unsplash
ZOOM

Ruhu Olan Yaşam Alanları

16 Kas 2022

Nasıl ki zihnimizin ve bedenimizin gelişmesi dünya üzerinde yaşam sürebilmemiz için çok önemli unsurların başında geliyorsa ruhun gereksinim duyduğu gıdayı sağlayabilmek de mühim olan bir başka gereklilik olarak ifade edilebilir. Zamanımızın büyük bir kısmını ise yuva olarak benimsediğimiz yapı içerisinde yani yaşam alanlarımızda geçirdiğimizi hesaba katacak olursak bu yerlerdeki ruhsal doyumun de ne derece üst seviyelerde olması gerektiği açık bir biçimde göze çarpar diyebiliriz. Peki ruha sahip bir yaşam alanını nasıl inşa edebiliriz? Daha doğrusu yaşam alanlarımıza, kişiliğimiz ile uyumlu olabilecek ruhu nasıl katarız?

Sıklıkla seyahat eden, çalışan veya dışarıda vakit geçirmeyi seven biri de olsanız gün sonunda dönüp dolaşıp geleceğiniz yer eviniz olur. Bu sebeple de zamanımızın büyük bir kısmını yuvamız dediğimiz alanda geçirdiğimizi görmezden gelemeyiz. Yaşam alanı olarak benimsediğimiz bu yapıları oluştururken de kendi zevkimiz, ihtiyaç ve isteklerimiz ise başı çeker. İçerisinde nasıl daha iyi, mutlu, rahat ve huzurlu hissedeceğiniz kendi istek ve imkanlarınız dahilinde şekillenecek tercihleriniz ile mümkün olur. Ayrıca bu noktada yaratıcılığın önemini de geri plana atmamak gerekir. Evinizin içini dekore ederken kullanacağınız aksesuardan duvarın boyasına ve seçeceğiniz mobilyalardan elektrikli aletlere kadar yapacağınız her seçim aslında kendi içsel dünyanızın somut birer yansımasıdır demek mümkün. Fakat tercihleriniz çevresinde düzdüğünüz evinizin bir ruha sahip olabilmesi için beğendiğiniz her parçayı satın almanız ve hoşunuza giden her eşyayı yaşam alanınıza tıkmamanız gerekiyor. 

Beğendiğiniz bir eşyayı evinizin bir parçası haline getirmeyi arzuladığınız esnada kafanızdan ne geçiyor? Örneğin "bunu beğendim çünkü gayet kullanışlı" mı diyorsunuz? Ya da "bunu alacağım nasılsa bir gün kullanırım" mı? Veya "bununla ne yapacağımı bilmiyorum ama çok beğendim" mi? İsteklerimiz kimi zaman ihtiyaçlarımız kimi zaman arzularımız ve kimi zaman ise tutkularımız ile şekillenir. İhtiyaç genellikle gereksinim odaklı işe yarar bir malzemenin arayışı iken bazı zamanlarda ise arzunun bir başka versiyonu olarak kendini gösterebilir. Örneğin gardırobunuzda bir kabanın, bir montun ve bir de ceketin yer aldığını varsayalım. Bu üç seçeneğin içerisinde sizin gözünüze çarpan şey hangisini giyeceğiniz değil de giymek istediğiniz ancak sahip olmadığınız şey olabilir. Örneğin bir manto giymek istiyorsunuz ancak dolabınızda bunun olmadığını görüyorsunuz. Bu noktada manto sizin için bir istek mi yoksa ihtiyaç mı olur?

Az önce de verdiğimiz örnekten hareketle yola çıkacak olursak kendi yaşam alanımız içine dahil edeceğimiz bir ürünü hesaba katarken öncelikle bunun ne gibi bir amaç ile hayatımıza dahil olduğuna bakmamız gerekir. Elbette bazen arzularımız bazen de ihtiyaçlarımız söz sahibi olacak. Ancak arzu ve istekleriniz gereksinimlerinizi çoktan aşmışsa yaşam alanınızı tıka basa doldurmaya başlamışsınız demektir. Dahası ürünlerin büyük çoğunluğu istekler dahilinde alındığı için eşyaların geneli, kullanılmayı bekleyerek öylece kenarda durur. Bu durumda gerçekten işe yarar eşya sayısının oldukça az olacağı çıkarımını yapmak yanlış olmayacaktır. Ancak bir anlık gafletle alınan eşyalar fuzuli masraf olmasının yanı sıra aslında en temelde kendi sırtımıza birer yüktür. Bu tarz ürünlerle evi doldurmak ise dekore etmek değil istif alanları oluşturmaktır. 

Nasıl ki fazla düşünce, karanlık hisler ve kötü eylemler ruhumuzun sıkışmasına ve giderek daralmamıza neden oluyorsa evi gereksiz eşya yığınları ile doldurmamız da aynı türden bir sıkıntıya yol açar. Yani yaşam alanımızın ruhunu yok eder. Böyle alanlarda huzuru yakalamak, ferah odacıklar inşa etmek ve mutlu olmak da oldukça zor olacaktır. Dolayısıyla yaşam alanlarımızın üzerimizdeki etkilerini göz ardı etmememiz gerekir. Kendi karakterimiz ve enerjimiz ile uyumlu bir şekilde döşediğimiz yaşam alanlarımızın hayatımızın birçok alanına da yapıcı anlamda etkileri olacağını söyleyebiliriz. Öyleyse yaşam alanlarına ruh katabildiğimizde kendi ruhumuzu da canlandırmamız kaçınılmaz olacak diyebiliriz. 

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?