pinterest
SİYASET

Neden Kimse İstifa Etmiyor?

13 Tem 2023

Siyasetin ideolojiler üstü bir kurum haline geldiği olgusu; liberal, kapitalist ülke modellemesini örnek alan devletlerde neredeyse tapınılan bir gerçekliktir. Bu yüzden ideolojilerin çizdiği perspektifin dışında konum alan siyasetçiler ve amiyane tabirle yanarlı dönerli hamleler yapan muhalefet ve iktidar yetkilileri, hâlâ ideal ahlakı ve siyaseti arzu eden bireyler arasında tepki toplar. Yazımızda bu siyaset biçiminin etkisi altında yetkililerin neden istifa etmediğini tartışmaya açacak ve ''istifa'' kavramının doğasına eğileceğiz.

2 Bardak
Bu içerikte ifade edilen fikirler genel kanıyı değil, yazarın şahsi kanaatlerini içermektedir.

Türkiye'nin geride bıraktığı iki turlu başkanlık seçimi ve bir tur üzerinden gerçekleşen parlamento seçimi sonrası; iktidar konumunu muhafaza ederken muhalefet, son yılların klasikleşen hezimetlerine bir yenisini daha ekledi. 2018 Belediye Seçimleri'nde kötü gidişe dur diyen muhalefet cephesi; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya gibi birçok büyük şehirde ipi göğüslemişti. 2023 yılının Mayıs ayı, iktidarın tekrar kontrolü ele aldığı ve muhalefete yüksek perdeden meydan okuduğu bir zaman dilimi olarak tarihe geçti.

pinterest
Seçim sonuçları üzerinden de tespitler yapacağımız yazımızda çoğunlukla istifa kavramını güncel siyaset bağlamında değil; teorik ve evrensel terminoloji kapsamında anlamaya ve anlatmaya çalışacağımızı bir kez daha hatırlatalım sevgili okur. 20.yüzyıl, Doğu Bloku ve Batı Bloku kapsamında değerlendirilen ülkelerin güç savaşlarının etkisi altındadır. Fillerin tepiştiği, çimenlerin ezildiği o zamanlar, görünürde Marksist-Leninist ideoloji ile liberal-kapitalist yaşam tarzının mücadelesiyle ilerler.

İdeolojik gözlükler, yerini hızla insanların yeni dini ve dili olan paraya bırakmasıyla kenara atılırken en komünist ülkeden en kapitalist, serbest piyasacı ülkeye kadar paranın yönetilmesi genelgeçer tek kanun olur. Günümüzde bu liberal ekonomi modeli, birkaç istisna dışında hemen tüm ülkelerde tercih edilen bir model vaziyetini alır. Bu modelin dışında kalan Küba, Kuzey Kore gibi ülkeler ise; ağır ambargo altında kendilerine yetebilmek için oldukça büyük bedeller öder. 

pinterest
Çin Halk Cumhuriyeti gibi Çin Komünist Partisi tarafından kurulan devasa bir devlet organizasyonu bile liberal ekonomi modeline yakın bir sistem edinir; dünyayla rekabet edebilmek için liberal ekonomiye çok benzer ''Çin modelini öne süren yöneticiler; ucuz iş gücü ve seri üretim etkisiyle dünya devlerine kafa tutarak dev bir ekonomi meydana getirirler.

Türkiye de bu ekonomik modellemenin göbeğinde yer alır. Amerikancı-piyasacı ekonomik sistem 1950 Menderes Hükümeti'yle hayatımıza girerken günümüzde hâlâ etkisini sürdürmektedir. Öte yandan Çin modeline son yıllarda göz kırpan ekonomimiz; ucuz iş gücünün odak ülkelerinden biri haline gelir. Türkiye'de kayıt dışı çalışan, asgari ücretin altında, güvencesiz milyonlarca göçmenin varlığı, hem modern köleliğin bir göstergesi hem de Çin modelinin açık etkisidir, sevgili okur.

pinterest
Siyaset kurumunun burjuvaziyle yani patronlar ile iş birliği, ideolojiler üstü bir yapının hareketliğini ortaya koymaktadır. Kaybedilen bir seçim sonrası istifa etmeyen yetkililerin refleksini de buna bağlamak gereklidir. Halk nezdinde başarısız kabul edilen bir siyasetçinin yalnız ve yalnız seçmenine kulak vermemesi ve eleştirilere kulak tıkaması içerisinde bulunduğu siyasi rantın bir göstergesidir.
Parti içi siyasetin yönlendiricisi de olan hem muhalefet hem iktidar yetkilileri, içerideki siyasi rantı dizayn ederken iş birliği yaptığı ekonomik çevrelerin hassasiyetine, güveni ve güvensizliğine göre de konum alır. Velhasıl sevgili okur, idealin ve romantize edilmiş siyaset biçiminin artık geçer akçe olmadığı ve kimi ekonomik çevrelerin siyaset kurumuna müdahalesinin ayan beyan ortada olduğu hepimizin malumu olmalıdır.

pinterest
İstifa kavramının erdem ve etik çerçevesinde değerlendirilmesine ihtiyacımız olduğu şu günlerde ''neden kimse istifa etmiyor?'' sorusunun cevabı, amiyane tabirle tamamen ''duygusal''dır. Çıkar çevrelerinin yoğun tahakkümü, hem iktidar hem muhalefet cephesini şekillendirirken zenginin, burjuvanın, patronun egemenliği özellikle liberal-kapitalist ülkelerde en birincil amaç edinilmiştir.

Siyasi rantın temelinde yatan ekonomik rant; sistemin ideolojik aygıtlar ile değil, tacir hassasiyetiyle yönetildiğinin bir göstergesidir. Erdemli olanın ve evrensel ahlakın yalnız maddi temel üzerine bina edilmesi toplumların içeriden çürümesine yol açarken, etikten uzaklaşan insanın içine düştüğü cendere, kötünün ta kendisidir. 

pinterest
Şimdi, birileri istifa etmeyince meselenin doğrunun yanında konum almakla değil; güçlünün eline bakmakla ilgili olduğunu bilmek, acı da olsa bizi gerçeğe ve farkında olma' haline yaklaştırır. Sistemin çarkına çomak sokanlar çoğalsın diye, şimdilik hoşça kalın sevgili okur.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?