Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
"Goldfish", Bakufu Ohno - ukiyo-e.org
DOĞAL YAŞAM

Japon Balıkları Dünyaya Yayılıyor – 2. Bölüm

09 Kas 2022

Japon balıklarıyla ilgili ilk içeriğimizde Japon balıklarının nasıl ortaya çıktığından, Çin kültürü ve Feng Şui felsefesindeki yerinden bahsetmiştik. Neden turuncu Japon balıklarının daha yaygın olduğu ve bu balıkların hanedanlık için ne ifade ettiği gibi konulara da değinmiştik. Bu içerikte ise Japon balıklarının başta Japonya olmak üzere diğer ülkelere yayılması hakkında konuşacağız ve bu canlıların bazı özelliklerine yer vereceğiz.

Japon balıklarının Çin İmparatorluğu döneminde çoğaltıldığını ve zamanla tüm dünyaya yayıldığını söylemiştik. Japon balıkları, mutasyona uğramış bir sazan türünün evcilleştirilmesi sonucu karşımıza çıktı. Balıkçılar mutasyona uğramış bu balıkları tuttuğunda yemez ve Budist tapınaklarındaki havuzlara bırakırdı. Yakalanan bir hayvanın salıverilmesi Budist inancına göre bereket ve hayır getiren bir şeydi, özellikle de bu hayvan nadir bulunuyorsa. Böylece sazan balığının az rastlanan bu örnekleri keşişler tarafından beslenmeye ve tapınakların önemli bir parçası olmaya başladı. Zaten balık başlı başına Budizm için önemli bir semboldü, Japon balıkları da zamanla bu sembol dünyasında kendine ayrı bir yer edindi.

Pexels
Japon balıklarının Japonya’ya geliş tarihi ise 1502’ydi. Çinli tüccarlar bu balıkları soylulara ve samuraylara satıyordu. Tıpkı Çin’de olduğu gibi Japonya’da da Japon balıkları zenginliğin, bereketin ve iyi şansın sembolüydü. Halihazırda zenginliği temsil eden altın rengi ile hastalık ve bahtsızlıklardan korunmak için kullanılan kırmızı rengini bir arada taşıyan bu balıkların şanstan başka bir şey getireceği düşünülemezdi.

1603 ila 1868 yılları arasında süren Edo Dönemi'nin ortalarına gelindiğinde Japon balığı iyice popülerleşmişti ancak yine Çin İmparatorluğu’nda gördüğümüz gibi bu balıklara sadece aristokratlar sahip olabilirdi. 19. yüzyılda Edo Dönemi bitip de Meiji Dönemi başladığında Japonya bir modernleşme sürecine girdi. Japonya’nın Batı kültürüne kendini açtığı bu dönemde Japon balıkları da halkın arasına karışma imkanı buldu. 

Pexels
Japonya’nın popüler kültür ve sanatında sıkça rastlanılan Japon balıklarıyla ilgili en meşhur eserler arasında Utagawa Kuniyoshi’nin çalışmaları bulunuyor. Edo Döneminde yaşayan ve Japon resim sanatı türlerinden “ukiyo-e” üzerinde uzmanlaşan Kuniyoshi, Japon balıklarını insani özellikler yükleyerek resmetmiş. Düşmanlarla savaşan veya yağmurlu günlerde şemsiyeyle dolaşan Japon balıklarını mizahi bir dille tasvir eden sanatçının çalışmaları özgünlüğü nedeniyle hala önemini koruyor.

Solda "Gold Fish: Making Bubbles", Utagawa Kuniyoshi - web-japan.org
Tam tarih bilinmese de Japon balıklarının 17. yüzyılın sonlarında Avrupa’ya gittiği düşünülüyor. İngiltere’de ilk kez 1711’de botanikçi James Petiver tarafından Japon balıklarının çizimi yapılmış. 19. yüzyılda ise bu balıklar Amerika’da da tanınır oluyor ve ülkenin dört bir yanında hızla yayılıyor.

Japon balıklarının güzellikleriyle rağbet gördüğü kadar bilim dünyasının ilgisini çeken özellikleriyle de özel bir canlı olduğunu söylemeliyiz. Maddeleri absorbe etmede oldukça iyi olmaları nedeniyle toksisite çalışmalarında, optik sinirlerini yenileyebilme becerileri nedeniyle de görme ile ilgili araştırmalarda kendilerine yer bulmuşlar. “Balık hafızalı” deyiminin işaret ettiğinin aksine hafızalarının kuvvetli olmasının psikolojide, güneş ışığına karşı duyarlılıklarının da cilt kanseriyle ilgili çalışmalarda işe yarayacağı düşünülüyor. Tabi Japon balıklarının kolayca çoğaltılabilmesi ve ucuz olması da onları bilimsel mecrada avantajlı kılan bir diğer özellikleri.

Pexels
Japon balıklarının bu sevimli görüntülerinin altında istilacı bir türün yattığını da belirtmek gerek. Japon balığı besleyen insanların bir süre sonra hayvan sahibi olmaktan vazgeçmesi veya balıkçıların Japon balıklarını yem olarak kullanması sonucu ırmak ve göl gibi yerlere bırakılan Japon balıklarının hem bulunduğu su kaynağına hem de orada yaşayan diğer canlılara zarar verdiği fark edilmiş. Ayrıca doğaya bırakıldıklarında minik hallerinden eser kalmadığı ve devasa balıklara dönüştüğünün görülmesi de Japon balıkları ile ilgili başka bir şaşırtıcı özellik.

mashable.com
Kültürel ve sosyal hayatın sempatik bir parçası haline gelen Japon balıklarını tanıdığımız içeriğimizin 2. bölümünün sonuna geldik. İlk bölümü okumak isterseniz:


 

Kaynaklar:


©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?