Pinterest
KADIN KAFASI

Hiç Çocuğunu Kaybeden Bir Anne ile Tanıştınız mı?

04 Ağu 2023

Bugün bu yazının benim için çok manidar olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum sözlerime. Satırlarım sizi bir miktar üzecek biliyorum, bunun için affınıza sığınıyorum fakat kaleme aldığım bu son yazıyı anneme armağan etmek istiyorum sevgili okurlar. Yalnızca anneme değil, tüm annelere gelsin istiyorum bu satırlar. “Annem annem, sen üzülme” çalıyor kulaklarımda, tüm annelere kocaman sarılıyorum huzurunuzda…

3 Bardak
Kadın Kafası kategorisinin açıldığı günden bahsetmek istiyorum sizlere önce. Tüm ekip toplantı masasının etrafında oturmuş, bize ne yakışır diye düşünmüştük önce. Sonra neden yalnızca kadınlara ve kadın problemlerine ilişkin bir kategorimiz yok diye konuşmuştuk. Her şeyi bağıracaktık bu kategoride; sesini çıkaramayan her kadının sesi olacak, sesini çıkaranların yalnız olmadığını kanıtlayacak ve kadın olmanın ne yüce bir şey olduğunu haykıracaktık. Elbette ki yaptık ve Kadın Kafası kategorimizi sizlerin huzuruna sunduk. Konuşmadığımız konu kalmadı asla. Her türlü derdi, güzelliği, kutsallığı ve bilinci bağırdık kadınlarımız için. Birlikte ağladık, yeri geldi çok sinirlendik yeri geldi kimsenin susturamayacağı kahkahalarımızı yankılattık dört yanda. Yazdığımız her yazı ve savunduğumuz her fikir kutsaldı bizim için şüphesiz ki. Hepsi çok kıymetliydi satırlarımızın fakat bazı yazılar daha da kutsaldı benim nezdimde. Annelere ithaf ettik tüm o yazıları.

 İşte son yazımdayım ve benim için anlamı çok büyük olan bu yazıyı annemin güzel kalbine gönderiyorum. 
 
“Bu sefer göz yaşlarını tutma annem, bırak hepsi kalbime damlasın…

 

pinterest
Yürekleri acıtacak bir soru soracağım sizlere. “Hiç çocuğunu kaybeden bir anneyle tanıştınız mı?” sevgili okurlar. Eminim pek çoğunuz tanışmış ya da denk gelmiştir fakat umuyorum ki pek azınız öyle bir annenin kucağına doğmuştur. Bendeniz hem genç yaşta küçük kardeşini hem de ilk göz ağrısı olan bebek oğlunu kaybetmiş bir annenin kızıyım. Aklımın tam ermediği yaşlarda öğrendim güzel annemin bu gerçekliğini. Bir gün İzmir sokaklarında yürürken ve bir eliyle ablamı diğer eliyle beni tutan annemin yanında, sonsuz güvende hissederken öğrenmiştim bir ağabeyimiz olduğunu. Annemin bize söylediği şey, ablam ve benden önce bir oğlan bebeğinin olduğu ve onu çok trajik bir şekilde kaybettiğiydi. Henüz yaşını bile almamıştı annemin bebeği ona veda ettiğinde. Melek dedi annem onun için o gün ve hala da öyle anar yitirdiği küçük oğlunu. 

O zamanlar annemin acısına dair zerre fikrim yokken, yaşım büyüdükçe ve zaman zaman konusu açıldıkça kalbinin acısını hissetmeye başladım. Elbette ki olayın detaylarını da yavaş yavaş öğrenmeye ve yaşanan şeyin bir anne için ne kadar ağır olduğunu anlamaya başladım. Annemin, bebeğinin adını her söylediğinde gözlerinin dolduğuna ve çenesinin titrediğine şahit oldum. Ardından ise hep, ablama ve bana sarılışına teslim oldum. Sonra daha da büyüdüm ve onun acısı benim acım oldu. Onun gözündeki yaş benim gözüme, boğazındaki düğüm benim boğazıma yerleşti büyüdükçe. Onun acısı elbette ki hafiflemedi ama bizimle paylaştıkça yalnız olmadığını ve hiçbir zaman yalnız kalmayacağını fark etti. 

pinterest
Daha biz dünyaya gelmeden önce annemin oğlu olan küçük bebeğin mezarına her gittiğimizde, onun farklı bir yüzüyle tanışırım. Ablamdan ve benden başka birine “Annem, ben geldim” dediğini işitirim öncelikle. Garip gelir elbette ki ama yumuşacıktır tınısı. Derinden titreyen sesi gözünden akan yaşlarına karışır. Küçücük bir mezar taşını sever, toprağı avuçlar, onu sularla besler. Birkaç adım uzaktan izlerim annemi o zamanlarda. Annemi melek oğluyla yalnız bırakmak isterim. Gücüne ve sevgisine hayran kalırım onu izlerken, yüreğindeki büyük acıyı nasıl bu kadar naif gösterebildiğine hayret ederim.
Kahrolurum bir diğer taraftan, çünkü o ne kadar naif görünse de içinde kopan fırtınaları yürekten hissederim. Elinden tutarım annemin sonra, bir çocuğunun yanından giderken diğer çocuğu ona eşlik etsin isterim. Konuşamam ama asla, ne boğazımdaki düğüm izin verir konuşmama ne de yaşlı gözlerim… Yine de yanında kalırım sonuna dek ve sonsuza dek…
 
Çocuğunu kaybetmiş bir anneyle büyümekten bahsetmek istiyorum biraz da sizlere. Korku dolu bir süreçtir çocuk büyütmek böyle anneler için. Aldığı ağır yaradan ötürü, her şeyden sakınmak ister çocuklarını. Kıyamaz asla onlara çünkü her annede olduğundan daha büyük bir kaybetme korkusu barındırır yüreğinde. Evden çıkarken türlü dualarla uğurlar, gelişinizi kapının eşiğinde bekler dört gözle. 
 

Google
Küçük ya da büyük olmamız fark etmez annelerimiz için, her zaman bebeğizdir onların gözünde. Yaşadıkları korkuyu ve endişeyi ne kadar bize yansıtmamaya çalışsalar da yansıtırlar. İnsanlardır en nihayetinde. Tek dilleri sevgidir onların, kollarının arasından uçup gitmeyelim diye sıkı sıkı sarılırlar bize. Çocuğunu seven tüm anneler için geçerlidir bu. Gözümüzden damlayan tek bir yaşa karşılık milyonlarca damla döker, tek bir tebessümümüze dünyaları önümüze sererler. Fakat hep bir korku vardır içlerinde “Ya evladıma bir şey olursa”diye. Bin bir zorluk ve kaygıyla büyütürler bizi. Kılımızın tek teline zarar vermekten korkarlar. Onların kendinden bile sakındığı çocuklarına başkalarının zarar vereceği düşüncesi, hayatlarını zehreder fakat, bundan kaçışın olmadığının da çok farkındadırlar. Bu korkunun yükü ise bizim omuzlarımızdadır aslında. Fark etmesek de “ya annemi üzersem, istemeden onu hayal kırıklığına uğratacak bir şey yaparsam”düşüncesiyle büyürüz. Olsun varsın annemizin bize bıraktığı yük bu olsun der, her adımımızı onu düşünerek atmaya devam ederiz.
 

pinterest
Bir annenin kalbindeki en büyük yaradır evlat acısı. Bir kadının en büyük acısıdır şüphesiz ki. Fakat anneler bilmez ki nice evlatları vardır onların. Çünkü anne olmak demek, herkesi çocuk bilmek demektir. Yitenin yerini tutmak imkansızdır belki ama o küçük fakat dünyalar kadar sevgiye yer olan kalbi ısıtmak hiç de zor değildir. Tek bir “Annem…” sözüne bakar o yüreğin ısınması çünkü onlar hepimizin annesidir. Biz ise onların ölümsüz çocukları…

 
En nihayetin de; 
 
“Hani eski zaman masalları anlatır
 Hüznümü huzura dolarsın 
Kaşım gözümden çok içim bir parçan 
Annem sen benim yanıma kalansın”
 
Tıpkı benim annem gibi yüreği sıcacık olan tüm annelere gelsin bu son yazım. Acıtsa da gücünden ödün vermeyen tüm kadınlara, sevgi dolusu kucaklarla…
 
Esen kalın sevgili BOBOscope okuyucuları….
 
 
 
 
 
 

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?