Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
unsplash
KADIN KAFASI

Hak Edilmiş Üstsüzlük: Berlin

31 Mar 2023

Duymuşsunuzdur, Berlin’de bir kadın, ayrımcılık ve kadınlara yönelik eşitsizlik iddiasıyla üstsüz yüzme özgürlüğü talep etti. Kadın bedeninin direkt olarak namus kavramıyla ilişkilendiği dünyamızda Berlin’in bu radikal kararı neden önemli birlikte göz atalım isterseniz, yazının devamına buyurun.

unsplash
Bu meseleyi odağa alırken öncelikle toplumsal cinsiyetlendirme kavramına göz atmamız gerekiyor. Kadın Kafası kategorimizde defalarca konuştuğumuz bir mesele artık bu. Tekrar tekrar konuşmaktan yılmamalıyız çünkü her şey dönüp dolaşıp yine aynı bağlama takılıyor. Çünkü aslında cinsiyet eşitsizliğinin temelinde bir bomba gibi toplumsal cinsiyet kalıp yargıları yatıyor. O nedenle hep aynı kapıları çalıyoruz ama hep farklı yollardan giderek.

Konuya dönelim, toplumsal cinsiyetlendirme kadın ve erkeğin nasıl davranması gerektiğinin çerçevesini çizen bir müessese. Davranış diye genelledim ama kısaca açalım, ne giydiğine, ne giymediğine, nasıl oturduğuna, konuşma tarzına, meslek seçimine, insanlara nasıl davrandığına kadar her şeyi ama her şeyi sorgulayan ve belirleyen bir baskı biçiminden söz ettiğimizin altını kalın çizgilerle çizmekte fayda var. Yani karşıdan nasıl göründüğümüz önceden kurgulanmış ve dayatılmış bir mesele aslında.

unsplash
Kadın bedeni namus kavramıyla eş tutulur yüzyıllardır. “O benim namusum” ya da “Namusumu kirlettin” diyen bir erkek, kadının bedeniyle ilgili tercihlerini kendine mal ediyordur aslında. Bu bir sevgili, koca da olabilir bir baba da. Çünkü kadının “namusu” evdeki erkeğin koruması, kollaması gereken bir şey olarak öğretilir. Buradan da tek sonuç çıkar: kadın bedeni erkeğe ait bir nesnedir.

İlk cinsel ilişki sonrasında “helali olmak” şeklinde yorumlanan ve pompalanan durum da tam bundan beslenir. Artık o kadın bedeni erkeğe aittir, ona “sahip” olmuştur. Her türlü sosyal ortamda da korunması ve gözetilmesi gereken kadın bedeni erkek tarafından bir göreve dönüşür. Kadın bedeni artık aile birliğinin öznesi haline gelmiştir.

unsplash
Bu da haliyle kadın bedeni üzerindeki baskılardan birini doğurur; olması gerektiği gibi görünme. Bir annenin ya da namuslu bir kadının -bekâr ya da evli fark etmeksizin- uyması gereken kuralları silsilesi vardır. Bunların neredeyse en başında nasıl göründüğü gelir çünkü bedenimiz tercihlerimizi ve “ahlaki” algımızı ilk bakışta ortaya koyan bir aracıdır. Daha amiyane anlatmak gerekirse, namuslu ya da namussuz olduğunuz dekoltenize, mini eteğinize, sürdüğünüz rujun rengine göre yaftalanabilir ve belirlenebilir hemen. Toplumsal kodlara göre bedenimiz için tercih ettiğimiz ve görünür kıldığımız her şey karşı tarafa bir sinyal gönderir.

Peki, Berlin’de geçen haftalarda çıkan habere bakalım. Bir kadın bir havuzda üstsüz güneşlenirken kurallara uygun bir şekilde havuzda bulunmadığı için çıkartılıyor. Yani aslında kovuluyor. Durum böyle olunca bir erkeğin üstsüz yüzme hakkının neden bir kadında bulunmadığını sorguluyor, bunun ayrımcılık ve eşitsizlik olduğunu savunarak Berlin Adalet, Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadele Senatosuna başvuruda bulunuyor. Başvurusu kabul ediliyor ve Berlin’de kadınların üstsüz yüzmeleri tercihe bırakılıyor. Bizim ülkemizde tartışma konusu dahi olamayacak bu durum için senato sözcüsünün söyledikleri dikkat çekiyor.

pexels
Senato sözcüsü, bazı kadınların haşemayla yüzmesi ne kadar doğalsa üstsüz yüzen kadınların da arzu ettikleri gibi havuzlarda bulunması o derece doğaldır diyor. Bunu tamamen beden özgürlüğüne bağlıyor ve kadının kendi tercihine saygı duyulması gerektiğinin altını çiziyor. Yani Berlin Adalet, Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadele Senatosuna göre kadınlar kendi bedenlerinin ne kadarını göstereceğine ya da örteceğine kendisi karar veriyor. İşte tam burada o algı zinciri kırılıyor.

Bu karar neden önemli derseniz, kadının bedeni üzerinde söz sahibi olamayışının bilmem kaçıncı yüzyılında, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarıyla değil kadının kendi kararına bırakarak bir özgürlük alanı yaratması çok ama çok mühim. Zira hâlâ birçok şehrin sokağında biraz mini bir şortla bile yürürken bakışlar kıyafetinize göre şekillenmiyor mu? Kadını ciddiye almak ve muhatap kılmak için belirlenmiş kıyafet kalıbının dışında olmak çok kıymetli bu noktada. Ve bu kalıplar da işte böyle radikal ve ilerici çözümlerle ancak görünür kılınabilir. Türkiye’nin daha çok yolu varsa da Almanya’nın bu adımı dünya çapında bir özgürlük yankısı uyandırması açısından çok önemli.
 

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?