midjourey
STORIES

Piknik

28 Tem 2023

Sıcaktan kavruluyordu, biri derisini tümden çekip çıkarsa rahatlayacak zannındaydı, iki adım atsa nefesi kesiliyor, sanki ateşten bir el kalbini sıkıyordu; tüm şartlar düşünüldüğünde evden çıkmasa iyi olurdu ama bu defa inat etmişti, pikniğe gidecekti ve kimse onu durduramayacaktı.

pixabay
Hazırlıklarını yaptı; biraz haşlanmış mor patates, bir iki diş sarımsak, azıcık da fırınladığı kabaklardan... Ve çantanın kuytu köşesine yerleştirdiği... Öyle heyecanlıydı ki. Ah o insanı dirilten hazine, iki tatlı kaşığı kadarına ulaşmak adına ne mücadeleler vermişti. Araya sokulan hatırı sayılı insanlar, verilen rüşvetler, karşılık olarak yapılan iyilikler. Olsun varsın, Ayla’ya değerdi.

Zihninde daima bir görüntü belirirdi; Ayla’nın kapısına gidiyor, mahcubiyetle onu pikniğe davet ediyor, geç kaldığının bilincinde, şimdiye çoktan gitmeliydi ya çekindi, olmayacak iş değil ya... Ayla ilkin mırın kırın ediyor, izin alamayacağını söylüyordu. Tam kapıyı kapatacakken, burnuna davetkâr bir koku geliyor, inanmaz gözlerle karşısında ünlem işareti gibi duran adama bakıyordu. İkircikli bir tavır takınıyor, nihayetinde ne olacaksa olsun dercesine, “Nereye gideceğiz?” diye fısıldıyordu.

Sahi nereye gideceklerdi? Hiç bilmezdi piknik alanlarını. Ama illa bir yerler kalmıştır canım, yola koyulsunlar, bulurlardı.

Kapıdan çıktı... İki sokak öteye gitme hususunu aceleye getirmedi. Hayallerinde sürekli alıştırma yapıyordu. Şöyle oturmalı, telaşsız bir şekilde yemekleri sunmalı. Sohbet; nasıl bir sohbet açmalıydı? Nereden başlamalıydı? Ayla’yla çocukluk arkadaşıydıysa da onu hakikaten tanıyor muydu? Yoksa, imgeleminde bambaşka bir Ayla yaratmış, ona mı tutunmuştu? Bir parça canı sıkıldı. Piknik fikrinden cayacakken, Ayla’yı pencereden gördü. Aslında tam da o an benim Aylam değil de Aylalardan biriyse diye içinden geçiyordu; Ayla’yı gerçekle rüya karışımı Ayla’yı fark edince, yeniden piknik fikrine tutundu. Ayla onu görmüş müydü emin değildi, emin olduğu yegane şey, tülün hızla çekildiğiydi.

Heyecanını atmaya çalışarak kapıya vardı. Henüz çalmadan kapı açılmıştı. Ayla eşikteydi.

“Buyur,” dedi.

...

“Buyur ne oldu?”

“Şey, piknik...”

Ayla anlamamıştı.

“Ne?” diye sordu.

“Pikniğe gitmek ister misin?”

Ayla bir kahkaha koyuverdi.

“Çıldırmış olmalısın, ne pikniği!”

“Ama...”

“Böyle şakalarla gelme kapıya bir daha,” diyen Ayla kapıyı sertçe kapattı.

Sinirlenmişti... En fazla da kendine. Hatasının gitmek ister misin sualinden kaynaklandığı fikrindeydi. Eylem, gelmek olmalıydı. Gelmek, onunla gelmek, soruyu düzgün soramayınca Ayla da şaka zannetmişti herhalde. Oysa eylemi düzgün kullansaydı, bir de çantadakini öğrenseydi Ayla kesin gelirdi, neden gelmeyecekti! Ona da sinirliydi. Anlamadan, dinlemeden... Hoş, kestirip atmalar ustasıydı Ayla, hayat öyle basitmiş gibi. Benzer meziyet kendinde de olsaydı keşke.

Sakinleşmeye gayret ederek bir müddet düşündü. Eve gitse kurdukça kuracak, muhtemelen siniri artacaktı. Hem hazırlık da yapmıştı. İnsan kendi başına piknik yapamaz mıydı? Ayrıca elini kolunu nereye nasıl koyacağını, yemekleri nasıl yiyeceğini önemsemesine de gerek kalmayacaktı. Yalnızlığıyla uyumlu bir yaşam da kendi ustalığıydı işte.

Daracık sokakları, birbirlerini boğazlayacakmışçasına duran dip dibe, yüksek katlı evleri, kum yollarını geçti, doğru düzgün piknik yapacak bir yer gözüne kestirememişti. Yürümeyi sürdürürken, arkasından bir ses işitti.

“Efendi bak bakalım.”

Kendine hızla yaklaşan bir bekçiydi bu.

“Nereye böyle harala gürele, halin hal değil.”

“Pikniğe.”

Bekçi kaşlarını çattı.

“Dalga mı geçiyorsun?”

“Yok memur bey, ne dalgası.”

“Aç bakalım çantanı!”

Şimdi her şey sonlanmıştı, kim bilir kaç yıl ceza yiyecekti. Böyle şeyleri bulundurmak yüksek mevkilerdekilere sorun değil de ama kendi gibilerde.

Bekçi arandı, arandı, nihayet minik kavanozu buldu. İçine baktı, ne olduğunu kavrayamadı. Kapağı açtı. Özlem dolu, taptaze bir koku. Bekçi kavanozu cebine koydu.

"Hadi iyisin, şüpheli bir şeye rastlamadım," dedi ve arkasını dönüp gitti. Piknik berbat olmuştu!
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?