Pexels
İLİŞKİLER / CİNSELLİK

'Filmlerdeki Gibi Bir Aşk' İsteği Gerçekçi mi?

06 Tem 2023

‘Böyle şeyler anca filmlerde olur.’ deriz bazı sahneleri izlediğimiz zaman... Mükemmele yakın olaylar yaşanıyorsa ‘Bunlar gerçek hayatta olmaz.’ da deriz. Hele bir de büyük, tutkulu bir aşk yaşanıyorsa bize hiç denk gelmeyeceğini düşünürüz. Ancak çoğu zaman içten içe filmlerdeki gibi bir aşkın hayalini kurarız. Peki, ‘filmlerdeki gibi bir aşk’ gerçekten de var olabilir mi?

Pexels
Hepimiz hoşlanmak, aşık olmak, sevilmek, beğenilmek, bir başkasının arzusunda var olmak isteriz. İzlediğimiz birçok dizi, film, dinlediğimiz şarkılar, okuduğumuz kitaplar aşkı anlatır. Genellikle tanık olduğumuz büyülü aşk hikayelerinden etkilenir ve onların kahramanı olduğumuz hayaller kurarız. Çok sevilmek, değer görmek, hayallerimizi yaşamak isteriz. Ancak hayaller genellikle olabilecek en mükemmel şekliyle kurulduğundan, gerçek hayatta aynılarını yaşamak mümkün olmayabilir. Aşkın tanımı kişiden kişiye değişse de hayallerdeki aşkta genellikle sonsuz bir mutluluk havası hakimdir. Ancak hayatta olduğu gibi aşkta da sonsuz mutluluk mümkün değildir. Romantik ilişki doğası gereği sonsuz bir mutluluğu vaat edemez. 

Pexels
İlk aşık olduğumuzda bedenimizde oluşan kimyasal tepkimelerin etkisindeyizdir. Filmlerde izlediğimiz aşklar da genelde bu ilk dönemleri anlatır. Zaman geçtikçe bu etki azalırken biz de gerçeklikle tanışırız. İlk sürecin etkisiyle aklımızı alan aşktan, daha rasyonel düşündüğümüz bir döneme geçeriz. Bu dönemde birbirimizi gerçek anlamda tanımaya çalışırken çeşitli çatışmalar da ortaya çıkar. Filmlerdeki karakterler de hayal ürünü olduklarından gerçeklik can sıkıcı olabilir. Zihnimizde büyüttüğümüz partnerimiz gerçekte herkes gibi kusurları, hataları olan bir insandır. O da her zaman çok iyi görünmez ve her zaman çok iyi hissetmez. Bu anlarda da yan yana olabilme kapasitemiz ilişkinin geleceğini belirler. 

Pexels
Bir yandan da hayatla ilgili başka beklentilerimiz ortaya çıkar. Aşkın yanında istediğimiz birçok şeyin daha olduğunu anlarız. İlişkimizin bu isteklerle paralel ilerleyip ilerlemediği sorusunu sorarız kendimize. Toz pembe hayallerle yola çıkmış olsak da yolda hem kendimizdeki hem partnerimizdeki eksiklikleri fark etmeye başlarız. Eğer bunlara katlanamayacağımızı fark edersek genellikle o kişiden uzaklaşırız. Ancak mantıksal olarak da birçok şey yerine oturduysa ilişkinin devamı için emek vermeye başlarız. Aslında ilişkiyi partnerimizle birlikte inşa ederiz. Filmlerdekine ne kadar benzeyeceği ise bu inşa sürecinde ortaya çıkar. Ancak genellikle filmdeki aşklardan vazgeçip kendi aşkımızı yaşarız. Çünkü filmdeki aşklarda tüm duygular uçlarda yaşanır ve yaşama bu şekilde devam etmek oldukça zorlayıcıdır. Partnerimizle tutturduğumuz ritim ise bizi hayata uyulmayarak yaşamımızı kolaylaştırır.

Pexels
Ritmi tutturmak elbette bir anda olmaz. Beraber bir ritim yakalayan kadar birbirimizin ritmini dinlememiz ve anlamamız gerekir. Ritmi tutturduktan sonra da zaman zaman bozulmalar olabilir. Hayatın farklı evrelerine geçtiğimizde, partnerimizin ya da bizim hayatımızda önemli değişiklikler olduğunda bocalamalar yaşayabiliriz. Böyle anlarda aşkın filmlerdekine benzemediğini düşünebiliriz. Ancak ilişkiyi kalıcı hale getiren de ritmi tutturmak ve bozulduğunda da geri dönebilmek için gösterilen çabadır. Karşılıklı emek verilmeden ilişkinin gidebileceği nokta hep sınırlıdır. İki kişiden birinin yorgun düşmemesi için yükler paylaşılmalıdır. Siz filmlerdeki aşkı yaşadığınızı düşünürken partnerinizin sizin yerinize tüm yükleri sırtlandıysa zamanla ilerlemekte zorlanacaktır.

Pexels
İlişkiyle ilgili en önemli konulardan biri de bireyin önce kendisini tanımasıdır. Çoğu zaman ilişkilerimizin orta yerinde ya da sonlandıktan bir süre sonra neden o kişiyi seçtiğimizi düşünmeye başlarız. Cevap sıklıkla bizimle ilgilidir. Bu soru bize kendimizi tanımak için kapılar açabilir. Bu yüzden kendimizi tanımadan başladığımız ilişkiler film gibi başlasalar da hüsranla sonuçlanabilirler. Aşkın ilk evresini ve cinsel çekimi hissettiğimizde doğru kişiyi seçtiğimize inanabiliriz. Ancak zamanla farklı arayışlara girmeye başlarız. Eğer aradıklarımız seçtiğimiz partnerde mevcut değilse neden onunla birlikte olduğumuzu tekrar düşünürüz. Filmlerin bir sonu olduğu gibi ilişkide de filmlerdeki gibi aşık olduğumuzu düşündüğümüz anlar sınırlıdır. 

Konuştuklarımızdan da anlayabileceğiniz gibi filmlerdeki aşk çoğu zaman sağlıklı değildir. Nadiren örneklerini görsek de genelde duygu karmaşalarının yaşandığı, çatışmalı ilişkileri izleriz. Sağlıklı bir ilişki ise kurduğumuz açık iletişimle, partnerimizi anlamaya yönelik gayretimizle, engelleri aşmaya verdiğimiz emekle var olur. Demek istediğim şu ki filmleri izlemeye devam edebiliriz ancak sağlıklı bir ilişkide bir ömür film sahneleri çekemeyiz. 

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?