℃
Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
SEYAHAT
Masaldan Fırlamışçasına Zarif ve Görkemli: Floransa Katedrali
19 Ağu 2022
İtalya’nın Rönesans sanatının en güzel örnekleriyle dolu, merak uyandıran tarihi ve eşsiz mimarisiyle göz dolduran şehri Floransa’ya ufak bir ziyarette bulunacağız bugün sizlerle birlikte. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan bu “sanat kokulu şehir” Avrupa’nın da bu konudaki göz bebeği. Floransa sokaklarına ayak basar basmaz, sanki periler diyarına girmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Yine de bu şehrin içinde asil ve görkemli duruşuyla bir masal kalesi gibi dikilen bir yapı var ki, o diğerlerinden bir adım öne çıkıyor. Evet, durağımız Floransa’nın en çok ziyaret edilen yeri, Floransa (Duomo) Katedrali…
2 Bardak
Floransa Katedrali, Santa Maria del Fiore ya da Duomo Katedrali olarak da bilinen, eşsiz bir tarihi yapı ve aynı zamanda Floransa’nın da en çok ziyaretçi akınına uğrayan yeri. Bu taş duvarlar içine gizlenmiş görkemli bina gerek mimarisi gerekse içindeki süslemelerle diğer yapıların arasından rahatlıkla sıyrılıyor. Aynı anda otuz bin kişiyi içine alabilen (kapasite bakımından da Avrupa’nın en büyükleri arasında) bu katedral, Floransa’ya yolunuz düşerse mutlaka gezmeniz gereken yapıların başında geliyor.
Dördüncü yüzyıldan kalma bir yapı olan Santa Reparata Katedrali’nin kalıntıları üzerine inşası başlamış ve 1296 senesinden 1436’ya kadar da devam etmiş. Yani tam yüz kırk yıl süren bir inşa edilme hikâyesi var Floransa Katedrali’nin. Tamamlanması neredeyse bir buçuk asır süren bu yapı, yine gotik sanatın ve İtalyan Rönesans sanatının da en büyük şaheserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Floransa başpiskoposluğunun da merkezi olan Floransa Katedrali, yalnızca mimari açıdan değil, bir ibadet merkezi olarak da dikkat çeken bir yapı.
Dilerseniz, biraz da buranın mimarisiyle alakalı detaylara değinelim. Öncelikle, Floransa Katedrali ile ilgili altını çizmemiz gereken önemli bir detay var. Buradaki kubbe, şimdiye kadar yapılmış en büyük tuğla kubbe olarak biliniyor. İnşası on altı yıl sürmüş bu kubbenin. Katedralin kubbesinin çatısını tasarlayan ve inşa eden ise Filippo Brunelleschi isimli bir kuyumcu; bu kubbe de onun ilk eseriydi. Ayrıca Floransa Katedrali dünyanın en büyük üçüncü katedrali olarak listede başı çekiyor. Katedralin ön tarafında bulunan vaftizhanenin bronz kapıları da -Cennet Kapıları olarak da biliniyor- 1401 senesinde şehirde yapılan bir yarışmada galip gelen Lorenzo Ghiberti tarafından yapıldı.
Floransa Katedrali’nin bodrum katında, üzerine yapıldığı Santa Reparata’nın kalıntılarını ve Roma döneminden kalma eserleri görebiliyorsunuz; aynı zamanda kubbenin mimarı Filippo Brunelleschi’nin mezarı da yine burada bulunuyor. Katedralin inşasına Arnolfo di Cambio başladı, 1300’lerin ortalarında Giotto devraldı ve ondan sonra da Giovanni Ghini ve Francesco Talenti kalan kısımları bitirdiler. En son ise biraz önce ismini andığımız Brunelleschi kubbeyi tamamladı ve Papa IV. Eugenius, katedrali kutsayarak ibadete açtı.
Hem gotik mimarinin hem de Rönesans sanatının izlerini taşıyan Floransa Katedrali, aynı anda hem görkemli hem de sade bir yapı olarak göz dolduruyor. Katedralin en dikkat çekici yerlerinden biri girişte bulunan saat. Paolo Uccello tarafından on beşinci yüzyılda tasarlanan bu saat, yirmi dört saatin güneşin batışına göre ayarlandığı özel bir eser ve ilginçtir ki hâlâ çalışıyor.
Bir diğer dikkat çekici eser ise “Kıyamet Günü” freskidir. Bu eser, Giorgio Vasari tarafından yapılmış ve onun öğrencisi Zuccari tarafından boyanmıştır. Floransa Katedrali’nin en görkemli yapısı ise kubbesidir; bu kubbe Rönesans şehirlerinde benzer kubbelerin ilki olma özelliğini taşır. İçinde dolaşırken, duvarlardaki süslemelerden gözlerinizi ayıramayacaksınız, orası kesin. Eğer vakit bulursanız ve yolunuz bir şekilde Floransa’ya düşerse, Floransa’nın en görkemli yapısı olan bu masal kalesini ziyaret etmeyi unutmayın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?