unsplash
KÜLTÜR/SANAT

Erken Cumhuriyet Dönemi Türk Müziği

03 Ağu 2023

29 Ekim 1923 yılında cumhuriyetin resmi olarak ilan edilmesinin ardından 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarı bir başka partiye devretmesine kadarki zaman dilimini erken cumhuriyet dönemi olarak adlandırmak mümkün. Süreç içerisinde ülkenin değişimi ve dönüşümü adına birçok çalışma ve yeniliğin yapıldığını görüyoruz. Durumun müzik alanına olan etkisini ise yadsıyamayız. Gelin erken cumhuriyet dönemi Türk müziğine birlikte bakalım.

Musiki Muallim Mektebi
Müziğin kültürü taşıma ve yansıtma konusunda önemli bir işlevinin olduğu yadsınamaz. Dolayısıyla da üretilen müzik içerikleri tıpkı diğer sanat dallarında olduğu gibi bulunduğu zaman diliminin parçalarını taşırlar. Bu bağlamda da müziği yer aldığı zaman dilimindeki gelişmelerden, toplumdan ve değerlerden ayrı tutamayız. Dolayısıyla konuyu erken cumhuriyet dönemi müziği bazında incelemeye kalkışacak olduğumuzda öncelikle dönemin genel atmosferine bakmamız gerekir. 1920'li yılların başına gidecek olduğumuzda savaşla gelen büyük yıkımın ardından kaosun içinden zaferle ayrılmayı başarmış bir toplumun, sıfırdan yeni bir ülke kurma girişimine tanıklık ediyoruz. Burada yepyeni, taze, doğru ve parlak bir sistemden bahsetmek gerekir. Böylesi bir sistemin ülke içerisine yerleştirilmeye gayret edildiği noktada ise Osmanlı'nın çöküşünün ardından yeni Türkiye'nin oluşum sürecine değin güncel pek çok ögenin ortaya çıktığını görüyoruz.

Dönem içerisinde ortaya çıkan en popüler değerlerden biri Mustafa Kemal Atatürk'ü merkeze alan düşünce, eylem ve içerikler olarak söylenebilir. Büyük bir rol model, önemli bir örnek ve yaşayan bir efsane olduğundan dolayı dönem içerisinde Atatürk, toplum bazında büyük bir etki uyandırıyordu. Fikirleri, eylemleri, söylemleri ve pratikleriyle yaşantımızı günümüzde dahi etkileyebilen ve bunu aramızdan ayrılışının çok uzun yıllar sonrasında dahi yapabilen bir liderden söz ediyoruz. Böyle bir kişilik ile aynı dönemde ve ortamda yaşamış olmanın kişiye nasıl paha biçilemez deneyimler katacağı konusunda az çok fikir sahibi olabiliriz. İşte böyle bir atmosferin içerisinde pek çok alan gibi müzik de dönüşüme uğradı. 

Osmanlı Dönemi Geleneksel Musiki
Osmanlı kültürü ile beslenen müzik anlayışında saray önemli bir role sahipti. Çünkü burada kutlamalar ve eğlenceler daha çok tertip edilirdi. Ayrıca dönemin müzik anlayışında Arabi ve Farsi melodiler başı çekiyordu. Müzik aletlerine baktığımızda ise ud, tambur ve darbukanın yoğunlukta olduğu görülebilir. Öte yandan saray müziği ve halkın müziği bir noktada birbirinden ayrılıyordu. Halk içerisinde yanık ezgiler, tekke edebiyatı içerikleri ve saz yoğunluktaydı. Kısacası saray müziği eğlence yaşamının bir getirisi olarak gelişmiş ve biçimlenmişti. Ancak halk ise müziği duygularını ve düşüncelerini ifade etme aracı olarak görüyordu. Erken cumhuriyet döneminde saray ve halk arasındaki sınırın bariz bir biçimde ortadan kalktığını görüyoruz. Bu durum doğal olarak müzikteki gelişmelere de yansıdı. 

Çağdaş Türk Müziği Bestecilerinden Hasan Ferit Alnar
Bu dönemde müzik hem eğlenmek isteyen insanlara hem de derdine ortak arayan hüzünlü kesime eşlikçi oldu. Öte yandan her iki unsuru bir arada barındıran eserlerin verildiğine de tanıklık ediyoruz. Hareketli ritme sahip ve eğlenceli nameler barındıran bir şarkının oldukça acı bir temayı işlemesi bu konuya örnek olarak verilebilir. Ayrıca dönem içerisinde özellikle dikkat edilen birtakım musiki politikaların varlığından da söz etmek mümkün. Bu bağlamda müziğin çok temelde sosyal bir çerçevede aracı konumunda olduğuna da değinebiliriz. 

Erken cumhuriyet döneminde gelişen Türk müziği besteleri, güfteleri, nameleri ve makamlarının yanı sıra diğer başka konularda da anlamsal bütünlük içerir. O dönemin eğlence anlayışı, Atatürkçü düşünce, kadınların sosyal alanda ifade özgürlüğü ve yapılan reformlar bir sanat alanı olan müziğin etkilenmesinde önemli rol oynadı. Geçen zaman içerisinde elbette dönemin atmosferi çerçevesinde başka müzik akımları ve türleri de ortaya çıktı ve çıkmaya devam ediyor. Öte yandan Türk musikisi, geleneğini sürdürmeye ve değerlerini korumaya devam ediyor. Çünkü müzik her zaman için yalnızca bir eğlence aracı olmanın çok ötesindedir. Bulunduğu zaman dilimine etki etmekle kalmaz ileriye de bir biçimde yön verir.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?