İşlemediği Suç Kalmayan Yetmişlik Katil Nine: Dorothea Puente

Takvim yaprakları 9 Ocak 1929’u gösterirken dünyaya gelir Dorothea Puente. İçine doğduğu aile epey sorunludur; alkolik olmaları bir yana, kötü ve ilgisiz birer ebeveyndir annesiyle babası. Kısacası sevgiden yoksun bir ortama düşmüştür, zaten on yaşına bastığında ikisini birden kaybeder. O güne dek anne-baba kavramına dair manen pek bir bilgisi olmayan Dorothea, ailesinin somut varlığından da olur o zamandan sonra. Çocukluğu bir yetimhanede geçer. Genç kızlığa adım attığı anda da yaşadığı yerden kurtulma niyetiyle bir evlilik yapar. Henüz on altı yaşındayken Fred McFaul isimli bir askerle birleştirir hayatını.

 

Fred’den iki kız çocuğu sahibi olur ama onlara annelik etmeyi tercih etmez Dorothea. Çocuklardan biri Sacramento’ya gönderilir, diğeri de evlatlık verilir. Bir süre sonra ise yeniden hamile kalır ama bu sefer de düşük yapar. Bu da evliliğinin sonunu getirir.

Dorothea’nın özel hayatındaki çalkantılar bir türlü durulmaz; bu evliliğin üzerine üç evlilik daha yapar ama onlarda da mutlu son yoktur. Zaten Dorothea’nın da pembe panjurlu ev hayalleri kurduğundan şüpheliyiz. Zira kendisi her türlü suçu işlemeye meyilli biri olduğundan, aklı fikri büyük ihtimalle yalnızca kötülüğe çalışıyordur. İlk suçları nispeten daha basittir kendisinin; sahte çek ve senet işlerine girer önce, daha sonra bir genelev işletirken yakalanıp doksan gün hapis cezasına çarptırılır. O saatten sonra da içindeki caniyi susturmaya gücü yetmez, gerçek bir suç makinesine dönüşür Dorothea.

 

Önce onun üzerinde odası olan, büyük bir pansiyona geçer; ardından da bu pansiyona dikkat çekmeyecek, evsiz barksız ve hasta insanları kabul etmeye başlar. Bu insanlar ortadan kaybolsalar dahi onları arayacak kimseleri yoktur, yoklukları kolay kolay fark edilmez. Ancak günün birinde bir şizofreni ağırlar pansiyonunda Dorothea, ismi Alberto Montoya olan bu adamın ortadan kaybolduğunu bir sosyal hizmetler görevlisi fark eder ve yetkililere haber verir.

Kahve alacağım diye Los Angeles’a kaçan Dorothe Puente ise birkaç günlüğüne saklanmayı başarır ancak beşinci günün ardından kendini ele verir. Barda tanıştığı bir adam, Dorothea’nın yüzünü haberlerde görmüş ve onu hemen polise ihbar etmiştir. Dorothea, çıkarıldığı mahkemede kendisine yapılan suçlamaları reddeder. Dokuz cinayetten sorumlu tutulmuştur tutulmasına ama Dorothea’nın sebep olduğu daha nice cinayet vardır. Zaten ilerleyen zamanlarda da kendini savunamayacak kurbanlar seçip onları önce uyuttuğunu, ardından da bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf eder. Dorothea, öldürdüğü kişilerin vücutlarını parçalayıp pansiyonun arka bahçesine gömmüştür. Bu gerçekler ortaya çıkınca, cezayı hafifletmek adına tonton ihtiyar imajı çizmeye çalışsa da bu planı işe yaramaz. Yetmişlerinde hapse girer, 2011 yılında da hücresinde ölü olarak bulunur. Dorothea Puente, ailesinden devraldığı suç zincirini kırmak yerine onun bir halkası olmayı ve varlığını kötülük yapmaya adamayı tercih etmiştir.