SEYAHAT

Korku Dolu Seyahat Rotaları

04 Oca 2022

Gezmeyi kim sevmez…? Bizce de herkes sever ama bugün sizlere bahsedeceğimiz gezme, başka türlü bir gezme sevgili okurlar. Bugün, yüksek müsaadenizle en cesur seyahat tutkunlarına sesleniyoruz! Normal bir seyahatiniz esnasında sırt çantanıza koyduğunuz her şeyden bu sefer çifter çifter koyun çünkü, bu seyahat rotalarında normal bir ekipmanla yetinmeniz imkansız doğrusu. Biraz kalp atışlarını hızlandırmaya ve tüyleri ürpertmeye gidiyoruz. Kemerleri bağladığınızdan emin olduysanız, işte karşınızda dünya üzerindeki en korkutucu seyahat rotaları…

2.5 Bardak

Aokigahara Ormanı – Japonya
Aokigahara Ormanı – Japonya
 
“İntihar Ormanı” na hoş geldiniz sevgili okurlar. Doğu Asya’ya uzanan ilk durağımız Japonya’daki Fuji Dağı’nın hemen yanı başında kendine yer edinen ve yeşile doymanızı sağlayacak olan bir doğa harikası. Peki, orman güzel hoş… Neden adı “İntihar Ormanı” olsun ki…? Japon kültüründe intihar ve ölü ruhlar ile özdeşleşen bu orman, Japon yazar Seicho Matsumoto’nun bir romanında yer alan iki karakterin, bu ormanda intihar etmesi üzerine ünlenmiş ve yazarın romanından sonra intihara meyilli kişilerin yeni gözdesi, Aokigahara Ormanı olmuş doğrusu. Ormanın derinlerine gitmek oldukça tehlikeli çünkü, bitki örtüsü nedeniyle yer ve yön algınızın kapanması bu ormanda an meselesi. Fakat bazı insanlar bu durumu bildikleri için ormanın en derinlerine doğru gidip intihar etmeyi tercih ediyor. Bundan dolayı, eğer Aokigahara Ormanı’na seyahat etmek isterseniz, ormanın girişinde konumlanan terk edilmiş arabalardan tutun, yanından geçtiğiniz bir ağaçta ölü bir insan bedeni rastlama ihtimalinizin yüksek olduğunu şimdiden söyleyelim istedik.

Monte Cristo Çiftlik Evi – Avustralya
 
Monte Cristo Çiftlik Evi – Avustralya
 
İkinci durağımız ise Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus’un arasına uzanan Avustralya sevgili okurlarımız. New South Wales, Avustralya merkezli olan bu çiftlik evi, oldukça turistik bir yer olarak bilinse de cesur olmayanların gezmeyi pek de cesaret edebileceği bir yer değil açıkçası. 1876 yılında Christopher William Crawley tarafından inşa edilmiş olan Monte Cristo Çiftlik Evi hakkında türlü türlü korkutucu hikayeler olduğunu söylemek yanlış olmayacak doğrusu. Bunlara örnek vermek gerekirse; sürekli ölümle oyun oynayan küçük bir çocuktan tutun, balkondan düşen hizmetçi derken fikrimce en korkutucu hikaye, annesinin ölü bedeninin yanına kıvrılıp 40 yıl boyunca zincirlenmiş bir şekilde kalan bekçinin oğlunun hayaleti gibi akıllara durgunluk veren bir sürü hikayeden bahsedilmekte. Bu tarz olay ve konuların ne kadar çok meraklısı olduğunu düşündüğümüz zaman, Monte Cristo Çiftlik Evi’nin gördüğü rağbeti anlamlandırmak da pek mümkün açıkçası. Günümüzde ev hem otel olarak kullanılıyorken hem de korku ve seyahat severleri tatmin edecek olan tur hizmeti göstermekte. Hal böyle olunca dünya üzerindeki tüm cesur seyahat severlerin de uğrak noktası haline gelmekte. Eğer siz de ben korkusuz bir maceraperestim diyorsanız, seyahat listenize Monte Cristo Çiftlik Evi’ni eklemeyi unutmayın…
 

Çek Cumhuriyeti - St. George'un Kilisesi
 
Çek Cumhuriyeti - St. George'un Kilisesi
 
Madem sizleri hala korkutamadık, öyleyse üçüncü durağımız olan Çek Cumhuriyeti’ne varmış olduğumuzu bildirmek istiyorum sevgili okurlarımız. Çek Cumhuriyeti'nin Lukova Köyü'nde bulunan lanetli kilise, tüm dünyaya korku salmaya devam etmekte. Nedeni ise bir hayli trajik doğrusu. 1968 yılında St. George'un Kilisesi bünyesinde gerçekleşen bir cenazede, kilise çatısının ani bir şekilde düşmesi ile içerideki insanların çoğu hayatını kaybetti. Yaşanan bu trajik olayın ardından kilise çatısının çökmesini uğursuzluk olarak varsayan köy halkı, kiliseye bir daha hiç uğramamayı tercih etti. Bu karardan sonra St. George'un Kilisesi, çok daha korkutucu bir kimlik kazandı ve köylü halka korku salmaya başlamış oldu. Aradan 40 yıl geçti ve kilise terk edilmiş bir vaziyette beklerken sanatçı Jakub Hadrava, tasarladığı son derece korkutucu heykel koleksiyonunu bu kiliseye yerleştirdi. Sanatçının bu hamlesinden sonra St. George'un Kilisesi, hiç uğramadığı kadar yerli ve yabancı turist akımına uğramaya başladı. Kilisenin yeni halinin nasıl olduğundan bahsedecek olursak, ki pek de iç acıcı olmadığı konusunda baştan uyararak, güncel görseli hemen yukarı tarafa bıraktık zaten sevgili okurlar. Biz almayalım ama belki sizler bu bir değişik kiliseyi ziyaret etmek istersiniz.

Jazirat Al Hamra Kasabası - Birleşik Arap Emirlikleri
Jazirat Al Hamra Kasabası - Birleşik Arap Emirlikleri
 
Evet, evet… En korkutucu olanı sona bıraktık sevgili okurlar. Son ve en can sıkıcı durağımız ise Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Jazirat Al Hamra Kasabası. Birleşik Arap Emirlikleri’nin hayalet şehri olarak kayıtlara geçen Jazirat Al Hamra, kasabada yaşayan yerli halk ve ziyaretçilerin tecrübeleri sayesinde ülkedeki en uhrevi yer olarak bilinmekte. Çok eski zamanlarda mercan tuğlalarından inşa edilmiş olan bu eski köy, günümüzde terk edilmiş ve bir hayli korkutucu atmosferi ile yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı durumunda. Bu son derece sessiz ve ıssız köyün ‘cinli’ olabileceğine dair söylentiler ise kasabaya yaklaşmayı bir tık daha zorlaştırmakta doğrusu. Köyün yerlilerinin bu kasabayı istila edenlerin cinler olduğuna dair inanışı bir hayli sağlam olacak ki yine yerliler kasabanın yanında bulunan sahilden gelen anlamsız ve garip seslerin de kasabayı ele geçiren bu cinlere ait olduğunu düşünmekte. Maalesef ki can sıkıcı hikayeler bunlarla kalmıyor ve yerliler, aralarında bu uhrevi yaratıklarla karşılaşanların olduğunu da söylemeden geçmiyor doğrusu. Anlayacağınız, gece gündüz dinlemeden insanlara korku salan terk edilmiş Jazirat Al Hamra Kasabası, gün geçtikçe tedirgin edicilik seviyesini daha da bir sağlamlaştırıyor. Bizler inanıyor muyuz bilmiyoruz fakat bu dedikoduların doğruluğu ya da yanlışlığıyla ilgili bir yargıya varmanın tek yolu, bizzat gidip deneyimlemek sanıyoruz ki. Eğer aranızda gitmek isteyenler varsa şimdiden uğurlar olsun, saygılar ve sevgiler efendim…

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?