“Sola, sola, ee bu da sola… Yine doluşmuş bu platform saçma sapan tiplerle…” diye geçirmiştim içimden HeartBeat’e son girdiğimde. Bazen eli yüzü düzgün birkaç kişi çıkıyor, şansıma onlar da beni beğeniyor ve bir şekilde başlıyorduk sohbete muhabbete. Başlarda oldukça eğlenceli ve heyecan verici olmasına karşın gitgide sıkıcı, tek düze ve herkesle aynı şeyleri paylaştığın bir yapıyı everildi HeartBeat benim için. E ben de haliyle, saldım online dating işini doğrusu… Dürüst olmak gerekirse, ara sıra canım sıkılınca yeniden bir açıp bakıyorum ne var ne yok diye. Belki de hayatımın aşkıyla karşılaşacağım yer orasıdır düşüncesini zihnimden ekarte edemedim henüz. Bu düşünceme dair ufak bir umudum olsa da platformu ne zaman ziyaret etsem umudumdan bir parça daha eksiliyor. Anlayacağınız umudum tükenene kadar ufak göz atmalarım devam edeceğe benziyor.