pexels
ZOOM

Sarılmanın Teorisi: Günde Kaç Kez Sarılıyorsun?

10 Oca 2022

Kucaklaşmak belki de bedava olduğu için pek de kıymeti bilinen bir eylem değil ama gerek dünyada gerekse de Türkiye’de kamuya açık yerlerde yapılan “Sarıl Bana, Sarılmak Bedava” yazılı pankartlara koşan insanların eylemlerini çok görürüz. Çünkü sarılmak başlı başına mental sağlığımız için büyük bir ihtiyaç. Fizyolojik ve psikolojik yararı da saymakla bitmiyor. Özellikle de dijital yaşamın yüzyüze kurulan sıcak iletişimi sekteye uğrattığı pandemiyle birlikte insanların birbirinden fazlasıyla uzaklaştığı bir dönemde kuşkusuz ki farkında olmadığımız en önemli ihtiyaçlarımızdan biri de sarılmak. Diğer yandan bu öyle genel geçer bir bilgi de değil. Terapist Virginia Satir’in teorileri, günde en az 4 kez kucaklaşmanın insan sağlığı için aslında bir tercih değil ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.

pexels
Uluslararası Aile Terapisinin kurucusu olan Virginia Satir’in sarılma teorisine geçmeden önce bu teoriye zemin hazırlayan yaşamı ve çalışmalarına kısaca bir göz atalım. Aile terapisi hareketinin anası diye ifade edilen Virginia Satir, alanının ilk eğitimcisi, çocukla aileyi aile seansında ilk kez birlikte değerlendiren, ilk aile terapisi kitabı olan Conjoint Family Therapy’yi 1964 yılında yazan bir eğitmen olarak çalışmalarıyla öne çıkmıştı. Patolojiye odaklanmayıp gelişim ve sağlık üzerine odaklanması, bugünkü aile terapisinin çerçevesine bakıldığında döneminin oldukça ilerisinde görüşlere ve değerlendirmelere sahip olduğu görülmüştü.

virginia satir- google photos
Satir, terapi anlayışını diğer meslektaşlarına nazaran daha insancıl, varoluşçu, sistemik, bütüncül ve yaşantısal olarak ele almıştı. Belki de bugün en insani davranış olan sarılma üzerine bir teori geliştirebilmesinde ve bu teoriyle anılacak kadar alanında başarılı bir çalışma sergilemesinde bu tutumunun büyük etkisi olmuştu. Virginia Satir sarılma teorisiyle ilgili söyle demişti, “Yaşamaya devam etmek için günde 4 kez, yaşamaya devam etmeyi sürdürmek için 8 kez ve büyüyüp gelişebilmek için 12 kez kucaklaşmaya ihtiyacımız var.”

pexels
Özellikle pozitif psikoloji alanında yapılmış birçok araştırma sarılmanın onlarca faydasını koyuyor ortaya koyarken sahi biz sevdiklerimize günde kaç kez sarılıyoruz? Hiç düşündünüz mü? Bazı günler koşuşturmaktan kimseyle kucaklaşma fikri ve duygusu belirmiyor ya da fark edemiyor bile olabiliriz ama duygusal gerginliğinizin ve içinizdeki o boşluğun bir nedeni de işte bu bağları kuvvetlendiren ve beden iletişiminin olmazsa olmazı olan, ruhun vitamini sarılma eylemini gerçekleştirmediğinizden ileri geliyor.

pexels
Nedeni aslında basit: Oksitosin!

Virginia Satir de zaten bu teoriyi buradan hareketle açıklıyor: “anne-çocuk arasındaki güven bağının inşası…” Bir düşünün, annenize, sevdiğiniz bir arkadaşınıza, sevgilinize, eşinize, evcil hayvanınıza veya çocuklarınıza kısacası en sevdiğiniz kişilere  sarıldığınızda neler hissettiğinizi bir düşünün? İlk akla gelen gevşeme hissi, bir anlık içinizi kaplayan sıcacık güven ve rahatlık duygusu anlık olarak terapi gibi gelir ve sarılmalar uzadıkça bu duygu pekişir ve çok daha iyi hissederiz. Günümüz güzelleşir, anlam kazanır, o içini dolduramadığımız boşluk bir anda ortadan kayboluverir. Çünkü sarılma anında oksitosin hormonu salgılarız. Oksitosin hormonu, insanlar, canlılar arasında ilişkiler kurma ve güçlendirmede merkezi bir rol oynuyor.


pexels
Bu nedenle de bu hormona bağlanma hormonu da deniyor. İlişkilere, sevgiye, dostluğa ve cinsel uyarılmaya olan güveni güçlendiren sarılma, hem ruhsal hem fiziksel anlamda iyi hissettiren tüm duyguların tetiklenmesinde güçlü bir etken. Virginia Satir’in ele aldığı aile odaklı bağlar kapsamında oksitosin, anne-çocuk hormonu olarak çok önemli bir işleve sahip. Hatta anne ile bebeği arasındaki yakın bağdan sorumlu bir hormon diye de ifade ediliyor. Doğurganlığı da olumlu yönde etkileyen bu hormon stres azaltma ve kaygı gidermede de çok başarılı etkiler gösteriyor. Şimdi arkanıza yaslanın ve düşünün. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz sarılma gibi güzel bir eylemi siz günde kaç kez uyguluyorsunuz?

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?