Mitolojide ve kutsal metinlerde sıklıkla karşımıza çıkan bir olay vardır. İnsanların yoldan çıkması, yeterince itaat etmemesi ve toplumsal kargaşa sebebiyle Tanrı ya da Tanrıların cezası olan sel felaketleri. Hepimizin bildiği Nuh Tufanı bu felaketlerden yalnızca biri. Sümerlerden Yunanlara, Hindistan’dan İnkalara kadar birçok medeniyette bu felaketler korkunç bir son olarak anlatılır. Günümüz insanının kendinde gördüğü güç sanırım hiçbir medeniyette görülmemiştir. Ve yaşanan doğal afetler tüm Tanrıların toplanarak uyguladığı bir ceza niteliğindedir. Peki, insan bu felaketlere hem neden olup hem acı çeken taraf olmayı nasıl başarır? Gelin söz dinlemez insanlığın başına buyruk kararlar neticesinde yaşadığı bir felaketi birlikte inceleyelim. 1997 yılına Polonya'ya doğru bir gidiyoruz.