WELLNESS
Maskeli Balo: Kimlik, Kişilik ve Benlik Sarmalı
31 Tem 2023
“Ben” dediğimiz bütünlüğü oluşturan kaç farklı parça var? Olduğumuz, yansıttığımız, gizlediğimiz veya olmak istediğimiz kaç farklı “ben” bizimle ve bizde? Peki, düşündüğümüz veya duyumsadığımız her şeyin içimizdeki ve dışımızdaki yansımaları kaç farklı noktadan kırılıyor? Bu içeriğimizde, görkemli yaşam balolarımızda boy gösterirken, ne zaman ve nasıl edindiğimizi unuttuğumuz maskelerimize birlikte bir bakalım istedik. Hem maskeleri hem de ardındakileri tanımaya veya hatırlamaya hazırsanız, başlayalım!
2 Bardak
Doğduğumuz an sorgulamaksızın içerisine atıldığımız yaşam balosunda, maskemizin altındaki yüze, kendimize, tüm detaylarıyla hâkim olmanın karşılığı, “benlik” kavramında beden buluyor. Benlikten bahsettiğimiz yerde, “ben” dediğimiz sınırı görebilmenin, onu tanıyabilmenin ve ona yönelik farkındalığımızı arttırabilmenin karşılığı yatıyor. Sivrilen veya içeri gömülen noktalarımızı, sert veya yumuşak bağlarımızı, karanlığımızı veya aydınlığımızı anladığımız bu yerde, benlik sarmalının ağları örülüyor. Bebekliğin ilk aylarından itibaren sarılmaya başlayan bu sarmal, ölümümüze dek ağlarını örmeye devam ediyor. Etkileşime girdiğimiz, deneyimlediğimiz ve öğrendiğimiz her şey, bu ağları dönüştürüyor ve bu yapının dinamik bir hale gelmesini sağlıyor. Yaşamın devam ettiği ve balonun canlılığını koruduğu her an benlik gelişmeye, değişmeye devam ediyor. Hangi maskeleri takmak istediğimizin asıl karar vericisi de burada, maskenin altında olduğundan benlik, bizi biz yapan yerdeki ve katmanların merkezindeki varlığını sürdürüyor. Kendimize yönelik farklılığımızın, duygularımız, düşüncelerimiz ve karar verme, kontrol etme gibi yönetsel süreçlerimiz de burada yer alıyor çünkü maskelerimiz ne kadar heybetli olursa olsun, her maskenin ardında kendini bildiği kadarıyla varlığını sürdüren ve karar verici mercide olan bir gerçeklik, biri, bulunuyor. Peki, benlik kendini nasıl görünür kılıyor? Kendimizle ilgili algımız nasıl oluyor da diğerlerinin de radarına girmeyi başarıyor?
Elbette bunu mümkün kılan şey, bizi diğerlerinin gözünde görünür kılan maskelerimiz oluyor. Ben’in farklı yönlerine bağlılık göstererek özenle seçtiğimiz maskelerimiz, kimliğimize eş değer bir hal alıyor. Söz konusu görkemli baloda, toplum içinde, işgal ettiğimiz her bir pozisyon için ayrı bir kimlik geliştirmemiz bekleniyor. Toplum içindeki her bir rolümüz ayrı bir maske ihtiyacını doğuruyor. Yönetici, dost, anne veya sevgili gibi farklı rollerimiz, benliğimizin farklı kimliklerle buluşmasını sağlıyor… Dışarıya varlığımızı yansıtamadığımız veya bu maskelerin ardında yerimizi alamadığımız durumlarda ise herhangi bir topluluk veya grup içerisinde kendimize yer edinemiyor, aidiyet hissedemiyor, kendiliğimizi ve potansiyelimizi sergileyemiyoruz çünkü maskeli baloya girmenin yolu, maske takmaktan ve kimlik edinmekten geçiyor.Bu kimliklerin oluşum sürecinde ise kimi zaman dışarıdan bize atfedilen özellikler kimi zaman da bizim, benliğimizden yola çıkarak özümsediğimiz ögeler rol alıyor. Erikson da bu noktada, kimlik kazanmanın bireyin ve yaşadığı kültürün özünde yer alan bir süreç olduğunu vurguluyor. Özetle sarmalın kimlik ucu, ben ve öteki arasındaki ağlarla örülüyor. İçeride olan, dışarı yansıyor. Her sarmalın kendine has oluşunun ve hiçbir maskenin birbirinin aynısı olamamasının ardında ise başka bir neden yer alıyor: Kişilik…
Kişilik dediğimiz yapı bizi diğer maskelerden, maskelilerden ayırt etmeye yardımcı olan özelliklerimizden oluşuyor. Karakteristik özelliklerimiz, bizi biz yapan her şey kişilik kapsamında değerlendiriliyor. Bize özgü, bizimle ilişkili ve tutarlı olan bu yapı, ne kadar çok ve çeşitli maske takarsak takalım “Ben buradayım ve diğerlerinden farklıyım.” mesajı iletiyor. Benliği meydana getiren temel ögelerin çevresinde şekillenen bu sarmal adeta biricikliğimizi kanıtlıyor.
Maskeli balonun söz konusu üçlü sarmalı her ne kadar birbirinden ayrışan, kopuk ve bağımsız duran yapılar gibi gözükse de hepsinin temelinde, “ben” dediğimiz özümüze yönelik farkındalığımız yer alıyor. Benliğimize yönelik farkındalığımız ne kadar artarsa kimlik ve kişilik yapılarımız da bir o kadar isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda gelişiyor. Bu sarmallar değişmesi güç ağlardan oluşsa da dönüşümün yaşam boyu eşlikçimiz olduğunu kendimize hatırlatmamız gerekiyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?