Smear Testi: Doğru Bilinen Yanlışlar

Smear testi, kadınlarda rahim ağzı kanserini ve kanser öncülerini anlamak adına yapılan bir tarama testi olarak tanımlanıyor. Bu test sayesinde tedavi edilebilecek düzeyde olan kanserli hücreler keşfediliyor ve tedavi süreci hızlı bir şekilde başlatılıyor. Kanserin fark edilmesi için bir kapı aralayan ve erken teşhisin tam kendisi olan smear testinin önemini asla küçümseyemeyiz.

Regl dönemi dışındaki bir zamanda yapılan -genellikle regl döneminden 10-20 gün sonra yapılması öneriliyor- smear testi, hızlı, basit ve acısız/ağrısız bir tarama yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. Bu test için ilk olarak rahim ağzını görebilmek adına vajinaya bir muayene aleti yerleştiriliyor. Daha sonra, bir fırça yardımıyla rahim ağzından hücre örnekleri toplanıyor ve bu hücreler laboratuvarda inceleniyor. Smear testinin sonucunun pozitif çıkması durumunda uzmanlar HPV testi ve kolposkopi gibi başka tarama işlemleri de isteyebiliyor. 

Smear testinde çıkan sonuç sayesinde anormal gelişim gösteren ve kansere dönüşme ihtimali bulunan hücreler tespit edilebiliyor. Ülkemizdeki devlet hastanelerinde yaptırılan smear testlerinin sonuçları genellikle 15 gün içinde çıkarken özel hastanelerde yaptırılan testlerin sonuçları daha kısa bir süre içinde testi yaptıran kişi ile paylaşılıyor.

Uzmanlar, smear testinin 21 yaşından itibaren yaptırılmaya başlanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, ilk cinsel ilişkiden yaklaşık 3 yıl sonra da bu testin uygulanabileceği vurgulanıyor. Otuz yaşından küçük kadınlara her yıl en az bir kere önerilen smear testiyle ilgili pek çok mit bulunuyor. Bu doğru olduğu düşünülen yanlışlar yüzünden de özellikle ülkemizdeki kadınlar bu testi yaptırmaktan kaçınıyor. Bizler de bu yanlışları düzelterek sizleri smear testiyle buluşturmak istiyoruz. 

Yapılan araştırmalara ve anketlere göre, pek çok kadın smear testinin acı ve ağrı verdiğini düşünüyor. Bu düşünceden ötürü de bu testi yaptırmaktan vazgeçen bir sürü kadın bulunuyor. Her ne kadar vajinaya bir aletin yerleştirilmesi ve örnek alınması fikri acı verici dursa da bu düşüncenin tamamen yanlış olduğunu vurgulamak istiyoruz.

En fazla 2 dakika süren smear testi uygulaması boyunca kadınlar hiçbir şekilde acı ve ağrı hissetmiyor. Hatta, bu test tıp dünyasında bilinen en basit testler arasında yer alıyor bu özelliğinden dolayı. Eğer sizler de smear testi vermekten korkuyorsanız bu testin acısız ve ağrısız olduğunu zihninizde tutarak hiç vakit kaybetmeden bir jinekolog ile görüşmelisiniz.

Rahim ağzı kanseriyle ilgili içeriğimizde HPV yani insan papilloma virüsünün 20 tane türünün bu kansere yol açabileceğinden bahsetmiştik. Bu durumdan ötürü de ülkemizde ücretli bir şekilde yaptırılan HPV aşısını bütçesi zorlanmayacak olan her kadına önermiştik. Her ne kadar bu aşı rahim ağzı kanserine karşı büyük bir koruyuculuk sağlasa da bu aşının kanseri %100 önlediğini söyleyemeyiz. Bu nedenle, HPV aşısı yaptırmış olan kadınların da düzenli olarak smear testi vermesi gerekiyor.

HPV aşısının düzenli taramalar ile desteklenmesi sonucunda anormal gelişim gösteren hücrelerin varlığı erken teşhis edilebilir ve rahim ağzı kanserine ve kanserleşme ihtimali olan hücrelere karşı gerekli önlemler alınabilir. 

Smear testi verip de negatif bir sonuçla karşılaşan çoğu kadın, rahim ağzı kanserine sahip olduğunu düşünüyor ve hayat standartlarının düşmesine izin veriyor. Bizler ise bu tavrın yanlış ve mantıksız olduğunu belirtmek istiyoruz çünkü her negatif sonuç kanserin varlığını sergilemiyor!

Normal, yetersiz ve anormal olmak üzere üç farklı sonuç çıkabiliyor bu testte. Normal sonuç, herhangi bir kanserli hücrenin olmadığını ifade ederken yetersiz sonuç test için yeteri kadar hücre örneğine sahip olunmadığını belirtiyor. Anormal sonuç ise sadece kanserin var olduğunu belli etmiyor. Anormal sonuçla karşılaşan bazı kadınlarda rahim ağzı kanseri başlamışken bazılarında bu kanser başlamamış oluyor. Kanserin başlamadığı anormal sonuçlu bireyler için de durumun henüz ciddileşmediği ama ciddileşme ihtimali olduğundan dolayı diğer tarama yöntemleriyle devam edilmesi gerektiği vurgulanıyor. 

Hepatit enfeksiyonu, AIDS, mantar ve vajinit herpes gibi cinsel yolla bulaşabilen hastalıkların smear testiyle açığa çıkartılabileceği düşüncesi çok yaygın. Hatta, pek çok kadın yumurtalık kanserinin de bu test sayesinde tespit edilebileceğini düşünüyor. Ne yazık ki, smear testi çok başarılı ve önemli olsa da yumurtalık kanseri ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkları tespit edemiyor.

Rahim ağzı kanseri için başlangıç seviyesinde bir tarama testi olan smear testi, kadınlarda çıkabilen diğer cinsel hastalıkları belirtmiyor. Bu yüzden, cinsel hastalıklara işaret eden herhangi bir belirtiyle karşılaşılması durumunda hızlıca bir uzmana danışılması gerekiyor.