foreignpolicy
SEYAHAT

Çin'deki Hayalet: Kangbashi

08 Kas 2022

İnsanların yerleşik hayata geçmesi yepyeni bir yaşam formuna adım atılmasının yanı sıra kültüre dair birçok unsurda da ciddi değişimler ve kazanımlar anlamına geliyordu. Yaşanan yerin iklim koşulları ve coğrafi yapısına göre giyim, beslenme ve yerleşim pratiklerinde karakteristik atılımlar yapılıyor, bu da bugün kültür olarak tanımladığımız olgunun özgün temellerini atıyordu. İçeriği değişse de bu süreçte tüm dünyada ortaklaşılan bir durum gelişti. Yerleşimlerin karakteristik özellikler taşıyan birer şehir yerleşimine dönüştüğü ve ulaşım teknolojileri gelişince birbirinden etkilenmeye başladığı görüldü. Peki bir şehir bu tarihsellikten bağımsız var olabilir mi?

1.5 Bardak

dymontiger.livejournal
İhtiyaçları, rasyonel tercihleri veya tarihsel olayların yönlendirmesi olmaksızın bir grup insan herhangi bir yeri yerleşim yeri olarak benimseyebilir mi? Nesillerin farklı farklı deneyimlerle inşa ettiği bir yerleşim kültürü olmadan, bir anda inşa edilmiş devasa bir şehir orada yaşayanlara bir anlam ifade edebilir mi? Daha doğrusu öyle bir yerde kimse yaşar mı? Çin’in İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nde yer alan Ordos için bu soru uzun zamandır soruluyor. Bu şehrin Kangbashi bölgesi yer altı kaynaklarının zenginliği nedeniyle yoğun ilgi gören Ordos’taki nüfus dengesini korumak için 2003 yılında inşa edilmeye başlandı.

baliroomsforrent
Şehre akın eden kişilerin şehir merkezine yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan bu bölgede yaşamalarını planlayan Çin en az 1 milyon insanın yaşayabileceği ve tüm ihtiyaçları önden düşünülmüş bir yerleşim planladı. Rezidanslardan alışveriş merkezlerine, müzeden heykellere, bulvarlardan parklara kadar her şeyin sıfırdan inşa edilip kullanıma sunulduğu bu yer sadece çantanızla gelip yeni bir hayata başlayabileceğiniz bir simülasyon gibi görünüyordu. Cazibeyi artırmak için bazı önemli merkezleri ve kurumları da bu bölgeye taşıyan yetkililer beklemedikleri bir sonuçla karşılaştı.

mirfactov
Ordos’ta yaşayanlar Kangbashi’ye yerleşmek istemediler. Eski yerleşimlerinde kalmayı tercih edenler nedeniyle Kangbashi kısa sürede bir hayalet şehre döndü. Bazı resmî kurumların buraya taşınması da çözüm olmadı zira insanlar araçlarıyla git gel yaparak işlerini görmeyi tercih ettiler. Bu durum Kangbashi’deki yapıların bazılarının birer eğitim kampüsüne dönüştürülmesi gibi alternatif çözümler üretilmesine neden oldu ancak devasa şehirde hala birkaç yüz bin insan dışında yaşayan kimse yok. Üstelik bu sayıya da yine bazı planlamalar sonrası son yıllarda ulaşılabildi.

Bu durum bize ister kendi eliyle ister başkaları tarafından inşa edilmiş olsun insanların yaşadıkları yerde bir anlam arayışında olduğunu gösteriyor. Bazen çocukluğumuzun geçtiği, bazen iyi ya da kötü anılarımızın olduğu, bazen de bizden önceki insanların miras bıraktığı mekânları bir şeyleri hatırlayarak deneyimlemek önemli bir tecrübe. Sizden önce sayısız insanın başka gözlerle baktığı bir manzarayı seyretmek, yıllardır aynı yerde yapılan bir yemeği işi ustasından öğrenmiş birinin elinden yemek, içinde belki bir edebiyat akımının, belki bir politik hareketin başladığı bir binanın önünden geçmek varken sadece yaşamak için inşa edilmiş beton bloklar arasına yerleşmek çoğu insana cazip gelmeyebilir. Çünkü yaşadığımız yer bizim için sadece fiziksel mekân değil.

oddviser
Çin’de yaşanan da bu oldu. Bu belirlemelerin bir kısmı tahmin tabii ama derme çatma da olsa yerleşik bir düzenin olduğu bir yerde yaşamayı dört başı mamur bir şehirde yaşamaya tercih edenler yukarıda özetlediğimiz durumu bir nevi ispatladı. Muhakkak ekonomik gerekçeler ya da bilmediğimiz başka nedenler de vardır ama Kangbashi bize şehirlerin sıfırdan değil yaşayarak inşa edildiğini gösteren önemli bir örnek oldu. Çünkü insanın olduğu her yerde etkileşimlerle biriken bir tarihsel tecrübe var. Bu tecrübeyi hissetmediğimiz yere aidiyet geliştirmemiz mümkün olmuyor.

©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?