Dünya Yeni Bir Güne Hangi Kahvaltıyla Başlıyor?

İngilizler için kahvaltı en az bizim kültürümüzdeki kadar önemli. Bu nedenle protein ve yağ ağırlıklı hazırladıkları kahvaltı tüm günü tok geçirtebilecek nitelikte oluyor. Çeşitliliğe rağmen masaya serpme usulünü değil tek tabakta tüm ürünleri toplamayı tercih ediyorlar. Ürünler ilk başta ilginç gelse de bir arada oldukça lezzetli oluyorlar. Örneğin bizim olmazsa olmaz akşam yemeklerimizde olan kuru fasulye onlarda bir kahvaltılık. Salça ya da domatesle birlikte soğansız şekilde pişirilmiş kuru fasulyeler tabağın bir kenarında yerini alırken, 2 tane yağda yumurta tabağın tam ortasına yerleştiriliyor. 2 ya da 3 parça kızarmış domuz pastırması ve 1 tane sosisin yanına da kızarmış tereyağlı ekmek ile servis edilen bu kahvaltı tam bir protein deposu.

Alman kahvaltısı Türk kahvaltısına çok benziyor. Çeşit çeşit peynirler, ekmekler, yumurtalar ve kurutulmuş etler Alman kahvaltısının olmazsa olmazı. Ayrıca Alman kahvaltısında yoğurt, meyve, reçel de bulmak mümkün. Türk kahvaltısıyla ayrılan pek bir yanı olmamakla birlikte ciğerden yapılma sucukları ve içi reçel dolgulu ekmekleri farklılık olarak sayabiliriz.

Şu ana kadar sıraladığımız ülkelere göre belki de en sağlıklı kahvaltıyı Japonlar ediyor desem yanlış olmaz. Belki de uzun yaşamlarının sırrı burada saklıdır kim bilir? Şeker oranı çok az olan Japon kahvaltısında elbette pirinç var. Buğulanmış pilav, nori (deniz yosunu), miso çorbası (havuç, soğan, mantar ve soya gibi sebzelerin bulunduğu bir çorba) ve ızgara edilmiş ya da fümelenmiş balık Japon kahvaltısının temelini oluşturuyor.