℃
Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
TARİH
Nikolay Çavuşesku Döneminde Romanya: Regl Polisleri, Yetimler ve Travmalar
03 Şub 2023
Bireysel ütopyaların başkalarının distopyasına dönüştüğü bir dünyada yaşıyoruz. Tarih boyunca birçok isim kendi kişisel isteklerini edindikleri güç üzerinden toplumlara dikte ettirdi. Günümüzde de devam eden diktatörlük anlayışı gayriinsani bir düzende sistem yaratmaya devam ediyor. Toplumların tarihine baktığımızda faşizm, komünizm gibi ideolojilerin yarattığı travmalara şahit oluyoruz. Birçok tarihi serüvende uygulanan yaptırımlar karşısında ölüm bile daha insaflı kalıyor. Gerçekliğinden koparılmış insanlık gelecek nesillere acı ve gözyaşı bırakıyor. Kanlı tarihi ile Romanya da bizlere acımasızlığın vücut bulmuş halini Nikolay Çavuşesku ile tanıtıyor. Gelin şeytani planları ve yaşattıkları ile Çavuşesku’nun yarattığı distopyaya birlikte bakalım.
3 Bardak
Balkanların Paris’i olarak nitelendirilen Bükreş, 1965 – 1989 tarihleri arasında İkinci Dünya Savaşı dönemi Avrupa’sından bile daha büyük yıkımlara tanık oldu. Hitler’in yarattığı korku ve insanlık dışı dönemin ardından, insanlar kendilerini toparlayamadan soğuk savaş dönemi başladı. Nikolay Çavuşesku, 1965 yılında Romanya Komünist Partisi Genel Sekreteri olarak başladığı siyasi hayatında, 1967 yılında Devlet Konsülü Başkanı ve nihayetinde de 1974 – 1989 yılları arasında Cumhurbaşkanı olarak devam etti. Her diktatör gibi Çavuşesku da halkın yanında olduğunu iddia ettiği eylemlere katıldı. İşçi haklarını savundu, anti-faşist eylemlerde yer aldı. Gençlik dönemi boyunca birkaç kez hüküm giyen Çavuşesku, halkın da mevcut durumdan rahatsız olmasını fırsat bilerek adım adım yönetimi ele aldı.
Faşist zihniyetin ortak görüşü olan milli irade üzerine çalışmalara başlayan Çavuşesku, ilk olarak Romanya aile yapılanmasına el attı. Amacı Romanya'nın mevcut nüfusunu artırarak kendine yandaş ve köle bir toplum yaratmaktı. Elbette bunu da insanların üreme haklarına müdahale ederek başladı. 1966 yılında hayata geçirdiği rejim nedeniyle ülke genelinde kürtaj ve doğum kontrol yöntemleri yasaklandı. Yayınlanan kararnameye göre doğurganlık yaşına ulaşmış kadınlar “regl polisleri” adını verdiği jinekologlar ve kadın doğum uzmanları tarafından kontrol edilerek üremeye teşvik edildi.
25 yaşın üzerinde ve çocuksuz olan kadınlardan özel vergiler talep etti. Aynı şekilde evli ve çocuklu ailelerde de çocuk sayısı beşten az olanlar vergiye tabi tutuldu. Amaç ülke genelinde yaşayan her uygun yaşta kadının doğurabildiği kadar çocuk doğurabilmesini güvence altına almaktı. Çavuşesku, ülke halkının zengin ya da fakir demeden bu yaptırıma boyun eğmesini sağladı. Regl Polisleri acımasızca ülkedeki her kadına bu kâbusu itinayla yaşattı. İnsanlar fakirdi ve yeterli gelirleri yoktu. Çünkü ülkede iş istihdamından ziyade üremeye önem veriliyordu.
Romanya'da doğum oranları giderek artmaya başladı. İnsanlar çaresizlikten ülkede yasal olmayan yöntemlere başvurmaya çalıştı. Fakat bu uygulamalarda da ya prosedürün amatörlüğü ya da devletin cezalandırma yöntemi nedeni ile birçok insan hayatını kaybetti. Aileler konu hakkında görüşlerini dile getirmeye çalıştı. Tüm ülkede artan doğum oranları önüne geçilemez bir haldeydi. İşte bu noktada Çavuşesku tüm ülkenin geleceğinde daha büyük travmalara neden olan yetimhaneleri kurdu. “Siz doğurun, sizin bakamadığınız çocuklara devlet bakar!” minvalinde yaptığı açıklamadan sonra insanlar yeni doğmuş çocuklarını bu yetimhanelere bırakmaya başladılar.
Yetimhaneler ise tam bir toplama kampı zihniyetindeydi. 1989’da yapılan sayımda 170.000’den fazla çocuğun kayıtlı olduğu tespit edilen yetimhanelerde her on beş çocuğa bir bakıcı görevlendiriliyordu. Çalışanlar o kadar katı davranışlar sergiliyorlardı ki çocukların âdeta birer laboratuvar hayvanından farkı yoktu. Diktatör rejim sevgiyi lüks olarak görüyordu. Günlerce ağlasalar dahi teselli edilmeyen çocuklar, yan yana dizilmiş lazımlıklarda aynı anda tuvalet ihtiyacını gideriyordu. Aynı şekilde tıraş edilen saçları ve tek tip kıyafetleri ile çocuklar asla düzelemeyecek bir travmayla büyüyorlardı.
Ülkenin her anlamda tüm değerlerini yok eden ve kendi psikopat hayallerini inşa eden Çavuşesku, nihayet yapılan bir darbeyle görevinden alındı. Karısı Elena ile birlikte 25 Aralık 1989 yılında kurşuna dizilerek infaz edildi. Nikolay Çavuşesku döneminde tarihi değere sahip mimariler, doğal alanlar ve en önemlisi de yüz binlerce insan sistematik bir şekilde yok edildi. Günümüzde hâlâ yetimhanelerden kurtarılan çocukların uzun süreli bakımları devam ediyor. Birçoğu yaşadığı travmalar nedeniyle zihinsel engelli olarak yaşamına devam eden çocuklar, Amerika ve Avrupa’da koruyucu ailelerin yanında kalan hayatlarını yaşamaya çalışıyorlar. Çavuşesku yaptıklarının bedelini ödemedi. Sadece öldürüldü. Yaşattıkları nedeniyle Romanya halkı kolektif bir travma ile yaşamaya çalışıyor. İdeolojik yaptırımların, zoraki toplumların sonucuydu Romanya. Ne yazık ki bu zihniyetlerin hâlâ alkışlanabildiği bir sistem içerisinde devam ediyoruz. Bilginin ışığı bizimle olsun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?