“Aşk bir kahkaha, senden duyunca daha güzel” diyerek başladığın ilişkide “Ben senin hayatından gittim oğlum” diyecek duruma mı geldin? Aşkta da bir sessiz istifa olduğundan söz etmişler miydi sana daha önce hiç? Biz edeceğiz, gel…
Aşktan istifade de edilir, istifa da edilir. İstifadenin binbir türlüsü olduğu gibi, istifanın da türleri vardır. Aşktan ruhen ve bedenen beslenir insan. Aşık olduğumuzda yanaklarımıza kan geldiği, daha sağlıklı ve mutlu olduğumuz söylenir. Bunların hepsi gerçektir. Yalnızca auramız değil, yeme alışkanlıklarımızdan uyku düzenimize kadar her şey değişir ve bu vücudumuza da yansır. Ruhun ve bedenin aşktan istifadesini saya saya bitiremeyiz. İstifasına gelecek olursak, o bitirmenin, ayrılığın bir çeşidi aslında. Bir aşktan ya sessizce gittiğin, belki sonrasında ilişkinin içinde herhangi bir sebepten kalmaya devam ettiğin senaryonun adıdır bu. Ayrılık çoktan gerçekleşmiştir aslında ama dile getirilmemiştir. Sence bu, bir ölüyü toprağa gömmeyi reddetmeye benzemiyor mu? Bir ölüyü gömmeyi reddettiğinde insan, ne oluyorsa aşkta sessizce istifa edip, orada kalmaya devam ettiğinde de aynısı oluyor. Her iki durumda da, kokusu değişiyor ortamın.
pexels
Aşktan sessizce istifa etmeye sürükleyen ne?
Her zaman, söylemekten korktuğunda, sonrasındaki gerilimi kaldırmak istemediğinde sessizce gitmez insan aşktan. Bazen de, aslında çok bağırdığı, sesini zamanında çok duyurmaya çalıştığı, ses telleri yorulduğu ve artık kavga edecek fiziksel ya da ruhsal kuvveti kendisinde bulamadığında sessizce istifa eder.
Anlaşılmadığını düşünüyorsa
Duyguları hala çok güçlüyse ve kapıyı çarpıp çıkma gücünü kendinde bulamıyorsa
Umudu tamamen tükenmişse
İlişkide aşkı dışında tutunmak zorunda olduğu şeyler varsa (çocuk gibi)
Mental olarak tam anlamıyla bir kopuşu iyi karşılayacak durumda değilse
Karşı taraftan umduğu çabayı göremiyorsa ama geçmişteki çabası için minnettarsa
Aşktan sessizce istifa edip, kendi içine çekilmek suretiyle o ilişkinin içinde kalmaya devam edebilir kişi. Birden bire oluşan bir hal değildir bu elbette. Arkasında koca bir ihmal süreci yatar sessiz istifaların.
pexels
Susmak her zaman daha az, bağırmak her zaman daha çok sevmek midir?
İlişkilerde bu durumu belirleyen şey tarafların algılayış biçimleri aslında. Sen ve o, ilişki için mücadele etmek dendiğinde bambaşka şeyler düşünüyor ve buna göre davranıyor olabilirsiniz. Onun için mücadele birlikte bir yaşam kurmak için daha sıkı çalışmak ve kenara para koymakken mesela, senin için birlikte paylaşımlar yapabileceğiniz minik kahve randevularına çıkmak, buna vakit ayırmayı başarmak olabilir. O sevgisini dile getirmeyi değil, somut ve pragmatik davranışlarla göstermeyi tercih edebilir, sen ise “Sadece görmeye değil, sevildiğimi duymaya da ihtiyacım var” diyebilirsin. Sen, kavgaların çözüm için bir araç olduğunu, kavgasız bir ilişkide savaşacak bir şey kalmadığını düşünürken, o bu kavgaların ilişkiyi bitirmek için yeterli bir sebep olduğunu düşünebilir. Senin gözünde mücadele olan, onun gözünde bir son olabilir. Nasıl ki herkesin acı eşiği bir değilse, aşktaki düsturu da bir değildir. Bu yüzden, susarak ilişkiden istifa eden tarafın her zaman daha az sevdiğini söylemek, ya da savaşmak isteyen, ilişkinin kavgasını yapmak isteyen tarafın daha çok sevdiğini söylemek gerçekçi planlara dayandırılamaz.
pexels
Aşktan sessiz istifanın geri dönüşü var mıdır?
Sen, her şey yolundaymış gibi sustuğunda o da her şeyin yolunda olduğunu, ilişkinizin sorunsuzca ilerlediğini düşünebilir. Daha sonra, artık bu sessiz istifayı fiile geçirmek istediğinde ‘her şey yolundayken ne oldu?’ gibi bir tepkiyle karşılaşabilirsin. Her halükarda, yani bu sessizliği fiile dökmeye karar verdiğinde de, istifayı tersine çevirmek yeniden savaşmak istediğinde bu sessizlik halinden çıkman gerekecek. Yani o ağız açılacak, ya “Üzgünüm, buraya kadarmış” demek için, ya da “Hala savaşacaklarımız var, hadi vazgeçmeyelim” demek için… Aşkta sessiz istifa, geri alınabilir bir kimyasal değişimdir anlayacağınız. Bütün maçlar tersine dönebilir, bütün filmler şaşırtıcı bir sonla bitebilir… Susmak, sadece çukurdur, ne kadar susarsan o kadar kazarsın çukuru, ne kadar kazarsan da ilişkini o kadar dibe gömersin. Ne kadar dipte olursa da, çıkarması o kadar zor olur…