WELLNESS

Duygusal Stresin Negatif Dönüşümü

09 Oca 2022

İstemediğimiz veya hiç ummadığımız olaylar yaşamamız ve zaman zaman kötü sürprizlerle karşılaşmamız ister istemez bizi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bunun sonucunda başımıza gelen tüm sıkıntılar ve sorunlara fiziksel ve psikolojik tepkiler göstermemiz son derece doğal denebilir. Tüm bunların nedenini ise en temelde stresle bağdaştırarak açıklayabiliriz. Stres kaynaklı bir problemin öfke, kaygı, endişe, asabiyet, gerginlik ve saldırganlık gibi farklı duygu durumlarıyla kendini göstermesi de duygusal stres olarak söylenebilir. Peki duygusal stres bizi nasıl etkiler ve onunla nasıl baş edebiliriz?

Stresin pek çok sebebi olabileceği gibi stres kaynaklı problemlerin daha uzun veya daha kısa bir süreci kapsaması da son derece mümkün olabilir. Ayrıca kısa bir zaman diliminde yaşanan stresin etkisi genellikle heyecan, kaygı ve panik ile sonuçlanırken daha uzun süreçte kendini gösteren stres, daha ciddi sağlık problemlerinin oluşmasına neden olabilir. Örneğin diyelim ki çok önemli bir sınava gireceksiniz. Bu sınavın tarihi muhtemelen belki bir ay belki de çok daha öncesinden netleşmiştir. Ancak stres faktörü, sınava özellikle son günler kala kendini belli etmeye başlar. Dolayısıyla da bu stresin sebebi tamamen gerçekleşecek olan olayla ilgili olduğu için sınav saati geçtikten sonra herhangi bir problem de kalmayacaktır. Ayrıca buradaki stresin kısa vadeli olmasının ve çabucak çözüme kavuşmasının temel nedeni gerçekleşeceği kesin olan bir durumla doğrudan bağlantılı olmasıyla da açıklanabilir. 

Örneğin daha uzun vadede varlığını koruyan bir stres faktörünü düşünelim. Stres eğer kendini bu kadar uzun bir zaman diliminde ve düzenli şekilde gösteriyorsa muhtemelen bunun nedeni ortada büyük bir belirsizliğin ya da temelde son derece negatif unsurların var olmasıyla ilişkilendirilebilir. Çünkü belirsiz durumlar kişide genellikle bir tedirginlik ve korku yaratır. Sürekli olarak tedirgin hissetmek, korkudan kaynaklı şekilde daima diken üstünde durmak da bir süre sonra ister istemez kişinin hem davranış hem de düşünme biçimini etkilemeye başlar. Bu gibi durumlar da aslında duygusal stresin en net belirtileri olarak söylenebilir. Kişi eğer bu denli olumsuz hislerin önünü alamazsa bir süre sonra davranışları da negatife dönüşebilir. Örneğin sürekli olarak korku halinde yaşayan insan bir süre sonra kendini korumak için dış dünyayla daha az bağlantı kurmak ve yalnız kalmak isteyebilir. 

Bazen de durum tam tersi şekilde de gelişebilir. Fazla baskı altında olan insan zaten daha fazla kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünerek gereğinden de fazla cesur davranabilir, daha fazla risk alma eğiliminde olabilir ve varlığını dış çevrede daha fazla hissettirmek için baskın rol üstlenmeye çalışabilir. Stresten kaynaklı olan duygu durumu, kaygı ve endişeye neden olduğunda da kimi zaman kişi, hissettiklerini karşı tarafa çok daha farklı biçimlerde de yansıtabilir. Örneğin duygusal bir ilişkide meydana gelen problemleri her iki taraf bazında inceleyecek olursak, tarafların birbirleriyle aynı his ve düşüncelerde olmasını beklemek pek de mantıklı olmayacaktır. Karakter yapısı, duygu durumu, beklenti ve arzuları hesaba kattığımız zaman herkesin duygularını yaşayış biçiminin farklı olduğunu da görürüz. Örneğin ilişkideki problemler bir taraf için son derece üstesinden gelinebilir basit şeyler olarak görünürken bir taraf için çözülmesi son derece zor olan ve ilişkiyi çıkmaza sokan unsurlar olarak da değerlendirilebilir. 

İnsanların meydana gelen olayları olumlu ve olumsuz şekilde değerlendirmesi, farklı şekilde anlamlandırması ve mukayese etmesi bazı zamanlarda kişide duygusal stres bozukluğuna yol açabilir. Bu durumun rutin haline gelmesi yukarıda da bahsettiğimiz gibi daha ciddi hastalıkların tetiklenmesine yol açabilir. Bu tarz rahatsızlıkları genellikle psikolojik olarak düşünsek de aslında duygusal stresin fiziksel etkilere yol açabileceğinin de bilinmesi gerekiyor. Örneğin çok sevilen birinin kaybedilmesi kişinin yoğun bir üzüntüsü duymasına neden olabileceği gibi bu acının farklı fiziksel rahatsızlıklarla da sonuçlanabilmesi son derece olasıdır. Örneğin ayrılık acısının kalp ağrısı ile ilişkilendirilmesi tamamen mecazi bir benzetme değildir. Çünkü negatif hislerin son derece yoğun hissedilmesi fiziksel ağrılara da neden olabilmektedir. Dolayısıyla da duygusal stresin, sanılandan çok daha önemli bir konu olduğuna dikkat çekmekte fayda var. 
Bu durumla baş edebilmek için elbette net tavsiyeler vermek ve kesin önermelerde bulunmak mümkün olamaz. Ancak kendinizi yeterince tanımanız, neye ihtiyacınız olduğunun bilincinde olmanız ve kendinizi keşfetmeniz için çaba harcamanız bu tarz problemlerle baş etmeniz konusunda son derece etkili unsurlar olacaktır. 
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?