Pexels
İLİŞKİLER / CİNSELLİK

Çocukluk Çağı Travmalarının Romantik İlişkilere Yansımaları

13 Tem 2023

Çocukluk, yaşantımızın ilk yıllarını kapsayan ve yaşamla ilgili ilk deneyimlerimizi edindiğimiz dönemdir. Bu dönemde yaşanan her deneyim gelecek yaşantımız için oluşan temeli şekillendirir. Çocukluk çağında yaşanan travmalar da bu nedenle önemlidir. Çocuklukta yaşanan ve travmatik etki yaratan deneyimler yetişkinlik döneminde yaşamımızın farklı alanlarını etkiler. Bu alanlardan biri de kurduğumuz ilişkilerdir. Özellikle romantik ilişkiler gibi yakın bağlar kurduğumuz ilişkilerde geçmiş yaşantılarımızın izleri vardır. Çocukluk çağı travmaları da romantik ilişki süreçlerimizi başlangıcından itibaren etkiler.

Pexels
Çocukluk çağı travmaları bir çocuğun duygusal, sosyal, fiziksel gelişimine herhangi bir açıdan zarar veren tüm olayları içerir. İhmal, fiziksel, duygusal ve cinsel istismar bunlardan bazılarıdır. Bunun yanında ailenin çocuğun yanında bulunmayışı, duygusal açıdan yeterli desteği vermemesi, tutarsız davranışlar sergilemesi gibi durumlar da çocukta travmatik etki yaratabilir. Travma bireyin beklemediği anda, kontrol edemediği olayların başına gelmesidir. Çocuklukta kendi hayatımızın kontrolü tam olarak elimizde olmadığından güven duyduğumuz insanlara ihtiyacımız vardır. Travmalar bu kişiler tarafından yaşatıldığında güven duygumuzu sarsarlar. Yaşanan olay sonucu çocukta sıklıkla korku, çaresizlik ve güvensizlik duyguları belirir. Literatürde çocukluk çağı travmaları iki başlık altında incelenir bunlardan biri ihmal; bir diğeri de istismardır. İstismar çocuğu fiziksel, duygusal ve sosyal olarak tehlikeye atan her türlü olayı kapsar. İhmal ise çocuğun ihtiyaçlarının aile tarafında yeterli olacak biçimde karşılanmamasıdır.
 

Pexels
Çocuklukta yaşanan travmalar çocuğun ve ailenin özelliklerinden etkilenir. Araştırmalar küçük yaşta ebeveyn olunduğunda çocukları ihmal etme oranının artığını gösterir. Ebeveynlerde eğitim seviyesinin düşüklüğü, psikolojik bozukluklar, alkol-madde kullanımı gibi davranışlarda çocuk ihmali olasılığını arttıran diğer özelliklerdir. Ayrıca ebeveynlerin kendi aralarında yaşadıkları sorunlarda çocuklarda travmatik etkiler bırakabilir. Birçok araştırma çocukluk döneminde yaşanan ihmalin ve istismarın bireyin gelecekteki yaşantısını da etkilediğini gösterir. Bu kişilerde psikolojik bozuklukların görülme oranı daha yüksektir. Çocukluk çağı travmalarının sıklıkla depresyon, kaygı, kendine zarar verme, alkol-madde bağımlılığı gibi durumlara yol açtığı görülür. Tüm bunların yanında yaşanan travmalar kişilerin ileride kuracakları ilişkileri de etkiler. Özellikle uzun süreli ilişkilerde bu etkiler daha net gözlemlenebilir.

Pexels
Çocukluk çağında yaşadığı travmalar bireyin ileriki yaşamında da insanlara güvenmesini zorlaştırır. Güvenli duygusal ilişkiler kuramamak romantik yakınlık yaşamayı da daha güç hale getirir. Romantik ilişkilerde başlangıç, yakın ilişki kurma, samimi romantik ilişki ve bağlanma gibi temel aşamalar bulunur. İstismar ve ihmal yaşayan bireyler sıklıkla bu aşamaların birinde ya da birkaçında zorlanma yaşarlar. Çocukluklarında yaşadıkları travmatik deneyimler bağ kurmada ve bu bağı devam ettirmede zorluk yaşamalarına neden olur. İstismar mağduru bireylerin partnerlerini daha olumsuz algıladıkları ve bu problemi çözmede zorlandıkları görülür. Bu tür deneyimlere sahip bireyler partnerlerine güvenememekte ve onlara öfke duyabilmektedirler. Bu problemler yaşadıkları ilişkinin sonlanmasına ya da evliliklerinin boşanmayla sonuçlanmasına neden olur. 

Pexels
İstismar ve ihmal bireyin sevilebilir olduğuna dair inancını da zedeler. Bu nedenle partnerlerinin kendilerini sevdiğine inanmakta zorlanırlar. Kendileri ve diğer insanlarla ilişkileri hakkında sahip oldukları katı inançlar ilişkilerden aldıkları doyumu da azaltır. İstismar ve ihmal mağduru bireylerde çarpıtılmış, olumsuz ve işlevsiz inançlara çok sık rastlanır. Geçmiş deneyimleri nedeniyle zihinlerinde yerleşen ve esneyemeyen inançlarından romantik ilişkileri de olumsuz etkilenir. Daha önceki deneyimlerinde yakınlıktan zarar görmüş olmaları onları fiziksel ve duygusal yakınlaşmadan uzak durmaya itebilir. Yaşadıkları çatışmaları çözme şekilleri de genellikle işlevsiz yöntemlerdir. Karşıdakine fiziksel ya da duygusal zarar vermeye yönelik davranışlar sergileyebilirler. Öte yandan yıkıcı tepkiler yerine problemden kaçmayı ya da yokmuş gibi davranmayı da tercih edebilirler. Tüm bu tepkiler sorunların çözülmesini daha zor hale getirir.
 

Temelde çocukluk çağı travmalarının ilişki doyumunu azalttığı neredeyse tüm çalışmalarda görülmüş bir sonuçtur. Travmanın yarattığı ve bu yazıda bahsettiğimiz birçok etki romantik ilişki doyumunu olumsuz etkiler. Romantik ilişki doyumu yaşam doyumunu da büyük oranda etkilediğinden bu tarz zorlanmalar fark edildiğinden bir uzmandan yardım almak işlevsel bir çözüm olacaktır.

Kaynak: Minaz, M. (2023). Çocukluk çağı travmaları ve romantik ilişki doyumu arasındaki ilişkide çatışma çözme stillerinin ve ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmaların aracı rolünün incelenmesi (Master's thesis, TC Maltepe Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü).
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?