℃
Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
KÜLTÜR/SANAT
Fate: The Winx Saga – Yeni Sürüm Winx
02 Ara 2022
“Winx neşeli gülüşünle yaratırsın mucize / Kaybolur karanlık geceler / Winx tutuşunca el ele bulutlar üzerinde / Sihirli diyarlara uçarız…” Çocukken Winx çizgi dizisini izleyenler çoktan şarkıyı söylemeye başladı bile. 2004 ile 2009 yılları arasında yayınlanan Winx Club, hepimizi sihirli dünyalarda yolculuğa çıkarmış, peri karakterlerinin çıktığı maceralara ortak etmişti. Kitaptan oyuncağa, kıyafetten aksesuara sihrini her yere taşımayı başaran bu seri de günümüzün uyarlama furyasından nasibini aldı ve Netflix tarafından “Fate: The Winx Saga” (Winx Efsanesi: Kader) ismiyle diziye uyarlandı.
2 Bardak
Fate: The Winx Saga (2021-2022) dizisinin yaratıcılığı The Vampire Diaries (2009-2017) ve Kyle XY (2006-2009) yapımlarında yazar olarak çalışan Brian Young tarafından yapılmış. 2 sezondan oluşan ve toplam 13 bölüm süren Fate: The Winx Saga’nın her bir bölümü yaklaşık 50 dakika sürüyor.
Dizi, peri olduğunu çok kısa bir süre önce öğrenen ateş perisi Bloom’un Alfea adlı sihir okulundaki ilk günüyle başlıyor. Öteki Dünya’da yer alan bu yatılı okulda periler sihirli güçlerini daha iyi kullanabilmeyi öğrenmek, uzmanlar ise savaş becerilerini geliştirmek için öğrenim görüyor. Bloom, okulda aynı odayı paylaştığı ışık perisi Stella, su perisi Aisha, toprak perisi Terra ve zihin perisi Musa ile zamanla arkadaş oluyor ve bazı maceralara atılıyor.
Sihirle yakından uzaktan alakası olmayan sıradan bir anne ve baba tarafından yetiştirilen Bloom, korkunç bir olay sonucu bazı güçleri olduğundan haberdar oluyor. Hem bu güçleri kontrol etmeyi başarmak hem de peri kimliğinin kendisine neler getirdiğini anlamak için Alfea’ya gelen karakterimiz, çok geçmeden geçmişiyle ilgili bildiği şeylerin hiç de sandığı gibi olmadığını fark ediyor. Geçmişte neler olduğunu bulmak ve kendini tanımak isterken de Alfea ve Öteki Dünya’yı tehlikeye atacak işlere girişiyor.
Dizide Bloom karakterini Abigail Cowen canlandırıyor. Stella, Aisha, Terra ve Musa’ya sırasıyla Hannah van der Westhuysen, Precious Mustapha, Eliot Salt ve Elisha Applebaum hayat veriyor. Sky, Riven, Beatrix ve Flora rollerinde ise Danny Griffin, Freddie Thorp, Sadie Soverall ve Paulina Chávez karşımıza çıkıyor. Kadronun geri kalanında da Eve Best, Rob James-Collier, Theo Graham ve Lesley Sharp gibi isimler var.
Nostalji hissi yaşamak isteyenler için baştan söyleyelim, dizi Winx Club’tan oldukça farklı. Bloom’un sihirli güçlerini fark etme şeklinden Alfea’nın eğitim sistemine kadar birçok şey değiştirilmiş. Bloom’un arkadaş grubunda teknoloji perisi Tecna yok, doğa perisi Flora ise 2. sezonda Terra’nın kuzeni olarak hikayeye dahil oluyor. Müzik perisi Musa dizide zihin okuma gücüyle öne çıkıyor. Stella animasyondakine göre daha soğuk ve sevimsiz bir karakter, Bloom ile ilişkileri de hiç iyi başlamıyor.
Peri dostlarımızın başına işler açan Icy, Darcy ve Stormy isimli Trix Cadıları’nın yerini ise Beatrix alıyor. Bu yüzden de Beatrix’in kafa karıştıran ve ne yönde hareket edeceği pek belli olmayan bir karakteri var.
Benzerlik ve farklılıkları bir kenara bırakıp biraz dizi hakkında konuşalım. Maalesef Fate: The Winx Saga pek iyi bir dizi değil. Oyunculuk, diyalog ve görsel efektleri başarılı olmaktan uzak. Özellikle bazı sahneler çok yapay ve sanki sadece yapmak için yapılmış gibi duruyor.
Dizinin gizemli bir hava yaratma çabaları boşa çıkıyor. Küçük olaylara büyük anlamlar atfetmemiz, peşine düşülecek gizemlermiş gibi davranmamız bekleniyor. İzleyiciyi etkilemek için diyaloglar arasına serpiştirilen afili sözler diziyi daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramıyor.
Karakter gelişimiyle ilgili de sorunlar olduğunu görüyoruz. Mesela Bloom, düzgün sihir yapmayı aşırı kısa bir sürede öğreniyor. Dane’in karakter değişimi çok havada kalmış. Dane, Riven ve Beatrix arasında geçenler düzgün bir yere oturmuyor. Dizideki romantik ilişkiler de hiç ilgi çekici değil ve inandırıcı gözükmüyor.
Özellikle ilk sezonda Bloom’un anne ve babasıyla ilgili gerçekleri öğrenmek için sürekli başını belaya sokması insanı yoruyor. Her seferinde sanki tek seçeneğiymiş gibi en uç noktalardaki çözümlere meyletmesi ve fevri davranması, sonra da sebep olduğu sorunların üstesinden tek başına gelmek istemesi can sıkıcı.
Kısaca Fate: The Winx Saga, öylesine izlenebilecek bir diziden fazlası değil. Tüm eksikliklerine rağmen diziyi merak ediyorsanız yüksek beklentilere kapılmadan izlemenizi öneririz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?