google photos
BİYOGRAFİ

Dünyanın İlk Psikoloji Profesörü Wilhelm Wundt Mercek Altında

05 Şub 2022

16 Ağustos 1832’de dünyaya gözlerini açan Alman fizyolog, psikolog, filozof, profesör, doktor ve modern psikolojinin kurucularından biri olan Wilhelm Maximilian Wundt 1879'da Almanya'nın Leipzig kentinde ilk psikolojik laboratuvarı kurarak deneysel psikolojinin adımlarını atarak bu alanda tarihe adını yazdırdı. Zihnin yapısını inceleyen yapısalcılık okulunun kurucusu da olan Wilhelm Maximilian Wundt Almanya'da Leipzig Üniversitesi'nde kurulan bu laboratuvar sayesinde insan davranışlarının sebepleri bilimsel bir ortamda inceleme imkânı bulmuştu. Wundt, "CKD" olarak bilinen "kafası karışık beden imajı" konusundaki çalışmasıyla tanınsa da artık bu çalışmalar psikoloji biliminin içinde herhangi bir alanda yer almıyor ve geçerli sayılmıyor. Psikolojiye önemli kazanımları olan Wundt’u daha yakından tanıyalım.

google photos
Wilhelm Wundt, girişte de bahsettiğim üzere 1879'da Almanya'nın Leipzig kentinde kurduğu psikoloji laboratuvarıyla modern psikolojinin mihenk taşı olarak kabul edildi. İnsan zihnini laboratuvar ortamlarında incelemeye başlayan Wundt, laboratuvar koşullarında insan zihnini incelemeye başladı. İlk çalışmalarında öğretmeni Hermann von Helmholtz'u takip ederek duyusal algıya odaklandı ve bu alanda çalışmalarına yön verdi.W. Wundt, bilinci duyumların incelenmesinde bir araç olarak kullandı ve "iç gözlem" diğer adıyla içe bakış yöntemini psikoloji için en uygun yöntem olarak gördü. İç gözlem yöntemi, bireye ne düşündüğünü ve nasıl hissettiğini soran, kısacası bireyden öznel durumlarını açıklamasını isteyen bir yöntem olarak ifade ediliyor. Bu yöntem analitik bir yöntem olarak belirtiliyor. Bilinci en küçük parçalarına ayırmak ve bu parçaların nasıl organize edildiğini ve organizasyonu hangi kuralların yönettiğini belirlemek isteyen bu yöntem tam olarak analitik yöntemi ifade ediyor.

google photos
Bu derinlikli çalışmalarından dolayı Wundt ve onun izinden giden psikoloji alanıyla ilgilenen kişilere yapısalcı, yaklaşımlarına da yapısalcılık adı verildi. Konstrüktivizm yani yapısalcılık bilinçli deneyimlerimizi kapsayan en temel unsurları ifade eden duyum ve algıların incelenmesi olarak tanımlanıyor. Fakat şunu da belirtmekte fayda var ki içebakış yöntemi W. Wundt ile ortaya çıkmadı. Hatta bu yöntemin Sokrates tarafından da kullanıldığı biliniyor. W. Wundt içebakış yönteminde yenilikler yaptığından daha çok bu yöntemle özdeşleşen adı W. Wundt olarak biliyoruz. Çünkü W. Wundt, içebakış yöntemini koşulları üzerinde tam deneysel kontrol sağlayan uygulamaları ifade etmek için yani daha yenilikçi ve yöntemi daha genişleten bir yapıda tanımlayıp kullanıyordu. W. Wundt'a göre, laboratuvarda içebakış yöntemini kullanmak için; Gözlemciler sürecin ne zaman başladığını belirleyebilme, hazır veya uyanık olmalı, gözlem birkaç kez tekrarlanabilir yapıda dizayn edilmeli ve hazırlanan deneysel koşullar, uyarıcının kontrollü manipülasyonuna izin verecek yapıda olmalı.

pexels
Bu derinlikli çalışmalarından dolayı Wundt ve onun izinden giden psikoloji alanıyla ilgilenen kişilere yapısalcı, yaklaşımlarına da yapısalcılık adı verildi. Konstrüktivizm yani yapısalcılık bilinçli deneyimlerimizi kapsayan en temel unsurları ifade eden duyum ve algıların incelenmesi olarak tanımlanıyor. Fakat şunu da belirtmekte fayda var ki içebakış yöntemi W. Wundt ile ortaya çıkmadı. Hatta bu yöntemin Sokrates tarafından da kullanıldığı biliniyor. W. Wundt içebakış yönteminde yenilikler yaptığından daha çok bu yöntemle özdeşleşen adı W. Wundt olarak biliyoruz. Çünkü W. Wundt, içebakış yöntemini koşulları üzerinde tam deneysel kontrol sağlayan uygulamaları ifade etmek için yani daha yenilikçi ve yöntemi daha genişleten bir yapıda tanımlayıp kullanıyor. W. Wundt'a göre, laboratuvarda içebakış yöntemini kullanmak için; Gözlemciler sürecin ne zaman başladığını belirleyebilme, hazır veya uyanık olmalı, gözlem birkaç kez tekrarlanabilir yapıda dizayn edilmeli ve hazırlanan deneysel koşullar, uyarıcının kontrollü manipülasyonuna izin verecek yapıda olmalıydı.

google photos
Zihin: Dolaylı ve Doğrudan Yaşantıların Yansıması

W. Wundt, zihni incelerken iki kavramdan bahsediyor: dolaylı ve doğrudan deneyimler. Wundt'a göre psikologların odaklanması gereken konu, doğrudan deneyim olmalıdır, çünkü doğrudan deneyim, gerçek deneyimin kendisi hakkında bilgi verir. Bu amaçla W. Wundt ortaya koyduğu çalışmalarda topları ve metronomları kullandı. Deney katılımcılarından bu topları platformdan yuvarlarken veya metronom sesini dinlerken nasıl hissettiklerini açıklamalarını istedi. Wundt için bu duygular, düşünme biçiminin en önemli bileşenleriydi. W. Wundt, kendi içebakış yöntemine dayalı olarak üç boyutlu duygu teorisini ortaya koydu. Metronom sesinin uyandırdığı duyguları 3 kategoride sıraladı: hoş/nahoş, gerilim/rahatlama ve heyecan/depresyon. Her duygunun bu üç boyuttan birinde sınıflandırılabileceğini savundu.

pexels
Çalışmalarına baktığımızda genel itibariyle W. Wundt için çocuk psikolojisi ve hayvan psikolojisi ile ilgilenmedi diyebiliriz çünkü kendisi bu konularda deneysel çalışmaların yapılamayacağını düşünüyordu ve onun öncelediği konu çalışmalarının deneysel olarak uygulanabilir ve somut olarak sonuçlandırılabilir olmasıydı. 1900-1920 yılları arasında kaleme aldığı Halk Psikolojisi kitabıyla psikolojiyi deneysel ve sosyal psikoloji olarak ikiye ayırdı. Wundt'u sosyal psikolojinin kurucusu yapan şey şeyin Halk psikolojisinin sosyal psikolojinin kökeni olarak kabul edilmesi olduğu söylense de bu söylenti aslında asılsız bir iddiadan öteye gidemedi çünkü W. Wundt'un düşünceleri, sosyal psikolojinin olduğu halden uzaktı ve  ilk sosyal psikologlar bile bu fikirlerden bahsetmediler ve bilimsel anlamda hiçbir zaman yararlanmadılar.

google photos
Wundt, duyum, algı ve dikkat gibi basit zihinsel süreçlerin laboratuvar deneyleri kullanılarak çalışılabileceğini, hafıza ve öğrenme gibi daha yüksek zihinsel süreçlerin deneysel yöntemlerle çalışılamayacağını savunmuştu. Üst düzey zihinsel süreçlerin incelenmesinin, sosyologların ve antropologların deneysel olmayan yöntemleri kullanılarak araştırılması gerektiğini öne sürmüştü. W.Wundt, 31 Ağustos 1920 yılında ise yaşama gözlerini kapatarak ardından psikoloji bilimi için değerli görüşler ve kaynaklar bırakarak aramızdan ayrıldı.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?