SİYASET
Tanju Özcan'ın Değişim ve Adalet Yürüyüşü
12 Tem 2023
Kurucu parti Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarında Atatürkçü isimlerin barınamadığı ilginç bir süreci tecrübe etmekteyiz. Cumhuriyet ve devrimlerinin sigortası olması gereken bu mukaddes parti, zaman içerisinde halktaki karşılığını ve inandırıcılığını yitirmiştir. Tüm bunlara rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık görevine inatla devam etmek istemesi, oluşturulan delege yapısından dolayı olası değişimin mümkün olmaması Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı harekete geçirmiştir.
2 Bardak
Bu içerikte ifade edilenler herhangi bir genel kanıyı değil, yazarın şahsi kanaatlerini içermektedir.
Tanju Özcan’ın yürüyüşü kamuoyunda ‘demokrat’ olarak nitelendirilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun esasında bir ‘otokrat’ olduğunu ortaya koymuştur. Zira söz konusu yürüyüş siyasi bir tercih değil, yurtseverliğin getirmiş olduğu sorumluluk ve zaruriyettir. Miadını doldurmuş muhalefeti yeniden ayağa kaldırmak ve tasfiye edilen ‘Atatürkçülüğü’ geri kazandırmak amacıyla Bolu’dan yola çıkan Tanju Özcan, Türk siyasi tarihine geçecek bir hareketin fitilini ateşlemiştir.
Genel Başkanlığa aday olmasına rağmen şahsi ve siyasi ikballeri doğrultusunda sessiz kalanlar, sorumluluk almayanlar; 'Kılıçdaroğlu zora düşerse benimle anlaşır' diyerek ufak hesapların peşine düşenler, kaybedeceklerdir.
. Lafın nereye gittiği apaçık ortadadır! Tanju Özcan, yürüyüşünün her noktasında Ekrem İmamoğlu’nun adını ağzından düşürmemesine rağmen İmamoğlu çekince içerisinde hareket etmeye devam etmektedir. Halbuki kendisi Türk siyasetinde korkaklığa ve çekinceye yer olmadığını 14 Mayıs Genel Seçimleri’nde oldukça acı bir şekilde tecrübe etmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara’da CHP Genel Merkezi’nin önünde Tanju Özcan’ı karşılamalıdır. Adaylık konusunda iddialı açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, cesaretini toplamalı ve sorumluluk almalıdır. 14 Mayıs Genel Seçimleri’nde korkunun fayda etmediğini çok acı bir şekilde tecrübe eden İmamoğlu, şayet bu süreçte gereken sorumluluğu almaz ise parti içerisindeki sonu Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile aynı olacak, önümüzdeki yerel seçimde aday gösterilmeyerek saf dışı kalacaktır.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılında icra ettiği ‘adalet yürüyüşüne’ adeta nazire yaparcasına Tanju Özcan tarafından gerçekleştirilen ‘değişim ve adalet yürüyüşü’ CHP için son çıkış kapısıdır.
Bu hareketin muvaffak olmaması durumunda parti karanlık ve çıkmaz bir sokakta mahsur kalacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Milli Şef İsmet İnönü’nün aziz hatırası CHP’ye sahip çıkmak Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan herkesin boynunun borcudur. İşte bu yüzden Tanju Özcan’a açık destek verilmelidir.
Türk siyasi tarihine geçeceğine inandığım, bazı zümrelere umut, bazılarına ise cesaret vereceğini düşündüğüm ‘Adalet ve Değişim’ yürüyüşüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan şu açıklamalarda bulunmuştur: “Dün büyük bir inançla başladık, kararlılıkla başladık. Bunun sonucunda da umutlu bir şekilde Ankara’ya giriş yapacağız. Zaten dün parti sözcüsünün açıklamalarında da değişiminden kaçınan, değişmemek için her şeyi yapan, koltuktan kalkmayı reddeden genel merkez yönetiminin ne kadar büyük panik içerisinde olduğunu gösteren açıklamalar. Tecrübeli bir siyasetçi olarak bunu söylüyorum. Dolayısıyla onların korktuğu gibi olacak. Değişim kaçınılmaz. Halk istememesine rağmen, CHP tabanı istememesine rağmen Atatürk’ün koltuğunda oturmaya devam edemezsiniz. Kaybettiniz. Lütfen gereğini yapın ve çekilin. 4 gün sonra da zaten genel merkezin önünde büyük kitleler sizi istifaya davet edecek. Kendinize bunu yaptırmayın.”
Velhasıl, Türk tarihinden ders çıkaralım. Türkiye Cumhuriyeti ve CHP ihtilalci kahramanlar tarafından kurulmuştur. Kurultay delegelerini dizayn eden, parti içerisinde bir dizi değişiklikler gerçekleştirerek yerini sağlamlaştırmaya çalışan, cumhuriyet tarihinin en müşkül sürecini tecrübe etmemize rağmen oylarını arttıramayan, halka güven vermeyi başaramayan ‘otokratlar’ devrilmeye mahkumdur.
Bu keşmekeş yönetim görevine devam edemez. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi halka karşı meşru olma ihtiyacını kaybetmiştir. Dilerim, bu kurultayda değişim gerçekleşir; aksi durumda Atatürkçüler ve cumhuriyetçiler gerekeni yapacak, kendilerine emanet edilen partiyi ‘İkinci Cumhuriyetçilerden’ geri alacaktır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?