İzdivaç Programları ve ‘Kısmetse Olur’ Jenerasyonu

17 Mar 2023

Neden var oldukları konusunda sancılı sorgulamalar geçirmiş ve tam da tedavülden kalktığı için sevinmişken, farklı yayın yollarıyla ve çok daha güçlü şekilde geri döndü izdivaç formatı… ‘Kısmetse Olur’ adıyla yayınlanan o programdan söz ediyoruz evet. İstemeseniz de maruz kaldığınızı biliyoruz buna. Yarışanlar için ‘Kısmetse Olur’ mu bilemiyoruz, ama “Olanın bize olduğu kesin” diyenlerdeniz biz…

Sümeyye Cin

2 Bardak

Bizde ‘izdivaç’ formatına doyum olmuyor
Sevgili Türk halkı, biz artık bir şeyi itiraf edelim lütfen; izdivaç programlarını seviyoruz. Bu programları seviyor olmamızın altında aslından içten içe kaostan ve entrikadan hoşlanmamız var. Nerede bir kavga, nerede bir gürültü, saç başa dalma, birbirine girme, ihanet etme var, reytingler oraya kayıyor bizde. “Güzel kardeşim, senin hayatın yeterince karışık değil mi? İş hayatında patronundan mobbing yemiyor musun? İş arkadaşlarınla aranda yeterince kaos yok mu? Ekstraya neden ihtiyaç duyuyorsun?” diye sormazlar mı insana şimdi? Sorarlar. Biz de bu soruya, “Ama başkasının kaosu, kendi kaosumuzu unuttutur ki” diyerek cevap vermek isteriz. Gerçek bu olmasa da… Çünkü kendi minnak kaoslarımız, seyrettiğimiz programların çekişmeli atmosferi sayesinde sadece birkaç saatliğine kaybolur gibi olur, sonra geri döner. 

Bu formata bu denli düşkün olmamızın bir diğer sebebi de, daha çok küçük yaşlardan itibaren, “Kim? Kiminle? Nerede? Ne yapmış?” sorularının cevaplarını fazla önemsiyor oluşumuz. İzdivaç programları, bize ihtiyaç duyduğumuz çerez muhabbet donelerini fazlasıyla sağlıyor görünüşe göre ki, bir türlü vazgeçemiyoruz bu formattan.

RTÜK olaya el atmıştı ama…
Zamanında bu tip programların televizyon kanallarında artık yayımlanmaması kararı alınmış, bu hamle bir kesimi mutlu edip onlara derin bir ‘oh’ çektirirken, bir kesimi de oldukça üzmüştü. Kısmetse Olur da eskiden TV kanallarından birinde yayınlanmış, o dönem ses getirmiş programlardandı. Ancak bilin bakalım ne oldu? Öldü sanılıp bırakılan bir zombi gibi, yeniden canlanıverdi program. Hem de kuvvetle muhtemel, sosyal medyada programın önceki bölümlerine ait sahnelerin paylaşılıp çoğaltılması neden oldu buna. “Madem bu kadar ilgi görüyor, patlatalım yenisini” dediler sanırız. Fakat, programın televizyonda bir yeri olmayacağını bildiklerinden bu defa YouTube yoluyla yayınlamaya başladılar. Ulaştıkları kitlenin çok büyük bir kısmı, daha genç olan kitleydi artık. 

Her şey kurgu mu?
Ve işte o milyon dolarlık soru; “Kısmetse Olur, bir kurgunun eseri mi? Yoksa yaşananlar gerçek mi?” 

Zaman zaman muhteşem oyunculuk performanslarına şahit olunuyor bu programda. Kavgalar, sürtüşmeler, acı ayrılık sahneleri, kavuşamamalar, ihanetler, sırttan bıçaklamalar, taraf değiştirmeler... Yani, bir Türk dizisinde hangi dramalar varsa, bunda da o var anlayacağınız. Yarışanların geçmişlerine baktığınızda, ne tesadüfse daha önce başka formatlardaki TV şovlarında da yer almış olduklarını görüyorsunuz. Yarışanların çoğunun TV geçmişi olması, size de garip gelmedi mi? 

Bir kısım, orada dönenlerin gerçekliğini sorgulamadan kabul etse de, bir kısım ortada yazılmış bir senaryo olduğundan emin. Tüm bunların senaryo olduğunu düşündüğünüzde ise, Kısmetse Olur: Aşkın Gücü adlı formatta oyunculukların bir önceki versiyona göre çok daha zayıf oldukları su götürmez bir gerçek olarak çıkıyor karşınıza. Gerçek olduğunu düşündüğünüzde ise, “Ne kadar samimiyetsiz insanlarmış” diyorsunuz kendi kendinize. Ancak, genel kanı, bu programın yazılıp çizilmiş, var olan bir senaryo üzerinden yürüdüğü… Arada doğaçlama yapıyorlarsa, bilemiyoruz tabii ki!

Dönüşü muhteşem oldu (mu?)
Kısmetse Olur’un, kitlelerden aldığı karşılığı göz önünde bulundurursak, yapabileceğimiz tek hakkaniyetli yorum bu olur; dönüşü gerçekten muhteşem oldu. Program, yeni jenerasyonun zevklerine gayet uygun şekilde dayanıp döşenmiş aslında bakarsanız. Kendini ‘aşko kuşko’ ilan eden, bolca estetik müdahaleli kadınların, halk arasındaki tabirle, ‘kekoluğu’ ve kabalığı ‘sevdiğini sahiplenmek’ olarak gören boylu poslu erkeklerin cirit attığı programda, yarışmacılar güya aşkı arıyor… Her şeyin bu denli göz önünde olması, yeni jenerasyonun ilişki beklentilerini de yeniden şekillendiriyor aslında. 

Toksikliği gerçek sevgi sanmaya zaten müsait bir nesle, kaosu damardan vererek, aşktan beklentilerini değiştirmek değil de nedir bu? Dramatik sahnelerine acıklı bir aşk şarkısı eklenerek sosyal medyada viral edilmesi, bu sayede de aslında hiç ilgilisi olmayanların bile keşfetine düşmesi, aslında bu programın veba gibi olduğunu gerçeğini koyuyor ortaya. Hayatında bir kez oturup, ‘Kısmetse Olur’ izlememiş insanlar dahi, olaylardan haberdar oluyor bu sayede. Olayın korkunçluğunun farkında mıyız acaba? Kısmetse Olur izlemiyor, fakat Kısmetse Olur’a bir şekilde maruz kalıyoruz. Kısmetse Olur çağının kısmetsizleriyiz herhalde…