Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi

30 Ara 2021

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi (L'incredibile storia dell'Isola delle Rose) sadece, Netflix’in son yıllarda gösterime soktuğu en güzel filmlerden biri değil, aynı zamanda şimdiye kadar çekilmiş en güzel “gerçek hayattan uyarlanan senaryolardan” biri. İzledikten sonra asla hafızalardan silinmeyecek olan bu filmi böylesine sevmemizin nedenlerini, gelin hep birlikte inceleyelim.

Andi Hodara

1.5 Bardak

Filmin konusu

1968 yılında insanlara göre garip, bize göre idealist bir mühendis, İtalya sularında kendi adasını inşa etmeye karar verir. Bunun sebeplerinden biri, insanlar tarafından sürekli dışlanmasının sonucunda kendi sevdiği insanlar ve kendi kurallarıyla, kendisine yeni bir dünya kurmak istemesidir. Kimsenin yapabileceğine imkan vermemesine rağmen Giorgia Rosa, 1968 yılında Adriyatik açıklarında kendi adasını kurarak cumhuriyetini ilan eder. 

wikipedia

Giorgia Rosa’nın Adriyatik Denizi açıklarında inşa ettiği bu ada, 400 metrekare üzerine kurulmuştur ve resmî dili Esperantodur. Kendi dili, kendi bayrağı ve kendi kuralları vardır. Rose Adası Cumhuriyeti, her ne kadar devlet kurma kurallarına uygun inşa edilmiş olsa da İtalya’nın bu adaya özerkliğini vermeme çabaları üzerine Rosa, başvurusunu Birleşmiş Milletler’e yapar ve bu sebeple İtalyan Hükümeti’nin nefretini üzerine çeker. 

Faaliyet gösterdiği kısa dönemde dayanışmayı, partilemeyi, özgürlüğü, eğlenmeyi amaçlamış ve çok popüler olmuş fakat sonunda bombalanarak havaya uçurulmuştur. Tarihe bir ilk olarak kazınan bu ada, kısa süreli faaliyet göstermiş olsa da hala “mutlulukla” hatırlanmaktadır. Rose Adası’nın kuruluşu da bize ve hayatımıza dair birçok ders vermektedir.

Rose Island’ın fragmanını izlemek için tıklayın. 

Travel Emilia Romagma

Şikayet etmeyin, inşaa edin! 

Kendimiz olmadığımızda ya da kendimiz olarak kabul görmediğimizde dışlanmış hisseder ve bu sebeple insanlarla aramıza bir duvar öreriz. İzolasyona girdiğimizde ise ne kendimize ne de çevremize bir yarar sağlayabiliriz. Eğer siz de içerisinde bulunduğunuz sosyal ortamdan şikayetçiyseniz, o ortamdan veya hayattan izole olmak yerine, kendinize mutlu olacağınız yeni bir ortam inşa edebilirsiniz! 

Netflix

Kimse size inanmadığında siz kendinize inanın

Hayaller bazen insan beyninin alamayacağı kadar büyük olabilir. Eğer birilerine güvenip de hayallerinizden bahsettiyseniz ve o, bunu algılayamayıp motivasyonunuzu kaçırdıysa, lütfen bunun gerçekleşmesine izin vermeyin. Hayallerinize inanın. Kendinize inanın. Sizin neler başarabileceğinizi en iyi siz bilirsiniz, sizin gibi düşünemeyenler değil. 

Yeteneklerinizi kullanın

Herkesin mutlaka en az bir ya da birkaç konuda kimsede olmayan bir yeteneği vardır. Bu, müzik veya spor ya da bir şeyler inşa etmek, yemek yapmak, insanları motive etmek gibi size küçük gözüken şeyler de olabilir. Eğer küçük yaştan itibaren bu keşfedilmemişse, şimdi keşfedin. Sizin özel yeteneğiniz nedir? Mutlaka bunun üzerine gidin. Bu özel yeteneğiniz insanlar arasında parlamanıza ve başarılı olmanıza yardımcı olacaktır. 

Hayat size çelme taktığında üzerinden atlayın

Hayat belki de sizin bir şeyi ne kadar isteyip istemediğinizi araştırmak için önünüze engeller koyuyordur. Ve eğer ilk engelde takılıp bırakırsanız, onu gerçekten istemediğinizi düşünüyordur. Her zaman büyük resmî düşünün, küçük detaylara kapılıp amacınızdan vazgeçmeyin. O engellerin üzerinden atlayın ve yolunuza devam edin. 

İç sesinizi dinleyin, riske girin

İnsanlar bir şeyi yapamayacağınız veya yapmamanız gerektiğini söylemeyi çok severler. Siz bunu kişisel olarak almayın. Sadece kendi iç sesinizi dinleyin ve riske girin. Unutmayın risk yoksa, başarı da yoktur. 

Kendinize çılgın arkadaşlar bulun 

Sizinle aynı fikirde olan arkadaşlar, hayatı daha eğlenceli kılacaklardır. Böyle zamanlarda zorlukların üstesinden birlikte gelebilirsiniz. Eğer hayatınızda böyle insanlar varsa, onlara sıkı sıkı tutunun ve keyfinize bakın.

﻿Kısacası, Rose Adası’nın kurulma sebebi ve kuran kişi, bize hayata dair birçok ders ve en önemlisi de ilham veriyor. Kendimiz olarak ne kadar başarılı olabileceğimizi ve her şeye rağmen kendimiz olmanın zorluklarını anlatıyor. Fakat akıntıya kapılıp gitmezsek ve yeteneklerimize güvenirsek, istediğimiz dünyayı, kısa bir süreliğine de olsa, inşa etmek mümkün. Ve inanın buna değiyor.