Claude Monet Hakkında Bilmeniz Gereken 7 Şey

01 Kas 2021

Ünlü Fransız ressam Oscar Claude Monet, eşsiz renk kullanımı, blur izlenimi veren fırça darbeleri, renklerle dans eden ve renkli gölgelerin de olabileceğini resmeden, Empresyonizm akımının öncü ressamlarındandı. Fakat Monet’yi sadece ressam olarak adlandırmak ona hakaret olacaktır. Çünkü o, bilinenin aksine aynı zamanda karikatürist, tutkulu bir bahçıvan, gezgin ve hayalperestti. Eğer siz de Monet’yi sadece ressam kişiliği ile biliyorsanız ve daha fazlasını öğrenmeye niyetliyseniz, şu an doğru yerdesiniz.

Elif Sinem Aydınoğlu

3 Bardak

1.	Sanat Hayatına Karikatürist Olarak Başladı
Claude Monet, resme olan yeteneğini okul yıllarında dersten sıkılıp öğretmenlerinin karikatürlerini yapmaya başladığında keşfetmişti. Öyle ki öğretmenlerinin karikatürleri, arkadaşları tarafından fazlasıyla beğenilip satın alınarak ödüllendirildi. Bu da Monet’nin hem okul hayatını terk edişine hem de ilk kazancını sağlamasına sebep oldu. Günde 4 saat için bile olsa okulun her zaman ona hapishane hissi verdiğini ve kendini hiç oraya ait hissetmediğini söyleyen ünlü ressam, geleceğine, babasını karşına alacak şekilde bir adım atmıştı. 1857 yılında başlayan karikatür macerası, ilerleyen yıllarda yakın arkadaşı olacak manzara ressamı Eugéne Boudin ile 1858 yılında tanışmasıyla son buldu.

2.	Empresyonizm Akımının En Bilinen Ressamı
Monet ve aralarında Piere – Auguste Renoir’ın da bulunduğu ressam arkadaşları, 1874 yılında talep görmeyen eserlerin bulunduğu bir sergiye katıldılar. Bu sergide Monet’nin en fazla dikkat çeken eseri, büyüdüğü şehir olan Le Havre Limanı’nı resmettiği “İzlenim, Gündoğumu” resmiydi. Fakat ilgiyi çekme sebebi ünlü ressamın fırça darbeleri değil, ünlü eleştirmen Gautier tarafından, Daubigny’nin bir resmini eleştirirken kullanılan “izlenimci” kelimesini, eserinin adı olarak seçmesiydi. Ünlü ressam, sansasyon yaratmak için yaptığı bu hareket ile eleştirmenlerden aradığı tepkiyi aldı ve sanat eleştirmeni Jules – Antoine Castagnary “Onlar bir anlamda – izlenimci – dir, manzarayı değil, manzaranın kendilerine verdiği izlenimi resmediyorlar.” demesiyle kendisini empresyonizm akımının en bilinen ressamı olarak buldu.

3.	Seyahatlerinin Eserlerine Kattıkları
İzlenimciler, eserlerine katkısı olması amacıyla hep yollara düşerdi. Monet de sürekli heyecan verici resim konuları aradığı için diğer ressamlar gibi sıklıkla seyahat ederdi. Ziyaret ettiği her ülkeden ya da şehirden, etkilendiği yerlerin egzotik renklerini blurlu bir şekilde tuvale resmederdi. En etkilendiği ülke İtalya, şehir ise Venedik’ti. Venedik resimleri, ünlü ressamın şehrin mimarı yapısından oldukça etkilendiğini göstermektedir. Resimdeki objeler net görülmemekle birlikte renk uyumu takdire şayandır. Monet’nin, “Venedik’teki Büyük Kanal” resmi, ilginç su yansımalarını gösteren ve en bilinen İtalya çizimlerindendir.

4.	Doğanın Sanatına Etkisi
Monet geride bıraktığı 200’den fazla eser dışında, yaşadığı evlerde muhteşem bahçeler yaratacak kadar doğa aşığıydı. Resimleri de bu tutkusundan fazlasıyla etkilendi. Monet, “Ressam olmasaydım kesinlikle bahçıvan olurdum” diyerek doğaya ne kadar düşkün olduğunu kendi sözleri ile açıklar. Hatta daha da ileri giderek ‘Ressam olmayı çiçeklere borçluyum” der. Oldukça abartmasına rağmen haksız  olduğunu da söyleyemeyiz. Hatta nilüferlere olan tutku derecesindeki resimleri, bu cümleleri doğrular vaziyettedir.

5.	Nilüferlere Duyduğu Tutku
Monet, ezelden beri nilüferlere tutkulu olduğu için resimlerini çiziyor sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz demektir. Çünkü ünlü ressam aslında Giverny’ye taşınıp inzivaya çekildiğinde, sırf zevk için nilüfer dikmeye başlamış. Dikerken onları resmetmek hiç aklında yokken, zamanla havuzunun ne kadar güzel olduğunu fark etmesi ve paletine uzanmasıyla bu eşsiz fırça darbeleri ortaya çıkmış. Hayatının son 30 yılında nilüferleri resmeden ünlü sanatçının, 250’den fazla nilüferler tablosu bulunmakta ve birçok ülkede sergilenmektedir. Monet'nin en ihtişamlı nilüferler tablosu ise Paris Orangerie Müzesi’nde özel, oval bir odada sergilenen 8 tabloluk seridir. Uzunluğu 6 metre ila 17 metre, genişliği ise 2 metredir.

6.	Aynı Anda Birden Fazla Eser Üzerinde Çalışması
Ünlü ressam, aynı manzaranın farklı zaman dilimlerini resmettiği için aynı anda birden fazla tuval üzerinde çalışırdı. Bu şekilde çalışmasının amacı, hızla değişen ışık oyunlarını yakalamak istemesiydi. Böylece, birçok eserini farklı zaman dilimlerinde çizdiği için tek bir manzaradan farklı resimler ortaya çıkmıştır. Rouen Katedrali de bu dizilerden nasibini almıştır. Rouen Katedrali’nin "Batı Cephesi”, "Sabahın Erken Saatleri”, “Sabah Saatleri”, “Öğleden Sonra” ve “Akşama Doğru” başta olmak üzere 30’dan fazla görünümünü resmetti. Tabii aralarından en iyi 20 tanesini de seçerek Paris’e, sergilenmeye gönderdi.

7.	Görme Duyusunun Resimlerindeki Renklere Yansıması
Monet, uzun yıllar gözünde bulunan katarakt hastalığını tedavi ettirmeden resim çizmiştir. Çoğu resmindeki kırmızı ve sarı tonlarının, bu göz hastalığından olduğu da ileri sürülmektedir. Oldukça uzun bir süre tedaviyi reddeden ünlü ressamın birçok eserinde hastalığının izlerini görebiliyoruz. En bilinenleri ise farklı zamanlar içinde çizdiği “Japon Köprüsü”dür.