℃
Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
SEYAHAT
Patagonya’yı Tanıyalım – Bölüm 1
20 Oca 2023
Patagonya, Güney Amerika’nın güney ucunda yer alan ve Arjantin ile Şili tarafından yönetilen bir bölge. Sınırlarından kabaca bahsedersek bölgenin batısında And Dağları, doğusunda Atlantik Okyanusu bulunuyor. Kuzeyi Colorado Nehri, güneyi ise Macellan Boğazı ile sınırlanıyor. Boğazın güneyindeki Tierra del Fuego (Ateş Toprakları) isimli takımada da çoğunlukla Patagonya’ya dahil ediliyor. Gelin yerleşim yerlerinin azlığı ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken bu bölgeyi biraz yakından tanıyalım.
2 Bardak
Patagonya isminin 16. yüzyılda bölgeye gelen İspanyolların kullandığı Patagon (Patagones) kelimesinden geldiği düşünülüyor. Buna göre Portekizli kaşif Ferdinand Macellan, bölgede yaşayan ilk insanlar olduğu belirtilen Tehuelche yerlilerini “Amadís of Gaul” hikayesinde yer alan Patagon isimli köpek başlı canavarlara benzetmiş ve onları bu şekilde adlandırmış.
Patagonya’da nüfusun neden az olduğunu, daha doğru ifade edersek bölgenin neden bu kadar ıssız olduğunu anlamak için bölgenin coğrafi özellikleri ile ikliminden bahsedelim biraz. Elbette bölgenin fiziksel koşulları ile bu koşulların beraberinde getirdiği soğuk ve kuru şeklinde tanımlayabileceğimiz iklimi Patagonya’nın ıssız ama bir yandan da bu kadar güzel olmasında çok büyük bir pay sahibi.
Patagonya’da, And Dağları’ndan Atlantik Okyanusu’na kadar uzanan geniş bir alanda çöl ve yarı-çöl bölgeler bulunur. Bu bölgeler genel olarak ağaçsız ve düz yerlerdir, bozkır gibidir. Negro Nehri’nin güneyindeki platolar ise volkanik patlamalar nedeniyle daha düzensiz bir haldedir. Buenos Aires ve Pueyrredón isimli göllerin doğusundaki platolar bazaltik tabakalarla kaplıdır.
Patagonya’da bozkır, nehir ve kayalıkların yanı sıra fiyort, buzul ve yağmur ormanları da bulunur. Üçgen şeklindeki Ateş Toprakları yarımadası ise çoğunlukla göl ve morenlerden oluşur.
Bölgenin iklimi temel olarak ikiye ayrılabilir. Kuzey taraf yarı-kuraktır, güneybatıdan soğuk ve kuru rüzgarlar eser. Güney taraf ise kuzeyden nem bakımından oldukça farklıdır ve daha çok yağış alır. Burada kış boyunca yoğun bir kar yağışı olur ve sık sık don olayları yaşanır.
Patagonya’nın bitki örtüsüne baktığımızda yaprak döken ve iğne yapraklı orman, çim, çalılık ve çalı ormanları gibi farklı bitki topluluklarıyla karşılaşırız. Bölge, kuş çeşitleri açısından da zengin bir yerdir. Kartal, balıkçıl, atmaca, rhea ve penguen türlerine rastlanır. Kuşlar dışında yarasa, tilki, yılan, kertenkele, puma, armadillo ve gelincik gibi pek çok hayvana da ev sahipliği yapar.
Hayvan çeşitliliği demişken Valdés Yarımadası’na da ayrıca değinmek gerek. Patagonya’nın Atlantik kıyılarında yer alan bu yarımada, doğal zenginlikleri nedeniyle 1999’da Unesco tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Birkaç tuz gölünün bulunduğu yarımadada pek çok deniz memelisi yaşıyor. Bunlar arasında balina, fil foku, deniz aslanı ve kürklü fok gibi memeliler var. Ek olarak rhea, mara ve guanacolarla da karşılaşabilirsiniz.
Koyun yetiştiriciliği, Patagonya’da yaşayanların başlıca geçim yolları arasında. Turizm ise II. Dünya Savaşı sonrası bölgenin önemli gelir kaynaklarından biri haline gelmiş. Yaban hayatının çeşitliliği ve bölgede bulunan göz kamaştırıcı doğal güzellikler birçok ziyaretçiyi kendine çekmeye fazlasıyla yetiyor. Gerçekten de Patagonya, doğanın ön planda olduğu bir seyahate çıkmak, “dünyadan uzak” gibi hissettiren yerleri keşfetmek isteyenler için çok iyi bir adres.
Bu içeriğimizde Patagonya’yı genel olarak tanımaya çalıştık. Bölgenin coğrafi özellikleri, iklimi, bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğinden bahsettik. Patagonya’daki yolculuğumuza devam ettiğimiz 2. bölümde ise daha çok bölgenin görülmeye değer yerleri ve bu yerlerde yapabileceğiniz aktiviteler üzerinde duracağız. Özellikle doğa ve macera tutkunlarının takipte kalmasını öneriyoruz, 2. bölümde görüşmek üzere!
Kaynak:
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?