Stresin Kapı Dışarı Edildiği Seyahatler İçin…

Sevdiği adamla/kadınla uyum içinde, sorunsuz bir tatil geçirmek seven her insanın hayalidir. Bu hayali gerçekleştirmek ise birtakım görevlerin üstesinden gelebilmekle mümkündür. Seyahatin getirdiği kaçınılmaz stresin yanı sıra, farklı (hatta kimi zaman birbiriyle çatışabilen) tatil tercihleri arasında denge kurmak, programa karar vermek, iş bölümü yapmak, seyahat bütçesini yönetmek ve tüm bunların yanında birlikte güzel vakit geçirebilmek… 

Partnerinizle ilişkiniz henüz yeni olabilir veya ortak bir banka hesabına sahip olacak kadar ilerlemiş olabilirsiniz. Her iki tarafın da kendini güvende ve huzurlu hissedebilmesi için seyahat bütçenizi birlikte belirlemelisiniz. Seyahat için en fazla ne kadar harcamak istediğiniz konusunda birbirinize karşı dürüst olmalısınız. Bu konuda partnerinizle açık bir konuşma yapmak ve bütçeyi “ekip” olarak belirlemek size konaklama, yemek, ulaşım, gezi ve daha fazlasıyla ilgili detayları organize ederken ve rezervasyon yaptırırken yardımcı olacaktır.  

Özellikle ilişkinin başlarında, partnerinizle para hakkında konuşmanın sinir bozucu olduğunu biliyoruz ancak bu konuşmayı baştan yaptığınızda, seyahat süresince sizi strese sokma ihtimali olan en büyük gerekçelerden birini bertaraf etmiş olursunuz. 

En kısa seyahat için bile planlanması gereken çok sayıda detay vardır. Seyahat için gerekli belgeleri hazır etme, otel rezervasyonu, kiralık araba rezervasyonu, aktarmalar…vb. Aslında seyahati planlamaya başladığınız andan, seyahati tamamlayıp eve döndüğünüz ana kadar tüm süreçle ilgili görev ve sorumlulukları belirleyip iş bölümü yapmalısınız. 

Bu şekilde herkes ne yapması gerektiğini bilir. Otel rezervasyonundan sorumlu kişi sizseniz, araştırmanızı yapar, seçenekleri ortaya koyar ve nerede kalacağınıza eşinizle birlikte karar verirsiniz. Bu yöntem, her aşama için geçerlidir. Herkes üzerine düşen araştırmayı yaptıktan sonra eldeki mevcut seçenekler hakında konuşabilir ve en iyisinin hangisi olabileceğine birlikte karar verebilirsiniz. 

İş bölümü yaparak, örneğin otelde danışma masasına vardığınızda aslında rezervasyonunuz olmadığını öğrenmek (çünkü her ikiniz de diğerinizin rezervasyon yaptığını düşünmüşsünüzdür…) gibi bir kabusla karşılaşma riskini ortadan kaldırmış olursunuz. Rollerinizi net bir şekilde belirlediğinizde ve planlamanızı titizlikle yaptığınızda başınız daha az ağrır. 

Hangi amaçla çıkıyor olursanız olun seyahatiniz için kabataslak bir planınız olmalı. Ve bu plan, her ikiniz tarafından onaylanmalı. 

Örneğin bir düğün organizasyonuna katılmak üzere seyahat ediyorsanız önceliğiniz elbette ki düğündür. Ancak seyahatinizden en iyi şekilde yararlanmak için öncesinde veya sonrasında bulunduğunuz şehri gezmek isteyebilirsiniz. Ve bu gezi için zihninizde bir planlama olduğunda, zamanı daha verimli ve eğlenceli kullanabilirsiniz. 

Eğer herhangi bir özel organizasyon yoksa, tamamen özgür şekilde bir seyahate çıkıyorsanız, o zaman her gün için çok katı olmasa da bir plan yapmanız işinizi kolaylaştırır. Böylece her ikiniz de seyahatten ne beklediğinizi bilirsiniz. Yola çıktıktan sonra, zamanınızın bir bölümünü “Ne yapsak acaba şimdi?”’lerle harcamak zorunda kalmazsınız. 

Ayrıca yolculuğunuza, işle veya aile ziyaretleriyle ilgili bazı yükümlülükleri ilave etmeniz gerekiyorsa da bunu en baştan yapın ve partnerinizle paylaşın. Seyahat esnasında “Teyzemlere de uğrasak mı?” ya da “Müşterim buraya çok yakın, ben bir iki saat onun yanına uğrasam?” şeklindeki girişimlerin aranızda gerginliğe dönüşmesini ve tatilinizi stresle tatsızlaştırmasını istemiyorsanız kartlarınızı en baştan açık oynayın. 

Birlikte seyahat ediyor oluşunuz, her saniyenizi bir arada geçirmek zorunda olduğunuz anlamına gelmez. Zaten büyük ihtimalle günlük hayatınızda her gün birlikte bu kadar çok zaman geçirmiyorsunuzdur. Çift olarak seyahat ederken günün çok büyük bir kısmını yan yana geçirmek durumundasınız ve bu, tek başına bile (alışık olmayan) bünyelerde hafif bir gerginliğe neden olabilir. 

Bu nedenle çift olarak seyahat ederken hem sizin hem de partnerinizin ne zaman “dinlenmeye” ve “yalnız kalmaya” ihtiyaç duyduğunu anlamak önemli. Siz havuza girmeden önce yarım saat spor yapmak istiyor olabilirsiniz ve eşiniz o sırada uykusuna devam etmek istiyor olabilir. Yapın. İhtiyacınız olan zamanı almaktan ve ona da ihtiyaç duyduğu zamanı vermekten korkmayın. Böylece kendinizi, seyahat planının geri kalanı için daha hazır, yenilenmiş ve rahatlamış hissedeceksiniz. 

Seyahat boyunca arkadaşlarınızla sosyalleşmek seyahatinizi daha eğlenceli ve dolayısıyla daha az stresli hale getirecektir. Evden uzaktayken insanlarla buluşmak, gülmek ve başkalarının arkadaşlığından keyif almak önemlidir.

Gittiğiniz yerde de yeni arkadaşlıklara açık olun. Sahilde ya da otel koridorunda rastladığınız çiftlerle ayak üstü sohbet etmek bile havanızı değiştirir. Ayrıca buna benzer sosyalleşme deneyimleri, seyahat bittikten sonra hatırlayıp üzerinde konuşabileceğiniz ortak bir anı olarak kaydolur. Ve ortak anılar, duygusal bağı kuvvetlendiren önemli etkenler arasında yer alır.

Tüm planlamalara, alınan tüm tedbirlere rağmen herhangi bir seyahatte karşılaşabileceğiniz binbir türlü aksilik vardır. İptal edilen uçuşlar, rezervasyon karışıklıkları, patlayan lastikler, bunlardan sadece birkaçıdır. Gitmek için heyecanlandığınız bir akşam yemeğinin rezervasyonu gerçekleşmemiş olabilir, örneğin. Bunun hakkında söylenip modunuzu düşürmek yerine devam edin ve heyecanınızı kaybetmeden kendinize yemek yiyecek başka bir mekan bulun. Köşeyi dönünce, varlığından bile haberdar olmadığınız ve fakat aslında hafızanıza kazınacak tatlı saatler geçirebileceğiniz sürpriz bir mekan bulursunuz belki de, kim bilir.   

Sonuç olarak; aksiliklere hazırlıklı olun. Her şeyin kusursuz bir şekilde, saat gibi işlemesini istediğinizi biliyoruz ama bunun kolay olmadığını da siz biliyorsunuz. Ne kadar özen gösterirseniz gösterin, bazı şeyler planladığınız gibi gitmeyebilir. Akışına bırakın. 

Özetle; stresin kapı dışarı edildiği seyahatler için iki altın kural vardır: Mümkün mertebe planlı/hazırlıklı olmak ve planların işlemediği noktada akışına bırakmak. Hepsi bu.