Önümüzdeki 5 gün boyunca
rudaw.net
SİYASET

Siyasiler TBMM'de Birbirlerini Neden Dinlemez?

31 Mar 2023

Birkaç sene önce, Şener Şen’in bir röportajında “Kimsenin kimseyi dinlemeye, görmeye tahammülü yok.” cümlesi çok dikkatimi çekmiş ve ne kadar doğru, diye düşünmüştüm. Yaşadığımız toplumda herkes, kendi hayat mücadelesi içerisinde kimseyi gerçekten dinlemiyor ve hatta çoğu zaman duymuyoruz. Fakat sadece biz değil, bizi temsil edenlerin de dinlemeye tahammülü olmayan bir geleceğe gidiyoruz. Belki çok uzun zamanlardır TBMM’de siyasiler birbirilerini dinlemekten bihaber. Peki, ama neden? Politikacılar neden birbirlerini dinlemez? Buyurun tartışalım.

Unsplash

Politikacılar Birbirlerini Dinlemez


Mantık çerçevesinden bakıldığı siyasilerin birbirilerini dinlememelerinin gerekçesi olamaz. Çünkü özellikle TBMM’deki siyasilerin en önemli görevlerinden biri o kürsü ve sandalyelerde milleti temsil etmektir. Eğer hepimizin vekili oldukları halde birbirlerini dinlemezlerse nasıl anlaşacaklar? Yoksa anlaşmak mı istemiyorlar?

Milletin vekili olarak meclise giren politikacılardan halk olarak beklentilerimiz zaten milletvekillerin görevleri kapsamında belirtilmiştir. Bunlardan en çok dikkat çekenler ise gensoru hazırlamak, meclis kürsüsünde ülke gündemine dair açıklamalar yapmak, kanun tasarısı hazırlamak veya hazırlanan tasarıları kabul etmektir. Fakat çok uzun yıllardır TBMM’de gördüğümüz tek şey birbirlerine karşı olmaları. Sanki bizim vekilimiz değilmiş gibi mecliste kendi partilerinin ya da sadece kendilerine ait ideolojiler için kabul, diğer tüm gensorular veya kanun tasarıları için ise ret oyu kullanmaktalar. Hatta bu oylamalarda birbirlerini hiç dinlemeden oy kullandıklarına da şahidiz. Örneğin bundan birkaç yıl önce HDP’nin; ‘çocuklara yönelik cinsel istismar ve kadınlara yönelik şiddeti önlemede ihmali bulunduğu’ gerekçesi ile o dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin reddedilmesinin açıklaması nedir? O mecliste bulunan ve bu gensoru önergesini gerçekten dinleyenlerin reddetmesi anlaşılabilir gibi değildir. Sadece kendi tarafımız diye bir kişiyi kayırmanın, eğer varsa hatasını örtmenin normal şartlarda doğru olmadığı bir gerçekken, nasıl olur da mecliste hem de halkı temsil ederken yapılabilir olduğunu ben, sadece “dinlemedikleri için” sözcüğü ile açıklayabilirim. Çünkü insanın gerçekten kulak verirse doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü vardır. Eh, o zaman ya siyasiler, onlar bu ayrımı yapamıyorlar mı, yoksa dinlemiyorlar mı? Elbette ki cevap politikacıların birbirlerini dinlemiyor olduğudur.


Pinterest

Pinterest

Bir Liderin En Önemli Özelliği


Liderlerin küstah, böbürlenen, kendini beğenmiş tavrı çok uzun yıllar önce dünyayı terk etti. Artık hiç kimse böyle liderlerle muhatap olmak istemiyor. Liderlere gelene kadar bu sıfatlara sahip olan müdürlere, iş verenlere ve hatta arkadaşlara dahi tahammül edemiyoruz. Fakat her ne kadar dönem saygının, hoşgörünün ve eşitliğin dönemi olsa bile hala küstah, üsten bakışlı, bencil, ötekileştiren, azarlayan veya tehdit eden siyasi söylemlerin olduğu bir meclisimiz var. Belki de böylesi politikacıların liderlik vasıflarından empati yetenekleri eksik olduğu için böyledir. Ne dersiniz?

Bilinenin aksine empati yeteneği zayıflığın göstergesi değildir. Liderlerin en önemli özelliği empati yeteneğidir. Çünkü empati yeteneği varsa o kişi güçlü ve değişime açık demektir.

Empati yapabilmek için dinlemek gerekir. Peki, siyasiler birbirlerini dinlemeden nasıl empati yapabilecekler. Empati yapmadıkları takdirde politika üretmeleri mümkün mü? İnsanları anlamak, özellikle meclis içerisindeki tüm vekillerin bizi temsil ederken; endişelerimizi, korkularımızı, umutlarımızı anlamaları için görevlendirdiğimiz diğer vekilleri önce dinleyip sonra da empati yaparak çözüme ulaştırması gerekmez mi? Aksi halde yoksulluk sınırı içerisinde olan halktan bir insan ile milletvekili maaşı ile hayat standardı gayet yüksek olan bir kişi nasıl aynı çerçeveye girebilir?

Bizim duygu ve bakış açımızı dinlemeden anlamaları ve bu konuda hizmet etmeleri mümkün müdür? Bize uygun olan hizmeti sunabilmek için sanki bizmiş gibi konulara bakmaları gerekmez mi? Bu soruların cevaplarını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Ve bildiğimiz halde neden hala birbirilerini yani bizim farklı seslerimizi dinlemediklerini anlayamıyoruz değil mi?

Google
Son 1.5 ayımızın en önemli gündemi olan Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler ve depremzedeler ile ilgili bir konuşma ile anlatmak istediklerimi netleştirmek isterim. Eminim CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in TBMM’deki konuşmasına tanık olmayan yoktur. Fakat yine de hatırlatmak isterim. Hatay’da yaşananlar hakkında bilgi veren Şahin, konuşmasının bir yerinde devletin yetersiz kaldığını vurgularken “Hani biz uzaya gidiyorduk, hani Avrupa bizi kıskanıyordu, hani. Neredeydiniz? ‘AFAD neredeydi, Kızılay neredeydi, asker neredeydi?, deyince kızıyorsunuz. Ben askerime canımı veririm, asker benim kırmızı çizgim ama o askeri oraya yığmayan iradeye söylüyorum” diye konuştuğu sırada AKP sıralarından sesler yükseldi. Belki de bugüne kadar TBMM’de yapılan en net, en yalın ve en dürüst açıklamalardan biri olan Suzan Şahin’in konuşması nasıl olur da bölünebilir. Nasıl böylesi içten bir konuşmaya karşı çıkılabilir? Milletin vekili olan ve üstelik kendi canından da bir parçayı o depremde kaybetmiş olan bir milletvekilini, başka bir milletvekilinin dinlememe veya o konuşmaya karşı çıkmak için nasıl bir nedeni olabilir? Her şey apaçıkken, neredeyse o konuşmayı dinleyen herkesin ciğeri yanarken, pür dikkat dinlenmesi gerekirken nasıl Suzan Şahin’e “Konuşma! Bugüne kadar utanmadınız, tedbir almadınız, anlamadınız. Dinleyeceksiniz” karşılığını verdirecek kadar empati duygusundan yoksun olunur? Bilemiyorum.

İşte bu yüzden sanıyorum ki siyasilerin neden birbirlerini dinlemedikleri konusu hep bizim gündemimizde kalacak. Nedenlerini bilsek de, o şekilde davranmamaları gerektiğini bilsek de dinlemediklerini kabul edeceğiz. Belki de bir gün önce dinleyen sonra da liderlik edebilen politikacılara kavuşana dek bu soru anlamını yitirmeyecek...



©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?