Altın
%
Dolar
%
Euro
%
Bitcoin
%
Eth
%
Önümüzdeki 5 gün boyunca
SPOR

Falsolu Vuruşlarımızla: A’dan Z’ye Beyzbol

23 Eyl 2022

Amerikan filmlerinde yer alan duygusal sahnelerle de özdeşleştirebildiğimiz sporumuzla karşı karşıyayız! Her ne kadar bu gün ele alacağımız beyzbol sporu; Amerika’ya has bir spor olsa da Uzak Doğu ülkeleri de dahil olmak üzere dünyada neredeyse her coğrafyaya yayılmış bir durumda. Eee, hâl böyle olunca bu kadar etkili bir sporu bulduğumuz gibi topumuzu okuyucularımıza fırlatmamızı da görevimiz biliyoruz. Beyzbol sopasını iyi tutun ki mükemmel bir atışla size attığımız yazımız sonrasında, sizlerle sayıya doğru koşabilelim! Tabii bunu nasıl daha iyi yapabileceğimizi de içeriğimizde beraber öğreneceğiz. Öyleyse bizimle birlikte A’dan Z’ye beyzbol sporu nasıl gerçekleşiyormuş öğrenmeye hazırlanın!

Beyzbol sporu; kendine has kapalı bir saha üzerinde dokuz kişilik, iki takımla oynanan bir spordur. Her iki takım da bir veya birden fazla hakemin yönetiminde, beyzbolun kendisine has koyulmuş kurallarına göre karşılaşmalarını gerçekleştirir. 
 
Takımlarda hücum ve defans oyuncuları olmak üzere farklı pozisyonlarda yer alan oyuncular; topu diğerlerinin erişemeyeceği bir yere doğru vurarak, kurallar çerçevesinde saha etrafında koşup sayı almayı hedeflerler. Herkesten uzağa gidecek bir atış ve sahanın etrafında hızla bir turu barındıran sayılarla, sporumuzun pek bir enerji isteyen aktivitelerle dolu olduğunu söyleyebiliriz sanırım. 

Ama beyzbol tutkunlarına göre; nihai amacı diğerlerinden daha fazla sayı atarak, karşı takımın sayı atmasını önlemek olan takımlarımız için, bu sınırları zorlatan sporun izlemesi en zevkli sporlardan biri olduğu söylenebilir. Hele hele bu spor Amerika gibi bir milletin ulusal sporuysa, spora dair tutku dolu pek çok gelişme ile karşılaşabilmek mümkündür diye düşünüyorum.
 
Her spor gibi burada da amacın rakibi yenmek olduğu sporumuzu; diğer sporlardan ayrı tutan noktalar da vardır tabii. Örneğin; beyzbol müsabakalarının, 27 metrekare boyutunda, beyzbol oynanışına uygun olarak tasarlanmış bir sahaya sahip olduğu görülür. Bu sahanın köşe noktalarında ise “base” adı verilen kareler bulunuyor. Kalelerin en önemlisiyse “sayı kalesi” olarak geçen bir noktada yer alıyor. Hatta maçın ortasında karıştırılmamaları için her kaleye bir minder koyulurken, sayı kalesine beyaz bir plaka yerleştiriliyor

Beyzbol sporunda karşılaşan iki takım; “hücum takımı” ve “defans takımı” olarak ikiye ayrılıyor. Takımlarda her ne kadar saha içi oyuncular, saha dışı oyuncular, kale oyuncuları, koşucular gibi birçok oyuncu pozisyonu bulunsa bile; oyunun kaderini belirleyen en önemli pozisyonlar için “atıcı” ve “tutucu” pozisyonundaki oyuncuları öne sürebiliriz. 
 
Genel olarak oynanışa baktığımızda; 9 devreden oluştuğunu gördüğümüz beyzbol oyununda defanstaki takım, oyunda karşı takımın sayı almasını önlemeye çalışırken; atağa geçen hücum takımının da sayı yapmayı hedeflediği görülür. Öyle ki beyzbol kuralları gereğince, sayılar sadece hücuma geçen takım tarafından gerçekleştirilebiliyor. 

Defans pozisyonundan hücum pozisyonuna geçmek içinse yapılması gereken şey belli; bu da, karşı takımın vurucusunu devre dışı bırakmak. Vurucuyu devre dışı bırakmak için de karşı takımın atıcısı tarafından fırlatılan 3 topun da üst üste karşılanamaması gerekiyor. Böylece vurucumuz, “strikeout” denilen kararla kulübesine geri dönüyor. Yerine gelen vurucular da dahil olmak üzere 3 vurucuyu kulübeye göndermeyi başaran takım hücum pozisyonuna geçiyor. Tabii bu kurallardan bir tanesi. Beyzbol devrelerinde, takımlar hücum-defans takımı olarak her devrede yer değiştirebiliyor.

Hücum takımının sayı alıp alamamasının ise tutucunun ve atıcının performansına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki tutucu, karşı takımın vurucusunun aldığı pozisyona göre el işaretleri yaparak atıcıyı yönlendirir. Bu sayede nasıl bir vuruş yapacağından emin olabilen atıcı, topu fırlatırken tutucunun talimatlarına göre atar. Bu noktada ise tutucunun görevinin, atılan toplara göre vurucuya en az sayıyı yaptırmak olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden takımdaki önemli pozisyonlardan biridir tutucu pozisyonu... 

Eğer atıcı ve tutucunun tüm uğraşlarına rağmen vuruşlar başarılı bir şekilde karşılandıysa, bu sefer iki takım arasındaki “base steal” yarışına başlanmış oluyor. Bu noktada vuruşu başarıyla karşılayan vurucumuz, tüm fiziksel yeteneklerini ortaya dökerek, sahada yer alan bütün kaleleri turluyor. Burada vurucu için önemli olan şeyin de bir an önce tüm kaleleri turlayarak, sayı kalesine ulaşmak olduğundan bahsedebiliriz. Vurucu, sayı kalesine ulaştığı anda ise sayı kazanmış farz ediliyor.

Maçın bizce en heyecanlı kısmını oluşturan “base steal” mücadelesinde dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var tabii. Bu da vurucunun tüm kaleleri gezerek gerçekleştirmeyi hedeflediği turu sırasında, rakip takımın fırlatılan topu yakalamadan vurucunun turunu bitirmesi. Çünkü sahanın içerisinde bir yandan kıvrak bir şekilde kaleden kaleye giden vurucumuzun yanı sıra; büyük bir konsantrasyonla, vurucu tarafından fırlatılan topu yakalayıp, 1. kaledeki oyunculara yönlendirmeye çalışan defans oyuncularımız da mevcut. Oldukça çekişmeli bir karşılaşma, sizce de öyle değil mi?

Eğer vurucumuz, koşusunu tamamlamadan topu defans oyuncularına ve 1. Kaleye kaptırırsa, oyun dışı bırakılıyor. Vurucu için oldukça üzücü bir gelişme olduğunu söyleyebileceğimiz bu kural da “ground out” olarak adlandırılıyor. Tabii topun yere temas etmeden önce yakalanıp yakalanmadığı da belirleyici olabiliyor. Eğer topumuz yere temas etmeden önce rakip takım tarafından yakalanırsa bu gelişmeye de “flyout” deniliyor. Tabii tıpkı ground out denilen karardaki gibi, vurucumuzun kaderi burada da aynı oluyor: oyun dışı kalmak...

Ama eğer vurucu, fiziksel yeteneklerini muhteşem bir şekilde ortaya dökmek zorunda olduğu koşusunu top yakalanmadan tamamlarsa da bu beyzbol maçlarındaki en önemli gelişme olarak adlandırılıyor; “home run”. Vurucu; sayı kalesine ulaştığında o kalede ne kadar takım arkadaşı bulunuyorsa, takımı o kadar skor kazanıyor! Böylece açık ara farklar yaratılabiliyor. Home run meselesi gayet önemli bir mesele anlayacağınız. 

Tutucu pozisyonunun hemen arkasındaysa maçı yöneten hakemler bulunuyor. Bu hakemlerimiz maç sırasında olan biten her şeyi yakalayarak sayı alındı mı alınmadı mı karar veriyorlar. Sahada ne olup bittiğini dikkatlice izlemeleri gerekiyor ki bu kadar hareketliliğe rağmen, doğru kararları alabilsinler.
 
Anlayacağınız, benim yazarken bile oldukça zorlandığım beyzbol sporumuz hem fiziksel bir güç hem de stratejik bir zekâ gerektiriyor. Sanırım bu yüzden oldukça seveni ve takip edeni mevcut. 
 
Nasıl oynandığına ve de sporumuzun kurallarına böylelikle biraz değinmiş olduk! Sıra geldi beyzbol tarihinin kısaca bir özetine...

Beyzbolun tarihine baktığımızda, bu oyunun nereden ortaya çıktığının tam olarak belli olmadığınıgörmekteyiz. Ancak tarihçilere göre beyzbol; eski zamanlarda İngiltere’de bir sopa ve top kullanılarak oynanılan bir yuvarlama oyunundan türeyerek şimdiki şeklini almış. Tabii 19. Yüzyıl zamanlarında, Amerika’da bu tarz oyunlar hem küçük kasabalarda hem de o dönemdeki okullarda oynanılıyormuş. Daha sonra iyice popülerleşen beyzbol için küçük kasabalarda beyzbol kulüpleri açılmış. Bütün bu gelişmelerin ardındansa 1845 yılında Alexander Cartwright tarafından oyunun genel kuralları belirlenmiş. O dönemden beridir de beyzbol, Amerika’nın milli sporu olarak bilinen bir ülke geleneği hâline gelmiş. 

Beyzbol sporunun gerçek tarihi az çok böyleymiş gibi duruyor. Ancak yerel efsane; bu sporun Abner Doubleday isimli biri tarafından icat edildiğini öne sürmekte. Bu da küçük bir dipnot olarak tarihimizin küçük bir kesiminde kalsın. 
 
Tarihine de kısaca değindiğimize göre, beyzbol sporunda gerekli olan malzemelerle yazımızı kapatalım. Böylelikle beyzbola merak salan okuyucularımız, yazımızın sonundaki listemize bakarak hemen kendini sahalara atabilsin!

Beyzbol sporunu yapmak için öyle ahım şahım malzemelere gerek yok aslında. Küçük ve beyaz görünümlü bir beyzbol topumuz ve sopamız olsun, gönlümüz de rahat olsun yeter. Ancak oyunu profesyonelce oynamayı düşünüyorsanız ve oyunumu oynarken en az hasarı almak istiyorum diyenlerdenseniz, malzemeler burada bitmiyor. 
 
Sonuçta beyzbol sporu fırlatıp tuttuğumuz onlarca vuruşla dolu. Bu yüzden vücudunuzun zarar görmemesi için bir eldivene ihtiyaç duyabilirsiniz. Eldivenin yanındaysa, tutucular için kasklar da bulunabiliyor. Yüzünüzü koruyacak bir maskenin bulunması da zorunlu tutulabiliyor. Tabii ek olarak da oldukça ünlü beyzbol şapkalarımızın varlığını da unutmamak gerekir!


Böylece Amerikan filmlerinden, beyzbol aşıklarından, dönen liglerden ve daha birçok yerden öğrendiğimiz ve severek takip ettiğimiz beyzbol sporunu ufaktan bir mercek altına tutmuş olduk. Eğer beyzbola ilgiliyseniz bizimle tuttuğunuz takımı paylaşmayı unutmayın!

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?