İşitme kaybı genellikle insanları bir tür boğuk sesler dünyasına hapseder. Müzik sevgisi ise engel tanımaz!
İşitme kaybıyla yaşayan insanlar da en sevdikleri şarkıların keyfini çıkarabilir. Peki ama nasıl?
Beyin görüntüleme teknolojilerinin yardımıyla bilim insanları, beynin müziği işleme yöntemlerine dair yeni keşiflerde bulunmaktadır. Beyindeki ses işleme faaliyetinin farklı ve karmaşık yollarını bu şekilde ortaya koymaya odaklanırlar.
Peki söz konusu keşifler, işitme kaybı olan kişilerin en sevdikleri şarkıların keyfini çıkarma şansını artırmaya yarar mı?
İşitme kaybı kendini, sesleri ve konuşmaları işitememe ve işleyememe durumu, yani işitsel işleme bozukluğu ile tanımlanır. Bir kişi işitme kaybı ile dünyaya gelebilir veya yaşamının herhangi bir döneminde bu kaybı yaşayabilir. İşitme kaybı dünyada sandığımızdan çok daha yaygın bir rahatsızlıktır. Günümüzde sadece Amerika’da 28 milyon yetişkinin işitme kaybı olduğu belirtilmektedir.
https://www.limitear.com/
İşitme kaybı, sağırlıktan farklıdır. Kulak, işitme yolları ya da beyindeki işitme merkezine dahil olan yapılardan birinin normal fonksiyon gösterememesinin sonucu olarak ortaya çıkar. İşitme kaybı tipik olarak kulakta 35 dB’den fazla kayıp olması olarak tanımlanır. Sağırlık ise kulağa iletilen seslerin kısmen ya da tamamen beyne iletilememesine denir.
Bilim insanları sağır insanların titreşimler yoluyla müziğin keyfini çıkarabildiğini uzun zaman önce keşfetti. Son yıllarda ise dikkatlerini, işitme kaybı olan kişilerin müzikten nasıl keyif alabildiklerine çevirmiş durumdalar.
İşitsel işleme bozukluğuna sahip kişilerin duyduğu sesler, dili çözmeyi zorlaştırabilir. Ancak buna rağmen işitme kaybı olan insanlar müziği sevip, müzik dinlemekten gerçekten keyif alabilir. Kulağa bir parça mantıksız gibi mi geldi?
O halde detaylara bakalım.
https://miro.medium.com/
İşitme Kaybı Olan Kişiler Müzikten Nasıl Keyif Alıyor?
İşitsel iletişim araçlarında sorun olan insanlar, bir şarkıyı işleyip yorumlamak için beynin diğer bazı kısımlarının desteğini alır. Bu şekilde müzikten keyif almaları mümkün olur. Sözlerini tam olarak anlamasalar bile melodinin tadını çıkarabilirler.
Görme, beynin oksipital lobunda işlenir. Oksipital lob, görsel uyaranları yorumlama görevinden, yani görsel algıdan sorumlu olan görsel korteksin büyük bir bölümünü içerir. Retinadan gelen uyarıyı algılayıp, yorumlar. Yani görsel uyaranlar, beynin işitsel bilgilerin deşifre edildiği kısmının dışında, farklı bir bölümde işlenir.
https://www.attune.com.au/
Dolayısıyla işitme kaybı olan insanlar, dinledikleri şarkının sözlerini anlamasalar bile, sözleri görsel olarak önlerine koyarak melodiyi dinleyebilirler. Şarkıyı yeniden dinledikçe sözlerle birlikte takip edebilir hale gelirler. Yani aslına sözleri dinlemek yerine, onları görsel olarak algılayarak öğrenebilirler. Şarkıyla ilgili algılarını, dinledikleri şarkının farklı performanslarını içeren kayıtları izleyerek de geliştirebilirler. Şarkıcının, şarkıyı söylerkenki yüz ifadelerini izler ve böylece şarkıyı daha iyi tanır hale gelebilirler. Melodi, sözler ve sanatsal ifadelere aşina oldukça şarkı hakkında daha iyi fikir edinebilirler. Zamanla şarkı onlara daha anlamlı ve daha keyifli hale gelir.
https://images.squarespace-cdn.com/
Müziğin İyileştirici Gücü
Şarkının çeşitli bileşenleri, beynin farklı bölgelerinde işlenir. Bu nedenle bilim insanları müziğin, işitme kaybı olan kişilerin terapötik bir ortamda konuşma ve dil becerilerini geliştirmesine yardımcı olmak için kullanılabileceğini düşünmektedir.
Konuyla ilgili yapılan güncel bilimsel çalışmalar da bu görüşü destekler niteliktedir. Örneğin ses perdesialgısı gibi işitme unsurlarının, şarkı söyleme, müzik dinleme ve enstrüman çalmayı içeren bir müzik eğitimiyle geliştirilebileceği bulunmuştur.
Başka bir çalışma ise evde müzik deneyimi olan çocukların kelime vurgusu algısının daha iyi olduğunu ortaya koymuştur. Benzer şekilde, başka bir araştırma, müzik dersi alan çocukların daha iyi işitsel çalışma belleğine sahip olduğu ve birbirine benzer seslere sahip kelimeleri birbirinden ayırt etme konusunda daha başarılı olduğu sonucuna varmıştır.
https://myhearingcenters.com/
Sonuç olarak araştırmacılar, müziğin işitme kaybı olan çocuklar için yararlı bir terapötik müdahale olabileceği sonucuna varmıştır. Bu nedenle işitme kaybı olan çocukların ve gençlerin şan dersleri almaktan veya enstrüman çalmayı öğrenmekten vazgeçmemelerini tavsiye ederler. Ebeveynleri ise ev yaşamında müziğe yer vermeye ve müzikle ilgili oyuncaklar keşfetmeye teşvik ederler.