19.yüzyıla kadar düşünürlerin ve sanatçıların tanım koymadan dile getirdiği ve eserlerine tatbik ettiği alanlardan biri de insanın ve hayvanın davranış kalıplarını inceleyen psikoloji bilimidir. 19.yy'a kadar felsefenin bir kolu olarak görülen psikoloji bilimi, 19.yy'ın yüzyılın son çeyreğinde adeta şaha kalkmış ve Wilhelm Wundt, 1876 yılında kurduğu psikoloji laboratuvarıyla psikolojinin sistematize edilmesine ön ayak olmuştur. Hızla gelişen psikoloji, Sigmund Freud'un tıp eğitimini psikoloji yararına kullanmasıyla büyük merhaleleri kısa sürede aşmış ve 20.yy'ın ilk çeyreğinde artık her yerde bu bilim dalının insana ve insanlığa katkısı konuşulur olmuştur. 1917 yılında ''Yas ve Melankoli'' adlı uzun bir makale kaleme alan Freud, insanın acıya karşı takındığı tavrı; yas sürecinin ve melankolinin izahını çağını aşan bir biçimde, oldukça ayrıntılı ele almıştır. Yas ve Melankoli makalesinden hareketle insan ruhunun derinlerine dalmaya çalışacak ve benliğin, kendiliğin önemini sorgulayacağız, buyurun yazımıza.