Siyasette Yumuşak Karnı Yakalamak

Hayattaki en tehlikeli durumlardan biri, bir kimsenin, başka bir bireyin açığını bulup, o kişiye o noktadan saldırmasıdır. Bu saldırı öyle kötü ve kabul görmez bir davranıştır ki yakalanan açık ne kadar aşağılık, fena veya ahlaksızca olursa olsun, onu kullanan tarafın yaptığının daha ahlaksızca ve etik olmayan bir şekilde davranmış olduğu kabul edilir. İşte bu açık nokta, zaaf veya zayıf noktası gibi kelimelerle sözünü ettiğim durum yumuşak karın olarak açıklanır. Türk Dil Kurumu’nun yumuşak karın tanımı; “Kişilerin, kurumların, ülkelerin konuşulmasından, gündeme getirilmesinden rahatsız olduğu durumlar, konular.” olarak ifade ediliyor. Kısaca bir kimsenin, bir ülkenin saldırıya en uygun yeri, noktası olarak açıklanmaktadır. Peki yumuşak karın ile günlük hayatımızda nerelerde karşılaşıyoruz?

Ne yazık ki ne kadar ahlaksızca veya etik olmayan bir davranış olduğunu belirtilse veya bilinse dahi yumuşak karın ya da diğer bir deyişle zayıf nokta birçok kişinin başkalarına karşı kullandığı bir harekettir. Bu harekete bazen bir işlerinde şantaj olarak bazen de ayak kaydırma olarak rastlayabiliyoruz. Veyahut iki arkadaştan birinin, bir diğerinin zayıf noktasını bulduğunda ona, sürekli yumuşak karnını hatırlatarak her istediğini elde etme davranışında görebiliyoruz. Sadece iki kişi de olmasına gerek yok, bazı durumlarda toplu olarak bir kişinin üzerine de gidildiği görülebilir.

Bazen bir çocuğun ebeveynine olan hareketlerinde de yumuşak karnı apaçık görebiliyoruz. Çocuğunun ağlamasına kıyamayan veya tahammül edemeyen ebeveynin, bu açığını yakalayan çocuk ailesini bu konuda dize getirebilir. Örneğin sürekli ağlayarak istediklerini elde etmesi günlük hayatta bir çocuğun ailesinin yumuşak karnını yakalamasına harika bir örnek olabilir. Tam tersi durumlarda da ebeveynler; çocuklarının onların istemediği hareketlerde ya da davranışlarda bulunduğunda, çocuğu parka gitmeme, istediği oyuncağı almama ya da sevdiği oyuncağı kaldırma gibi yaptırımlarda bulunması da ebeveynin çocuğun yumuşak karnını yakalamasıdır. Kısaca yumuşak karnı yakalayıp kullanmaya hayatımızın her alanında rastlayabiliyoruz. Peki, ya siyasi arenada yumuşak karın ne anlama geliyor?

İlk örneğimi hepimizin tanık olduğu Deniz Baykal'ın kaseti üzerinden vereceğim. Vakti zamanında Deniz Baykal CHP Genel Başkanı iken ortaya çıkan özel hayatı ile ilgili kaset yüzünden Genel Başkan koltuğunu bırakmak zorunda kaldı. Kasetin yayılış ve çekip aşamalarının yanlışlığından söz etmeyeceğim. Çünkü birkaç paragraf yukarıda bu davranışın asla etik olmadığını belirtmiştim. Olaya geri döndüğümüzde bu çıkan kaset yüzünden Deniz Baykal Genel Başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa etmek zorunda kaldı. Çünkü kim olursanız olun, özel hayatın gizliliği de olsa yaşadığımız ülkemizde bir seks kasetinizin olması sizin yumuşak karnınızdır. Eğer böyle bir durumla karşılaştığınızda mağdur dahi olsanız olaylar sizin için mutlaka olumsuz yönde cereyan edecektir. İşte Deniz Baykal'ın kaseti de o günlerde bomba etkisi yaratmıştı. O dönem iktidarın karşısındaki en önemli muhalif güç sayılan Deniz Baykal bulunduğu alanı istemeye istemeye bırakmak zorunda kalmıştı.

Daha yakın bir geçmişten bir örnek vermek gerekirse size Rahip Brunson meselesini hatırlatmak isterim. Rahip Brunson krizini kısaca hatırlatmak gerekirse ABD vatandaşı Andrew Craig Brunson milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla, eşi ile birlikte sınır dışı edilecekken 15 Temmuz soruşturmalarından birinde "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçlamasıyla 20, toplamda 35 yıla kadar hapsi istenmesiyle tutuklandı. Böylece iki ülke arasında bir yumuşak karın noktası yakalandı. O dönem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında Fettullah Gülen’i ima ederek “Bir papaz da sizde var. Siz onu bize verin, biz de gereğini yapalım.” sözleri ile iki ülkenin yumuşak karınlarının pazarlığı başlamış oldu. Her ne kadar Fettullah Gülen ülkemize teslim edilmemiş olsa da Rahip Brunson ülkesine döndü. Bu noktada bürokratik olarak neler yaşandığını bilmesek de ülkeler arası alışveriş olarak görülebilecek bir örnektir. u noktada bürokratik olarak tam olarak neler yaşandığını bilmesek de ülkeler arası alışveriş olarak görülebilecek bir örnektir. Her ne kadar Brunson ülkesine dönmesinin bağımsız yargı nedeniyle olduğu belirtilde dahi, ABD’nin Türkiye’ye sizinle tüm ilişkimizi keseriz demiş olması ülkeyi ekonomik olarak zora sokacağı için gönderilmiş olduğu düşünülmektedir. Bu düşünceye sebep olan da ekonominin Türkiye’nin yumuşak karnı olmasıdır.

Tam da yaşadığımız bugünlerden yumuşak karın için bir örneği de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine oldukça az günler kala, Altılı Masa Partilerinin eşit hak ve yetkilerinden ve de direttikleri politikalardan vermek isterim. Millet İttifakının ilk amacı Cumhurbaşkanlığı seçimini adayları Kemal Kılıçdaroğlu ile kazanmak. Fakat Altılı Masa’da bulunan partiler dışında kalan Türkiye’nin daha solunu temsil eden HDP, TİP, EMEP, EHP, TÖP partilerinin bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı da aynı amaçla seçime girmeye hazırlanıyor. Üstelik henüz netleşmese de bu partilerin de Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemesi bekleniyor. Fakat İyi Parti’nin HDP’ye karşı çok açık bir itirazı var. CHP de bu itirazı sağcı seçmeni kaybetme endişesi taşıdığı rededemiyor. İşte bu durumu CHP’nin yumuşak karnı olarak nitelendirebiliriz.

Bu konuda dünya siyasetinden de birçok örnek verebiliriz. Kısaca siyasette yumuşak karın hem çok net görülebilir hem de kapalı kapılar ardında yaşanabilir. Eğer siyaset ile biraz fazla ilgileniyorsanız bu noktaları kolaylıkla yakalayabilirsiniz...