SCOPE

Hristiyanlığın "Doğru Düşüncesi": Ortodoksluk

30 Haz 2022

Hristiyanlığın üç temel mezhebi bulunuyor. Daha önceki yazılarımızda bu mezhepleri bütün olarak incelemiş, ardından Katolikliğe ufak bir bakış atmıştık. Sırada ise dünya genelinde 300 milyonu aşkın nüfusa sahip Ortodoksluk var. Gelenekçi yapılarıyla 1054 yılında Katoliklerden ayrılan bu mezhep, “doğru inanç” veya "doğru düşünce" anlamına gelen Yunanca “orthos” ve “doxa” kelimelerinden oluşurken, görüş ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkıyor. Gelin o halde biraz daha ayrıntıya girelim.

Hristiyanlık üç temel mezhepten meydana geliyor. Bunlardan ilki İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un öncülüğünde bir araya gelen Katolikler, Martin Luther ve Jean Calvin'in öncülüğünde başlayan isyanın bir meyvesi olan Protestanlar ve 300 milyonluk kitlesi ile bugün konuşacağımız Ortodokslar. Hızlıca başlayabiliriz.

Yunanca “orthos” ve “doxa” kelimelerinin birleşiminden oluşan, “doğru inanç” veya “doğru düşünce” anlamına gelen Ortodoksluk; Ortodoks Hristiyanlık, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Oryantal Ortodoksluk olarak da adlandırılıyor. Burada küçük bir parantez açmakta fayda var. Ortodoksluk bir dindeki gelenekçi tarafı içerirken, Yahudilerin de Ortodoks mezhepleri bulunuyor; ancak biz bugün Ortodoks Hristiyanlığı mercek altına alacağız. Bir diğer Antik Hristiyan Kilisesi'nin inancı, doktrini ve uygulamalarına olan bozulmaz bağı vurgulamak için kullanılan Ortodoksluk en temelde Hristiyanlığın bir mezhebi. Oryantal meselesi ise dışarıdan bir yorum içeriyor. Şöyle ki, bu iki mezhebin üyeleri kendilerine sadece "Ortodoks Hristiyan" dese de "Doğu" ve "Oryantal" sıfatları bu grupların dışındakiler tarafından bu iki grubu ayırmak için kullanılıyor. 

Ortodoks Kilisesinin oluşmasında Katoliklere yöneltilen eleştiriler yer alıyor. 1054 yılında Katoliklerden ayrılan Ortodokslar, o dönem mevcut Kilise’ye pek çok eleştiri de yöneltiyorlar. Bunların başında Katolik Kilisesinin kendi etki alanını genişletmeye yönelik çabaları geliyor. Peki bu neden eleştiriliyor? Çünkü dönemin Kilisesi bu çabayı dini kurallardan taviz vererek yapıyor. Ayrılık sebeplerinden biri de Hristiyanlığın merkezi sayılan Roma yerine İstanbul’un tercih edilmesi. Görüş ayrılığına neden olan en önemli mesele ise Batı Roma Devletinin yıkılmasıyla ilgili; çünkü söz konusu gelişme ile boşalan otorite boşluğu Papalık ile doldurulmak isteniyor.
 
Gelenekçi ve tutucu yapıları, kaynak aldıkları inançlarda da etkili olabiliyor. Ortodoks inançları ve ibadetlerinde kutsal kitaptan sonra din alimlerinin izlerini görmek mümkün. Belirleyici kaynak olarak niteledikleri kilise babaları sayesinde nakledilen gelenekler “sır yoluyla” dolaşıyor. Bir diğer deyişle gelenek ve görenekler, rivayet ve adetler Ortodokslukta büyük önem taşıyor. Katolikler ile ayrıldıkları noktaya ilahi aleme ait bilgiler de dahil. Şöyle ki, Ortodokslar ilahi bilginin doğasına yönelik net bir yorum yapamıyor; çünkü bu bilgi bilinemez bir özelliğe sahip. Katoliklikten farklı olarak Ortodoksluk ilahi bilginin doğası konusunda agnostik bir sistemden besleniyor. 

Teslis inancına ayrı bir parantez açalım. Hepimizin duymaya alışık olduğu Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’dan bahsediyoruz. Tanrı’nın fonksiyon anlamında bu üç varlıktan oluştuğu inancını vurgulayan Ortodokslar, esas olarak Baba’da bütünleşen tek bir valığa inanıyor. Bu üç varlığı kabul eden Katoliklerden farklı olarak Ortodoskluk Baba’ya daha öncelikli bir değer veriyor. Buna ek olarak Kutsal Ruh’un nereden çıktığı meselesi de Ortodoksluğun bir diğer belirleyici özelliğini oluşturuyor. Hem Baba hem Oğul’dan çıktığına inanan Katoliklerin aksine, Ortodokslar yalnızca Baba’dan çıktığına inanıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere Baba; Oğul ve Kutsal Ruh’a karşı üstün geliyor. Bir diğer meseleyi ise ikonlar oluşturuyor. Ortodoksluğu diğer Hristiyan mezheplerinden ayıran en bariz farklılığı oluşturan ikonlar, çeşitli kişilerin resim ve kabartmalarını ifade ediyor. Kiliselerde ve evlerde yer alan bu ögeler, mezhebe yönelik kutsal süreçleri barındırıyor. Peki nedir bunlar? Ortodoksluğa dair tapınma ve ritüel nesnelerinden bahsediyoruz. En temel ikonu ise, tahmin etmenin zor olmayacağı şekilde İsa ile ilgili sahneleri içerdiğini söyleyebiliyoruz. 
 
Ortodokslukta Papa, İsa’nın vekili sayılmadığı gibi doğrululuğu da sorgulanıyor. Patrik var ve ruhani lider olarak görülüyor; ancak tek otorite de sayılmıyor. Her ülkede farklı farklı örgütlenen bu mezhep, içinde bağımsız Ortodoks Kiliselerini barındırıyor. Bu kiliselere bağlı başpiskoposlar, bu başpiskoposlar bağlı piskoposlar bulunuyor. Patrik ise Katolik Kilisesinin aksine devlet başkanı statüsü taşımasa da saygınlık açısından diğer başpiskoposlardan üstün sayılıyor. 

Hristiyanlığın üç büyük mezhebinden biri olan Ortodoksluk, bugün dünya çapında 300 milyonu aşkın bir nüfusa sahip. Nereye giderseniz gidin bir Ortodoksluyla karşılaşma ihtimaliniz bir hayli yüksek. Katoliklerden ayrılan yönleriyle belirlediği özelliklerini yüzyıldır devam ettiren bu mezhep, Hristiyanlığın da temel parçalarından biri oluyor.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?