Pexels
BUSINESS

Lideriniz Patolojik Bir Narsist Olabilir mi?

06 Tem 2023

Psikoloji alanında önemli bir kavram olan ve bir tür kişilik yapılanması olarak bilinen narsisizm yaşamın birçok alanında etkilerini bizlere gösteriyor. Son dönemde sıklıkla narsisizmin iş hayatında yarattığı etkiler araştırılıyor. Patolojik düzeyde bir işlev bozukluğu olan narsisizm hem ona sahip olan kişiyi hem de çevresini etkiliyor. İş yerinizde narsist bir lideriniz varsa bu durum sizin iş yaşantınız kalitesini ve ruh halinizi de etkiliyor. Bugün birçok liderde özelliklerini görebileceğimiz patolojik narsisizmi daha yakından tanıyacağız.

Pexels
Biz bugün narsisizmden söz ederken kavrama psikanalitik kuramın penceresinden bakacağız. 1885 ve 1939 yılları arasında Freud tarafından oluşturulan psikanaliz kuramı bireyin asıl isteklerinin ve arzularının saklandığı yer olan bilinç dışına odaklanmıştır. Dürtülerin bastırıldığı yer olarak da bilinen bilinç dışı, bireyin kendisinin de farkında olmadığı bir alandır. Psikanalitik kuramın temel amacı ise bilinç dışındaki unsurları ve bu unsurların oluşma nedenlerini ortaya koymaktır. Psikanalizin özellikle üstünde durduğu ve pek çok kez aldığı bir kavram da narsisizmdir. Freud yıllarca süren çalışmalardan sonra yazdığı “Narsisizm Üzerine: Bir Giriş” makalesinde her insanın yaşadığı birincil narsisizm döneminden bahsetmiştir. Bu dönem bebeğin haz aldığı nesne olarak kendi bedenine yöneldiği dönemdir. Bu dönemde bebek tüm enerjisini kendisine yatırır. 

Pexels
Freud’a göre birincil narsisizm dönemi gelişimin doğal bir evresidir ve her birey bunu yaşar. Çünkü birey bebeklik döneminde kendini dış dünyadan ayıramaz ve bu nedende yatırım yapacağı nesne olarak da kendisini seçer. Freud asıl patolojiye neden olan dönemin ikincil narsisizm adını verdiği dönem olduğunu söyler. Bebek birincil narsisizmden sonraki dönemlerde dış dünyada kendisiyle ilgilenecek bir nesne bulamazsa yeniden tüm enerjisini kendisine yönlendirir. Freud’tan sonra yine ünlü bir psikanalist olan Kohut narsisizmi çok daha geniş açıdan ele almıştır. Benlikle olan ilişkinin tüm yaşam boyu devam edeceğini söyleyen Kohut, narsistik nesne ilişkileri üzerinde özenle durmuştur. 

Pexels
Bir diğer psikanalist Kernberg Freud’tan farklı bir yöntemle narsisizme yaklaşır. Bebeğin arayışının hazdan çok nesne olduğunu ve bedenini de başka bir nesne gibi algılayarak yatırım yaptığını söyler. Burada nesne olarak bahsedilen bir diğer kişi, çoğunlukla annedir. Diğer birçok psikanalist de narsisizm üzerine çalışmalar yapmış ve fikirlerini ortaya koymuştur. Kohut patolojik narsisizmin bebeğin ilk nesnesi olacak bakım vereniyle yeterli bağı kuramamasıyla ortaya çıktığını kabul eder. İhmale uğrayan bebek bakım verene bağlanamadığından kendisine bağlanır. Kohut özellikle annenin çocuğu yeteri kadar övmediği ve babanın da koruyucu bir figür olarak bulunmadığı çocukluklarda narsisizmin sağlıklı gelişemediğini söyler. Sağlıklı bir narsisizm gelişemediğinde de patolojik narsisizm ortaya çıkar. 

Pexels
Birçok insan normal düzeyde bir narsisizm göstererek kendisini belli ölçülerde beğenir. Bu durum kişinin yaşamını sürdürebilmesi için de gereklidir. Fakat bu seviye yükseldiğinde ve kişi kendisine karşı abartılmış bir sevgi beslediğinde patolojik narsisizm oluşur. Bu kişiler dışarıdan eleştirileri önemsemeyen ve kendinden emin olan bireyler gibi gözükseler de iç dünyalarında durum çok farklıdır. İçsel dünyalarında kendilerine güvenmekten uzaktırlar ve dıştan gelecek övgülere ihtiyaç duyarlar. Sıklıkla ayrıcalıklı olduklarını ve onları ancak üst düzey kişilerin anlayabileceğini de düşünürler. Etraflarındaki insanların onları kıskandığına dair güçlü bir inanç duyabilirler. Empatiden yoksunlardır ve ilişkilerinde karşı tarafı kendi amaçları uğruna kullanabilirler.

Pexels
Liderlerin yıkıcı davranışlarının nedenleri arasında da sıklıkla kendilerini yüksekte görmeleri ve empatiden yoksun olmaları bulunur. Genellikle kendi narsist kişilik örüntüleriyle başa çıkmak için kendilerinde gördükleri eksiklikleri karşı tarafa yansıtırlar. Bu kişilik örüntüsü onların stresle başa çıkmasını da daha zor hale getirdiğinden dışarıdan daha yıkıcı, duygusuz, öfkeli, eleştirel ve baskıcı görünebilirler. Kendilerine karşı derin bir sevgi duyuyor gibi görünen bu kişiler gerçekte güven ve doyum hislerinden mahrum kalmış kişilerdir. Bu yüzden her şeyi almaya açtırlar. Patolojik olarak narsist liderler de bu yüzden kendilerine itaat edilmesini arzularlar. Narsist liderler oldukça zorlayıcıdırlar çünkü kişileri kendilerine bağımlı hale getirmekten haz alırlar.

Narsist bir bireyin lider pozisyonunda olmasının bazı olumlu etkileri olduğu gibi genellikle olumsuz etkileri ağır basmaktadır. Bu kişiler zaman zaman saldırgan tavırlarda bulunabilirler ve kendi menfaatleri için çalıştıkları kurumu tehlikeye atabilirler. Kendilerini ve çalıştıkları yerlerdeki pozisyonlarını koruyabilmek adına yalan söylemeleri de sık rastlanan bir durumdur. Olumlu geri bildirim almak adına da baskı yaratmaya meyillidirler. Zihinleri sürekli kendileri hakkında ne düşünüldüğüyle meşguldür ve takdir edilmeleri gerektiği üzerine kafa yorarlar. Genellikle kendi yönetimlerinde olan kişilere karşı büyüklenmeci tavırlar sergilerler. Tavırları saygıdan ve empatiden yoksundur. Günümüzde birçok iş yerinde yönetici konumunda bulunan narsist bireyler, tüm bu özellikleri yüzünden hem yapılan işi hem de diğer çalışanları olumsuz etkileyebilmektedirler.
Kaynak: Taştan, S. (2019). Liderlikte işlev dışı davranış örüntüleri ve patolojik narsisizm: Psikanalitik kuram temelli bir değerlendirme. Istanbul Management Journal, (87), 49-91.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?