Petrus van Schendel - Market by Candlelight, 1869
KÜLTÜR/SANAT

Mösyö Kandil: Ressam Petrus van Schendel Tablolarında Kaybolmak

02 Ağu 2023

Bir müzeye girdiğinizi ve ressam Petrus van Schendel'in çizdiği bir resme baktığınızı düşünün. Büyük ihtimalle resmin büyüsüne kapılmakla kalmayıp karşınızda yanan mumun sıcaklığını yüzünüzde hissedeceksiniz. En azından tablonun varlığı, sizi bu illüzyona ikna edebilecek. Mösyö Kandil olarak bilinen Schendel'i, kariyerini ve tablolarındaki muhteşem detayları sizler için derledik…

Petrus van Schendel, A Merchant by Candlelight
Işığın ve Gölgelerin Resimle Dansı

tablolarındaki muhteşem mum detaylarına geçmeden önce isterseniz bu sanat dalının ışıkla nasıl bir serüveni olmuş, onu inceleyelim. Öncelikle sanatın neredeyse tüm dalları, ışığın inanılmaz doğasıyla harmanlanır, ışığı bir anlatım ve kompozisyon dili olarak kullanır. Hatta bir tabloda, sinema filminde veya tiyatro sahnesinde, ışığın yokluğuna dahi anlam yüklenir. Karanlık, tıpkı ışık gibi değerlidir. Işık ise tonuyla, rengiyle ve birçok diğer özelliği ile bize bir anlam bütünü sunar. 
Resim ise kendi illüzyonunu çoğu zaman bizlere ışıkla sunar. Eğer ışığın ve gölgenin resim sanatındaki ilk uygulamalarına bakacak olarak karşımıza Antik Yunanlı ressam Apollondorus çıkacaktır. “Skiagraphia” tekniğini yani görüntüde gölgeler oluşturmayı ilk defa kullanan Apollondorus, bizlere ışığın sanatla buluşmasına dair ilk örnekleri sunar. Elimizde hiçbir tablosu olmasa da yazılı kaynaklardan günümüze ulaşan bilgilerde, çizgiler ve lekeler kullanarak Apollondorus'un ışığı kullanımına dair bazı bilgilere ulaşırız. 

Petrus van Schendel - River Landscape in Silver Moonlight - 1843

Öte yandan resim sanatındaki ışık, bir nesnenin üzerine vurduğunda onun görünür niteliklerini daha detaylı görmemizi sağlar. Bazen bu ışık Tanrısal olup aydınlattığı nesneyi kutsallaştırırken bazen de yapay ışıkla kompozisyon güçlenir. Özellikle Roma ve Orta çağ dönemlerindeki resim sanatına baktığımızda, ışığın simgesel bir anlamı olduğunu görürüz. Ancak İtalya'daki Rönesans dünyasına geldiğimizde Leonardo bu kullanımı değiştirir. Işığı, resmin içine plastik bir öğe olarak yerleştiren Leonardo'nun asıl amacı, insan anatomisinin tüm detaylarını abartılı bir şekilde gösterebilmektir.

Bu noktadaki önemli detay, Leonardo ile başlayıp diğer ressamları etkileyen bu teknikteki ışığın gerçek ışık olmamasıdır. Yani idealize edilmiş bir ışık, tablonun odağındaki insanı veya nesneyi ön plana çıkarır. Benzer şekilde Barok dönem resimlerindeki ışık, yapaydır ve tek bir noktadan gelerek kompozisyona ve perspektife derinlik kazandırır. 

Petrus van Schendel - The Love Letter
1800’lerde ortaya çıkan Romantizm akımıyla beraber ışığın kullanımı o kadar özel bir noktaya taşınır ki kompozisyonlar gerçek olduğu kadar soyutlaşmaya başlar. Büyülü, özel ve duygulara hitap eden bir dünya vardır karşımızda. Belki de ışığın neredeyse insan veya nesne kadar ön plana çıktığını görürüz. 
Realizm ise ışık, doğanın bir parçasıdır artık. Mitolojik kahramanların, tanrısal figürlerin veya kralların yerini, toplumda var olan gerçek olayların ve kişilerin almasıyla ortaya çıkan Realizm akımında, doğal gün ışığı ön plandadır.

İşte "Mösyö Chandelle" veya “Mösyö Işık” gibi isimlerle anılan Petrus van Schendel, resimdeki Romantizm ve Realizm akımlarından beslenerek kendine has bir ışık kullanmaya başlar… 

Petrus van Schendel - Nocturnal Marine

Petrus van Schendel'in Hayatı

Hollanda'nın Terheijden şehrinde 1806 yılında doğan Schendel, çiftçi bir ailenin oğludur. Hayvanlarla ve doğayla iç içe bir hayat sürse de daha çocuk yaşlardan itibaren resme olan ilgisi ailesinin dikkatini çeker. Hollandalı ressam Barend Cornelis Koekkoek tarafından iyi bir eğitimden geçer ve 1822 yılında Amsterdam'a taşınır.

Amsterdam'ın hareketli ve renkli yaşamı Schendel'in kariyerindeki en önemli basamaklar olur. Aşık olduğu manzara resimleri çizmeye devam ederken portreyle tanışır. Ama onun asıl dehası hem manzara hem de gerçek kompozisyonlarda kullandığı ışıkla ortaya çıkacaktır. Çizdiği kandil ve mum odaklı tablolarla ünlenirken resimlerindeki muhteşem detaylar dönemine damga vurur. Artık Schendel'in resimlerinde vurguladığı karanlık ile karanlığın içinden sihirli bir şekilde beliren ışık, onun imzası olacaktır. 

Petrus van Schendel - Market Scene by Night
Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde büyük ilgi gören Schendel, 1870 yılında hayatını kaybettiğinde bile popülerliğini yitirmez. Sanat yaşamı boyunca birçok ödül kazanan Mösyö Kandil, gerçekçi detayları ışıkla bütünleştiren bir ressam olarak sanat tarihinde iz bırakır.  
Mösyö Kandil’in Tablolarında Kaybolmak

Schendel, abartısız bir şekilde 19. yüzyıl Hollanda resim sanatının en önemli isimlerinden birisidir. Romantik dönemin şiirsel atmosferini Realizm gerçekliği ile harmanlaması, en az tablolarındaki ışık detayları kadar önemlidir. O, resimlerinin konusunu ve figürlerin gerçekliğini dönemin Hollanda’sından alır. Özellikle sanayileşmenin artmasına bağlı olarak kentlerde değişen yaşamın izlerini sürer. Bu nedenle de Amsterdam sokaklarının kandil ve mumlarla aydınlatılmaya başlandığı dönemi ve o dönemin atmosferini birçok tablosunda görebiliyoruz. 

Petrus van Schendel, Fish Seller, Evening Market, 1843
Elbette Schendel tablolarındaki gerçeklik hissinden de bahsetmek gerekiyor. Çünkü O'nun tablolarında bir özne kadar ön plandaki ışık, aynı zamanda çevresindeki dünyayı da inanılmaz bir doğallıkla sunmayı başarır. Oldukça karanlık ortamlardaki gerçekçi detaylar, ışık oyunları ve renk geçişleri ustacadır. Öte yanda çok sayıda manzara resmi ve portresiyle de döneminde adından söz ettiren Schendel, neredeyse fotoğraf gerçekliğini yakalamıştır. Yağlı boyanın yanı sıra sulu boya ve pastelle eserlerindeki çeşitliliği attırırken sis veya kar gibi doğal olayları, bu olayların ışıkla etkileşimini başarıyla kullanır. Portrelerdeki insan figürlerinin mimikleri ve ifadeleri ise oldukça gerçekçidir. 
1800’lerde Hollanda'da başlayan sanat yaşamı, kısa sürede kıta Avrupa'sına ve sonra tüm dünyaya yayılırken Schendel, resim tekniğindeki ustalığını geliştirmeye devam eder. Günümüzde 2 milyon dolardan satılan tabloları ve etkilediği birçok sanatçıyla Mösyö Kandil'in gerçek bir deha olduğunu söylemek ise abartılı bir tanım olmasa gerek…
 
 
Kaynak
  1. Serdar Aydın, (2022) “RESİM SANATINDA METAFİZİKSEL, FİZİKSEL VE RESİMSEL IŞIK ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA”, Sanat ve Tasarım Dergisi, Sayı: 12 (1).
2. Salih Çakar, “Işık, Figür ve Mekan İlişkisi Bağlamında Bir Dizi Resim Önerisi”, Yüksek Lisans Tezi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalı, 2014. 

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?