℃
Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
TARİH
Hiç mi Aslı Yok William Wallace Efsanesinin?
23 Oca 2023
9. yüzyıldan bu yana hâlihazırda bağımsız bir ülke olan İskoçya, taht savaşlarının ve siyasi çekişmelerin orta yerinde kalır. Britanya Adası dahilinde hüküm süren milletlerden biri olan İskoçlar için 13.yüzyılın son çeyreği, isyan ateşinin yandığı zamanlara tesadüf eder. Bir yandan artan I. Edward baskısı öte yandan İskoç aristokrasisinin anlaşmazlıkları, İskoçya'nın İngilizlerin boyunduruğu altına girmesine neden olur. Bu ihtilaflı atmosferde, pek de gösterişli olmayan bir aileden intikam yemini etmiş bir İskoç çıkacak ve İngiltere döneminin en büyük askeri ve siyasi krizini yaşayacaktı. İskoçların millî kahramanı olmuş; efsaneye dönüşmüş William Wallace'ın hayatına göz atacak ve Walllace efsanesinin gerçekliğini masaya yatıracağız. Yazımıza hoş geldiniz.
2 Bardak
Adı, tarih kitaplarına uzun uzadıya konu olmuş ve efsanesi hemen her milletin diline dolanmış William Wallace hakkında en baştan söylemekte fayda var, kimi bilgiler saptanabilir gibi değil. Elimizde çeşitli olasılıklar bulunsa da tarihi vesikaların çelişir olması Wallace efsanesine elbet ki gölge düşürmez; fakat milletleri bir arada tutan yazılı ve sözlü kültür ürünlerinin başında gelen efsanelerde bol bol mübalağa yapıldığını ve küçük bir olayın toplumu motive etmek adına büyütüldüğünün farkındayız. Biz yine de William Wallace efsanesinin çeperinde dolaşalım, görece öne çıkmış ihtimallerin üzerine birkaç kelam etmeye çalışalım sevgili okur. Sonda söylenecek sözü başta ettik ki, yazımıza halel gelmesin ve William Wallace'ın destansı hikâyesi karalanmasın.
William Wallace, tam belli olmamakla birlikte 1270 yahut 1272 yıllarından birinde Elderslie, İskoçya doğumludur. Kimi kaynaklarda bu 1276 yılı olarak lanse edilse de doğum yeri üzerine bir anlaşma sağlanmış gibi gözüküyor. Sanıldığının aksine sıradan bir köylü olmayan William Wallace ve ailesi, küçük de olsa bir toprak sahibidir ve döneminde aristokrasi sınıfında yer almıştır. Dönemin İskoçyası, halen bağımsız durumdayken Kral III.Alexander, William Wallace'ın doğduğu sıralar ülkeyi tarihi vesikalara göre, 20 yıldır yönetiyordu. İngilizlerle barış devam ederken ekonomik refah, halkın arzu ettiği seviyelere yaklaşmış ve ülke için yönetim, Alexander'ın hakkaniyeti doğrultusunda liyakata tabi ve çözüme yaraşır biçimde süregelmiştir. 1286 yılında atından düşerek vefat eden İskoç Kralı III.Alexander'ın geride kalan erkek bir varisi olmadığından o sıralar Norveç'te yaşayan küçük kızı kraliçe ilan edilmiştir.
Ülkeyi yönetmesi için ikamet ettiği Norveç'ten çağrılan küçük Kraliçe Margaret, seyahat sırasında adı bilinmez bir hastalığa tutulur ve İskoç topraklarına varamadan babası gibi vefat eder.Bu olayın üzerine İskoç tahtında hak iddia eden aristokrasi sınıfı, ülke yönetimi esasında anlaşamamış; Robert Bruce ve John Balliol isimlerindeki her iki İskoç aristokrat tahtı ele geçirebilmek için birbirleriyle mücadeleye tutuşmuşlardır. İngiltere Kralı I.Edward'tan deyim yerindeyse ''ombudsmanlık'' hizmeti bekleyen; yani onun gözlemi ve tarafsızlığı neticesinde bir anlaşma zemini arayan her iki aristokrat, amiyane tabirle kedinin önüne ciğer atıp yememesini beklemişlerdir. İskoçya'daki yönetim açığından derhal yararlanan namıdiğer Uzun Bacaklı Edward, Balliol İskoçya'nın yönetici olarak seçse de İskoç halkını büyük vergilere maruz bırakır ve bir anlamda İskoç topraklarını kendine bağlı özerk bir coğrafya olmaya zorlar.
Aşırı ve yıkıma uğratan vergiler karşısında tavrını kısa sürede belli eden İskoçya'ya misilleme gecikmez ve İngiliz ordusu 1296 yılından itibaren İskoçya'nın birçok bölgesini başta güneyini işgale başlar.Daha önceden ağabeyi ve babası İngiliz ordusu tarafından katledilen William Wallace efsanesi ise, tam bu sıralarda doğacaktır. Rivayetlere göre yaşadığı şehirdeki İngiliz muhafızının oğlunu bir tartışma sonrası öldüren ve balık tuttuğu sırada balıklarını gasp eden iki İngiliz askerinin canını alan Wallace, yerel bir kahramandan ulusal bir kahramana dönüşmek üzeredir. 1297 yılında Stirling Köprüsü üzerinde gerçekleştiğinden Stirling Muharebesi diye anılan mücadelede de sayıca az olan İskoç ordusu, İngiliz ordusunu mağlup eder ve bu destansı zaferin ardından Wallace efsanesi adeta kanat takıp uçmaya başlar.
Wallace'ın daha sonra ordusuyla İngiltere'nin York şehrine ilerleyip burayı kuşattığı söylense de bu bilgi teyit edilemez. 1298 yılında ise; Falkirk Savaşı'na tutuşan iki ordudan İskoçlar, kendi aralarındaki ihtilaf ve ihanet neticesinde savaşı kaybederler ve William Wallace bir süre ortalarda görünmez. Yine bir İskoç aristokratının İngiliz birliklerine Wallace'ı gammazladığı ve yakalanan Wallace'ın yargılanmak üzere Londra'ya götürüldüğü tarih kitaplarının malumudur; fakat yakalanmadan önceki dört-beş sene ne yaptığına dair tarihi vesikalarda bir bilgiye rastlamıyoruz.
1305 yılında yakalanıp Londra'ya getirilen William Wallace, İngiltere kralına ihanetle suçlanmış; Wallace ise:''Hiçbir zaman bağlılık duymadığım İngilter kralına ihanet edemem'' mealindeki sözleriyle idam sehpasına adeta tekmeyi kendi atmıştır.1305 yılında Londra sokaklarında bir at tarafından sürüklenen ve çeşitli işkencelerden geçirilerek öldürülen Wallace, yaşamı ve ölümüyle İskoçlara ilham kaynağı olmuştur. Onun ölümü sonrası Robert Bruce komutasındaki İskoç birlikleri, işgal edilen bölgeleri geri kazanmış; Dundee, Inverness gibi önemli İskoç lokasyonlarındaki zaferleri ardından 1314 yılında ''Özgür İskoçya''yı yeniden kurmuşlardır. Bir başka yazıda görüşmek dileğiyle sevgili okur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?