan, psikolojik derinliği belirgin anlatısıyla da okurları memnun edecek cinsten. King’in bizi yine dehşeti serbest bırakmayı sevdiği Maine’e götürdüğü kitabının Kara Kule serisiyle bağlantıları ve mitolojik karakterler ışığında tartışmaya açtığı kader, yaşam, ölüm gibi temalara dair soruları oldukça kayda değer. Gerçekle rüya sınırında gezinen hikâyesi de okuma keyfini artıracak cinsten. Uykusuzluk kesinlikle beklediğime/beklediğimize değen bir roman. Periyodik aralıklarla yeniden okuma isteği uyandırabileceğini de belirtelim.

pixabay

Bir Kitabı Beklemeye Dair


Baskısı tükenen kitapları beklemek bazen oldukça yorucu olabiliyor. Piyasanın bu konuda acımasız olduğunu, en azından okurlar gözünde acımasız olduğunu söyleyebiliriz.

Öyle ya, baskısı tükenen bir kitap, popüler bir yazara aitse, eski baskıları zor bulunuyorsa sahaflarda çok yüksek fiyatlara satışa çıkarılabiliyor.

Eh, bir anlamda elimiz kolumuz bağlı kalıyor.

Neticede söz sahibi sadece yayınevi. Yayınevinin kararını, zamanını beklemek durumundayız.

Bir yandan beklentimiz de şekil değiştiriyor.

Araya başka kitaplar giriyor. Başka yazarlar giriyor. Yahut yeni baskısını beklediğimiz kitabın yazarının diğer kitapları giriyor.

Bizse hala ümitliyiz. Bir gün o kitaba ulaşacağız.

Bazen de kitapla doğru zamanda bir araya gelebiliyorsunuz tabii.

Tıpkı Uykusuzluk’ta benim yaşadığıma benzer...

Bununla ilgili detaya geçmeden evvel, yayınevlerine karşı ufak sitemimizi sürdürelim... Evet, baskı maliyetleri çok arttı, kitap basımı günbegün zorlaşıyor, yine de satışı garanti görülebilecek yazarların eski kitaplarını da ihmâl etmeseniz keşke.

Devam edelim...

Uykusuzluk’ta yaşadığım şans, Kara Kule serisini sene içinde bitirmiş olmamla ve kitabın Kara Kule bağlantılarını bir parça daha açıkça görebilmemle ilintili.

Bu şansın, kitaptan aldığım keyfi katladığı kanaatindeyim.

Ama paniğe gerek yok, bağlantıları keşfedemeseniz dahi Uykusuzluk başlı başına çok özel, sürükleyici bir kitap.

Ve belki de King’in yazdıklarında bir felsefi boyuta değineceksek Uykusuzluk yazarın bu boyutu en fazla ön plana çıkardığı kitaplarından biri olarak tanımlanabilir. 

pixabay

Hikâyesi


“Ralph Roberts, emeklilik günlerinde eşinin yasını tutarak uzun, uykusuz geceler geçireceğini bir kez olsun düşünmemişti. Ama şimdi sevgili Carolyn’ını kaybetmiş, günden geceye, her geçen dakika daha da erken uyanmaya başlamış ve sonunda uykusuzluğun kendisini tamamen esir aldığı o tedirgin edici anlara gömülmüştü.” (Stephen King – Uykusuzluk, Altın Kitaplar, 1. Basım, Haziran 2022, Arka Kapaktan)

Arka kapak alıntısından da anlaşılacağı üzere, ana karakterimiz Ralph Roberts’ı duygusal olarak zor zamanlarında görürüz. Etkisini derinden hissettiği bir kayıp yaşamıştır ve üstelik giderek uykusuzluğun pençesindedir.

Duygusal bir kaybın farklı etkileri olabilir... Örneğin, gerçekliğin kırılması, halüsinasyonlar... Aynı durum uykusuzluk sorununda da geçerlidir. Uzun zaman uykusuz kalmak hayaller görmeye, halüsinasyonlara yol açabilir.

Bu nedenle, Ralph Roberts, Maine’in başka bir yüzünü, daha dehşet verici bir yüzünü keşfederken, ona mesafeli yaklaşırız. Yaşananların gerçekliğinden şüpheye düşeriz ki ana karakter de çabucak şüphe eşiğini geçmez.

Kısacası, hikâyede Ralph ile eşit şüphelerle ilerleriz. Ta ki kırılmalar yaşanana ve Ralph de biz de yaşananların gerçekliğine emin olana kadar.

devianart

Miti Dönüştürmek, Yeniden İnşa Etmek


Uykusuzluk’tan bahsederken, kitaba felsefi derinlik de kazandıran üç karakterden; Clotho, Lachesis, Atropos’tan yani ‘Mireler’den kısaca bahsetmek gerek...

Yunan mitolojisinde Mireler, kaderin bekçileridir. Her ölümlünün yaşam ipleri onların kontrolündedir. Hepsinin belirli bir görevi vardır ve iş birliği yaparak çalışırlar.

King bu üç mitolojik karakteri dönüştürerek Uykusuzluk’un önemli parçalarından biri haline getirir.

Çıkış noktasını mitolojik karakterler olarak belirler.

Mitolojik karakterlerin özellikleri kaynaklarda nettir, bir uzlaşı hâkimdir. Onları yeniden dönüştürmek, net özellikleri şekillendirmeyi, başkalaştırmayı gerektirir. Tabii bu aynı zamanda işlevsel de olmalıdır.

Mitolojik bir karakteri dönüştürerek hikâyenize taşıyabilir veya o karakterin özelliklerini bir karakterinize yükleyebilirsiniz. Bu tercihin anlatıma katkısı olduğu müddetçe okurda bir karşılığı olacaktır.

Amaç sadece mitolojik bir karakteri kullanmak ise de muhtemelen işe yaramayacak hatta okura itici gelecektir.

King ise hem kader, yaşam, ölüm üzerine tartışmalarıyla hem de bu karakterlerin ana çatışma unsurları olmasıyla Uykusuzluk’u bambaşka bir seviyeye taşır.

historydaily

Amaç ve Rastgele Çatışması


“[... Şimdi yanlış anlaşılmamam için dikkatle dinlemelisiniz. Olup biten her şeyin bir amacı olduğunu düşünenler var, kimileri de her şeyin şans eseri ya da tesadüf olduğunu düşünürler. Gerçek şu ki yaşam hem rasgeledir hem de bir amacı vardır, eşit ölçülerde olmasalar da...]” (Stephen King – Uykusuzluk, Altın Kitaplar, 1. Basım, Haziran 2022, Sayfa 465)

Clotho’nun aktardıkları Uykusuzluk’un kalbidir.

Hayat; kaderle doğru orantılı, her şeyin bir amaca uygun olduğu şekilde mi işler, işlemek zorundadır yoksa bazı şeyler amaçsızca, rastgele bir şekilde mi olmaktadır?

Birinden birini savunmak, uğruna mücadele etmek, eder görünmek mümkün müdür?

Tüm bu sorular kitap boyunca kafanızda döner durur... Hatta kitabın son sayfasını çevirdiğinizde de...

Uykusuzluk King severlerin muhtemelen kaçırmayacağı kitaplardan olsa da kalan herkese de tavsiyemdir...

Keyifli okumalar.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?