elle decor
SCOPE

Prenses Diana'nın Yaşadığı Zorluklar

01 Ara 2021

Ölümünün ardından bunca yıl geçmesine rağmen hâlâ ilginin odağı bir figür, Galler Prensesi Diana Spencer. Kendisi yalnızca İngiltere halkının değil, tüm dünyanın kalbinde iz bırakmış; kendisine dayatılan kalıpları yıkmış ve merhametiyle yediden yetmişe herkese kucak açmıştı. Ama bu özel kadının hayatı ne yazık ki trajedilerle doluydu. Gelin, Galler Prensesi Diana, namıdiğer Lady Di’nin hayatında iz bırakan olayları hep birlikte görelim.

veranda
Prenses Diana, İngiltere prensesi olmadan önce kendi ailesiyle de birtakım sorunlar yaşıyordu. İngiliz aristokrasisinin içine doğmuş olsa da hayat, onun için hiçbir zaman kolay olmamıştı. Diana’nın anne ve babasının ilişkisi oldukça çalkantılıydı ve ikisinin arasındaki problem, en çok çocuklarını etkiliyordu. Annesi Frances, Kont Edward John Spencer’ın ilk eşiydi; çiftin evlilikleri boyunca beş çocuğu olmuş, bu çocuklardan biri doğumdan birkaç saat sonra vefat etmişti. Her ne kadar dışarıya mutlu bir çift izlenimi vermeye çalışsalar da (hemen hemen her aristokrat ailede olduğu gibi) ilişkilerini yürütemiyorlardı. Bir süre sonra çift boşanma kararı aldı ve Frances Spencer, çocuklarından ikisini de yanına alarak (Diana annesiyle giden çocuklardan biriydi) Londra Knightsbridge’de bir apartman dairesine taşındı. Noel zamanı babalarını görmeye giden çocukları, baba Kont Spencer annelerinin yanına göndermedi. Frances çocuklarını alabilmek için dava açsa da karşı tarafta bir “kont” vardı ve onun sahip olduğu nüfuza Frances sahip değildi. Maalesef çocuklarını geri alamadı.

purewow
Tabii, bu olay bu kadarla da kalmadı. Kont Edward, romantik kitaplarıyla tanınan ünlü yazar Barbara Cartland’ın tek kızı Raine ile gizlice nikah masasına oturmuş ve çocuklarını bu evlilikten haberdar etmemişti. Çocukları, babalarının evliliğini gazete haberlerinden öğrenmek durumunda kaldılar ve bu, onlar için büyük bir şok oldu. Çocuklar babalarının yeni eşi Raine ile hiç anlaşamıyorlardı ve bu evliliğe razı değillerdi. Diana, evlilik haberini duyduktan sonra hem babasıyla hem de Raine ile büyük bir kavga etmiş ve onlara, yaptıkları şeyi ömrünün sonuna kadar unutmayacağını söylemişti. Bu olay, baba kız arasındaki ilişkiyi kopma noktasına getirdi. Ancak Diana’nın ölümüne yakın, ilişkileri bir nebze olsun düzelmeye başlamış ve zaman zaman öğle yemeklerinde bir araya gelerek birlikte vakit geçirmişlerdi. Diana aslında onları bırakan annesine de çok öfkeliydi ama onu da bir şekilde affetmiş ve kendince geçmişiyle barış imzalamıştı.

showbiz cheat sheet
Prenses Diana ve Prens Charles izdivacı gerçekleşmeden önce Prens Charles’ın hayatında kim vardı tahmin edin… Diana’nın ablası Lady Sarah Spencer McCorquodale! Diana ile Prens Charles ilişkisi başlamadan evvel, Sarah ile Charles 1977 senesinde yaklaşık dokuz ay kadar süren bir ilişki yaşamışlardı. Ancak bu ilişkinin evliliğe gitmediği malum. Bunun sebebi de Lady Sarah’nın Prens Charles’a karşı herhangi bir romantik his beslememesiydi; nitekim Sarah ona duyduğu kardeşçe hisler yüzünden, o dönem evlilik teklifi gelse bile kabul etmeyeceğini bir röportajında dile getirmişti. İkili arasındaki bu ilişki, yıllar içerisinde Diana’yı nasıl etkiledi bilinmez ama aynı ortamda bir araya gelindiğinde herkes kendini tuhaf hissetmiş olmalı. Özellikle Diana cephesinden epey bir gerginlik yaşanmıştır diye tahmin ediyoruz.

parade
Diana’nın da tıpkı anne babasınınki gibi evlilikten yana yüzü gülmemişti. Prens Charles ile olan birlikteliğinde bir üçüncü kişi daha vardı; Charles’ın uzunca bir süredir gizli ilişki yaşadığı Camilla Parker. Diana ve Charles her ne kadar dışarıya karşı mutluluk pozları verseler de ilişkilerinin arka planında devasa bir mutsuzluk yaşanıyordu. Charles’ın Camilla ile yaşadıkları ve Diana’nın hapsolduğu saray ve kraliyet ailesinin katı kuralları, genç kadını bir girdabın içine sokmuştu.

the business insider
Diana, sonunda bu döngüyü kırması gerektiğine karar verip özel hayatını ortaya döktü. Kraliyet ailesinden habersiz verdiği röportaj ile yaşadıklarını bir bir anlatan Diana, sonrasında Charles ile yollarını ayırarak yeni bir hayata yelken açtı. Ne yazık ki kendi çabasıyla elde ettiği bu özgürlük uzun sürmedi; ilişki yaşadığı Dodi El Fayed ile birlikte Paris’te Ritz Otel çıkışı bir kaza geçirerek hayatını kaybetti. Diana’nın ölümü, şaibeli bir ölümdü çünkü kaza olduğu söylense de olayla ilgili birtakım çelişkili durumlar mevcuttu. Diana’nın cenazesi tüm dünyada büyük yankı uyandırdı ve herkesi büyük bir üzüntüye boğdu. Genç ve mutsuz bir kadının kendini özgürleştirme çabası, ne yazık ki ölümle noktalanmıştı. Ancak aradan kaç yıl geçerse geçsin, Diana’yı hafızalarımızdan silmemiz mümkün değil. Çünkü o, bilerek veya bilmeyerek hepimizin hayatında koca bir iz bıraktı.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?