Kurt Vonnegut ve Eserleri İncelemesi

1922 yılında Amerika’da doğan Kurt Vonnegut, Cornell Üniversitesi Biyokimya bölümünü bitirdi ve ardından II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’da asker olarak görev aldı. Dresden’de bir süre tutuklu kalan yazar, şehrin bombalanmasına da tanıklık etti. Bu bombalanma ve beraberinde gelen çok sayıda ölüm, yazarı postmodern akımının bir parçası haline getirdi. Bu korkunç olaydan etkilenen yazar, Dresden’de yaşadıklarından da bahsettiği Mezbaha No 5 adını verdiği romanını 1969 yılında kaleme aldı. Yazar, önceleri bilimkurgu ağırlıklı eserler yazsa da yavaş yavaş yazı dilini ve türünü değiştirdi. 1952 yılında bilimkurgu türünde yazdığı ilk romanı Otomatik Piyano ile büyük beğeni toplayan Vonnegut, 1959 yılında Titan’ın Sirenleri, 1961’de Gece Ana, 1963’te Kedi Beşiği ve 1973 yılında Şampiyonların Kahvaltısı ve 1979 yılında da Hapishane Kuşu’nu kaleme aldı. Toplamda 14 adet eserde imzası bulunan Vonnegut, romanlarının yanı sıra kısa öyküler, makaleler ve oyunlar da yazdı. Eserlerinin birçoğunun Türkçeye çevrildiği yazar, 85 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

2021 yılında Hamdi Koç’un çevirisi ile Can Yayınları’ndan çıkan Mezbaha No 5 ya da orijinal adıyla Slaughterhouse-Five aslen 1969 yılında okuyucusuyla buluştu. Postmodern edebiyat akımının en önemli eserlerinden biri olan Mezbaha No 5, ikinci dünya savaşı, uzayda yolculuk ve zamanda yolculuk gibi temalar üzerinden gidiyor. Dresden’de de geçtiği için biyografik öğeler taşıyan bu eser, Billy Pilgrim’in yaptığı zaman yolculuklarını anlatıyor. Kendi doğumunu ve ölümünü bile gördüğünü ve sürekli zaman yolculuğu yaptığını söyleyen Billy Pilgrim, parçalanmış hayatını zaman akışından kopmuş bir şekilde okuyucuya aktarıyor. Yer yer komik olan bu eser, yazarın başyapıtı olarak kabul ediliyor.