Jennifer Anichowski
BİLİM

Kıyamet: Böcekler Yok Olursa…

23 Kas 2022

Korkuyoruz, iğreniyoruz veya bizden uzak durmaları için ne gerekiyorsa yapıyoruz! Neredeyse hepimizin arzusu, böceklerden arınmış evlerimizde keyifle yaşamak. Peki, gerçekten böcekler olmadan daha mutlu olabilir miyiz? Maalesef hayır! Böcekler yoksa bizler ve bu dünyadaki yaşam da yok demektir! Nasıl ve neden sorularımızın cevapları, yazımızda…

Sadece birkaç dakika gözlerimizi kapatıp “böceklerin olmadığı şahane bir dünya hayal edelim” diyemeyiz. Çünkü bilimsel olarak emin olduğumuz konu şu ki; eğer böyle bir dünyayı hayal etmeye kalkarsak büyük ihtimalle yeşil bitki örtüsünü, hayvanları ve son noktada insanları göremeyiz. Sussex Üniversitesi'nde Biyoloji alanı “Evrim, Davranış ve Çevre” konularında uzman olan Profesör Dave Goulson, uzun yıllardır böceklerin ekolojisi alanında çalıştığı için “böcekler olmadığında hayat oldukça zor olacak” cümlesini kurabiliyor. Bir bakıma, yakın geleceğin en güçlü kıyamet senaryolarından birisi de böceklerin yok oluşları olabilir. 

Profesör Goulson’a göre, böcekler sahip olduğumuz biyoçeşitlilik için en elzem canlı türlerinin başında geliyor. “Arılar yok olursa insanlık yok olur” cümlesi ise gerçekleri yansıtıyor. Dünya’daki yaşamın en büyük parçasını oluşturan böceklerin türler dünyasında kapladıkları alan üçte iki! Yani bizler, diğer memeliler, sürüngenler ve daha birçok canlının oluşturduğu popülasyon, böcek nüfusunun yarısı kadar. Dahası bahsettiğimiz diğer türlerin neredeyse tamamı bir şekilde böceklere muhtaç diyebiliriz. 

Animeshka.org

Ancak Profesör Goulson’un altını çizdiği asıl konu “ekosistem servisleri” denilen bir olayda böceklerin rolü. Bu ne demek? Şöyle ki ölü canlıların kurtçuklar yoluyla toprağa karışması, bok böceklerinin hayvan dışkılarını temizlemesi veya bitki örtüsündeki ölmüş ağaç, bitki gibi canlıların parçalanması doğanın devamlılığı için hayati öneme sahip. Böcekler de bu devamlılığın başrolündeki isimler. Hal böyle olunca da böcekler yok olduğunda önce doğadaki denge bozulacak ve zaman içerisinde canlı yaşam kendini yenileyemediği için küresel bir felaketle karşılaşacağız.

Örneğin dünyadaki bitki türlerinin %87’si tozlaşma dediğimiz durumu gerçekleştirmek için mutlaka bir hayvana ihtiyaç duyuyor. Bunlar kuşlar veya kelebekler olsa bile bu canlıların beslenmesindeki ilk zincir böcekler.

Kötü haber de şu ki, şehirler başta olmak üzere böceklerin nesli giderek azalıyor. Temelde çok hızlı üreyebilen ve doğru koşullar altında popülasyonlarını arttırma konusunda birer uzman olan böcekler, bu mükemmel özelliklerine rağmen giderek yok oluyor. Sebebini tahmin etmekse hiç de zor değil: Biz insanlar! 

Ormanlık alanların, bataklıkların veya doğal ortamların giderek yok olmasıyla beraber böceklerin yaşam alanları yok ediliyor. Bununla beraber kontrolsüz ilaçlama veya kirlilik gibi konuları da eklediğimiz zaman karşımıza hiç de iyi olmayan bir manzara çıkıyor. Pandaların, leoparların veya egzotik bazı hayvanların yok oluşu kadar, detay gibi görünen böceklerin de sayıları her geçen gün azalıyor. Profesör Goulson’a göre iklim değişikliği, ışık kirliliği gibi gece-gündüz farklarına neden olan yan olaylar da eklenince artık uzun yolculuklarda araçların penceresine çarparak ölen böcekleri görmüyoruz.
Biraz düşününce ve devasa otobüs camlarına ya da özel otomobillerimizin sileceklerine doluşan pek çok canlı yok, diyebiliyoruz. İşte bu ufak fark, büyük sorunlara neden olacak gibi görünüyor. 

Avusturalya kıtasında yaşanmış bir olayı örnek olarak gösteren Profesör Goulson, bu kıtayı keşfetmemize ve orada sığır yetiştirmeye başlamamıza dikkat çekiyor. Bu kıta, binlerce yıllık serüveninde kuru olan keseli gübreye alışkındır ve haliyle böcekler için de böyle bir ekosistem vardır. Daha net bir ifadeyle “bok böcekleri” bu kıtada yaşamıyordur. Ancak sığırların kıtaya hakim olmasıyla birlikte dışkıları öylesine sertleşerek toprağı kaplamıştır ki çimlerin yetişmesi durmuştur. Kısa sürede yaşanan gerçek bir olay!
Ama sorun daha yeni başlamıştır! Çünkü Avusturalya kıtasının 15.000 kilometrekarelik bir bölümünün tamamı sığır dışkısıyla kaplıdır. Uzmanlar, bu korkunç sorunu çözmek içinse tek bir şey yapar: Kıtaya milyonlarca bok böceği götürerek doğal yaşama bırakırlar ve sığırların dışkıları bir sorun olmaktan çıkar. 


Avusturalya örneği bizlere çok çarpıcı bir gelecek senaryosu çiziyor aslında. Eğer güzel bir gelecek istiyor ve yaşamın bugünkü kadar renkli görünmesini istiyorsak böceklere ihtiyacımız var. Özellikle bahçe ve parklardaki kimyasal kullanımını azaltmalı, mümkün olduğu kadar çok çiçek veya ağaç yetiştirmeliyiz ki böcek popülasyonları yok olmak yerine artsın! Diğer türlü Profesör Goulson’un altı çizdiği kötü senaryolar gerçek olabilir ve aklımıza dahi gelmeyen bir kıyamet senaryosu devreye girebilir: Böcek kıyameti!


Kaynak
Profesör Dave Goulson, “Böcek Kıyameti”, Popular Science Türkiye, Ekim 2022. 
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?