Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
Anadolu Ajansı
ZOOM

Nerede Bu Ordu?

07 Şub 2023

Yurdumuz, Kahramanmaraş’ın merkez üs olduğu; Gaziantep, Malatya, Hatay, Diyarbakır, Kilis, Adana, Adıyaman, Osmaniye ve Şanlıurfa’da büyük yıkıma sebep olan depremle sarsıldı. Bir deprem ülkesi olmamıza rağmen yapısal, toplumsal ve şahsi tedbir açısından sınıfta kalmamız büyük bir trajedi yaşamamıza sebep olmaktadır.

11 kentte büyük bir yıkıma sebep olan büyük deprem karşısında AFAD personelleri ve AFAD gönüllüleri seferber olsa da böylesine geniş bölgede etkili bir çalışma yürütmeleri mümkün olmuyor. Oldukça yüksek imkanlara sahip Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en büyük çifte depremine maruz kalırken, plansızlık ve programsızlık sebebiyle yüz binlerce mağduriyet ortaya çıkmıştır. Bu mağduriyetlerin neticesi maalesef enkaz altında sayısını, adını ve yaşını bilmediğiniz çokça insanın hayatını kaybetmesi olmuştur.



Havaların soğuk, kar yağışının devam ettiği bir kış sabahında gerçekleşen depremin ardından yine aynı şiddette bir başka depremin daha meydana gelmesi hiç şüphesiz tarihte benzerine az rastlanan bir örnektir. Hava şartlarının dayanılmaz olduğu, enkaz altında kalan yurttaşlarımızın hipotermi tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bu süreçte arama kurtarma çalışmalarının AFAD ile sınırlandırılması felaketin ortaya koyduğu neticeyi daha karamsar bir hâle getirmiştir.

Hatay, Mersin ve Kıbrıs’ta bulunan askeri birlikler başta olmak üzere diğer yakın bölgelerdeki askeri birlikler bölgeye intikal ettirilmeliydi. 1999 depreminde olduğu gibi devlet, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin insan gücünden, tecrübesinden, teknolojik ve diğer imkanlarından daha çok yararlanmalıydı. 

Ordu, depremin gerçekleştiği ilk gün seferber edilmeliydi. Don tehlikesinin olduğu bir iklimden bahsediyoruz. Enkaz altındaki insanlar normal şartlarda 2 ila 3 gün arasında bir dayanma gücüne sahipken, gece soğuğu binaların arasında kalmış insanlarımızı hipotermiyle karşı karşıya getiriyor. Bundan dolayı bu afette ilk gece çok önemliydi. Yüz binlerce Mehmetçik komutanlarının nezaretinde deprem bölgelerine intikal etmeli, AFAD’ın öncülüğünde süreç daha hızlı ve programlı bir şekilde gerçekleştirilmeliydi. Hükümetin ve Cumhurbaşkanlığı’nın tarihte benzerine rastlanılmamış böyle bir felakette ordudan bu kadar minimal yardım alınması gerçekten anlamlandırılması güç bir durum.

Emekli Amiral Türker Ertürk, askerin deprem bölgelerine gönderilmesine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
Asker olmadan bu işin üstesinden gelinemez. Yaklaşık 3500 göçük var, kurtarma ekibi yetmez. Her gecikilen saniye ölüm ve yıkımdır. Yağma ve hırsızlığa karşı güvenlik ihtiyacı da var. Tüm bölgeyi hesap ettiğimizde yaklaşık olarak 35 bin askere gereksinim var.”

Emekli Koramiral Mustafa Özbey, OdaTV’ye verdiği demeçte Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu belirtti. Önsel, Gölcük depremindeki faaliyetleri hatırlatarak, ” Türkiye bir deprem bölgesi. Bugün bu depremin olduğu alan aslında Türkiye’deki deprem planlayıcıları açısından bir risk faktörüydü. Alan olarak çok korkunç geniş bir alan. Türkiye’de yöneticiler Gölcük depreminden ders çıkarsaydı TSK’nın Gölcük depremine müdahale imkânını veren EMASYA uygulamasının ne kadar hayati olacağını görür ve buna göre de bırakın Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü’nü (EMASYA) yok etmeyi daha işlevsel ve fonksiyonel hale getirirdi. Mevcut iktidar EMASYA’yı geçmişteki askeri müdahalelerin kaynağı olarak gördüğü için bu planı iptal ederek Türkiye’nin en hazırlıklı kuvvetini ortadan kaldırdı.

Bir askeri birlik kendisine verilen eğitimle o görevi yapar. Bu görevi ortadan kaldırdığınız zaman eğitimde ortadan kalkıyor. Acıları yaşadığımız bugünde sözlerim eleştiriden çok ders çıkarmak içindir. TSK elindeki birlikleri sistemin içerisindeki arama kurtarma faaliyeti yapan birimlerle koordinasyon sağlayarak bir bütün alarak yeniden EMASYA tipi bir plan yapılmalıdır.

Gölcük depremi gece 03.02’de oldu. Saat 06.00’da 1. Ordu Komutanı Çevik Bir helikopterle bölgeye indi. Söylediği şey şuydu: ‘Trakya’daki birliklerimi Gölcük’te yardım için 04.30’da çıkardım.’ Ordu Komutanı EMASYA planı sayesinde 1 buçuk saat içerisinde birliklerini harekete geçirmişti. Zamanla yarışılan bir süreçte bu çok önemlidir. “ dedi.

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ise Deniz Kuvvetleri’nin çalışmalara katılması gerektiğini ifade ederek, “Donanma’nın arama kurtarma çalışmalarına katılması gerekir. Barınma, ısınma, bakım gibi insani ihtiyaçlar karşılanabilir. Ekskavatör gibi ağır iş makinaları taşınabilir. O yüzden savaş gemileri bölgeye gitmelidir. Büyük Anadolu Gemisi İskenderun’a gitse en az 2000 kişiyi ağırlayabilir. Donanma büyük gemileriyle bölgeye sevk edilmelidir.” açıklamasında bulundu.

Açıklamalarına yer verdiğimiz komutanların yanı sıra emekli olan ve bununla bağlantılı olarak değerlendirme yapma hürriyetine sahip birçok emekli askeri personel afetin ortaya çıkmasının hemen ardından TSK’nın tüm imkanlarıyla seferber olması durumunda şu anki manzaradan çok daha farklı, çok daha iyimser bir tablo ile karşılaşacağımızı öne sürmektedir.
 
 
 
 

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?