Casusla Buluşma: Treason Dizi İncelemesi

Treason’un TOP 10 listesinin onuncu sırasında olması da buna oldukça yaraşır bir örnek doğrusu. Dizinin yapım sürecinden söz etmeye devam edecek olursak; aksiyon dolu Treason’un yönetmen koltuğunu iki isim paylaşıyor. Kimileri için şaşırtıcı gelecektir fakat benim için hiç de öyle olmayan bir bilgiye göre, dizinin yönetmen koltuğunda oturan isimler ABD’li kadın yönetmenler Louise Hooper ve Sarah O'Gorman sevgili okurlar. Öyleyse kadınlar, aksiyon ve politikadan ne anlar diyenler şöyle bir yana dursun dizinin diğer gizli kahramanlarından bahsedelim…

Hikayenin yaratıcılığını, senaryosunu ve yapımcılığını üstlenen isim ise İngiliz asıllı senarist ve oyun yazarı Matt Charman’ın ta kendisi. 43 yaşındaki İngiliz ismin yanı sıra Treason’ın senaryosuna katkıda bulunan bir diğer isim Amanda Duke’ken, yapımcılığı üstlenen diğer isimler ise Foz Allan, Michael Robins, Bryony Arnold, Valery Ryan olarak karşımıza çıkıyor. Anlayacağınız bir mini dizi edasıyla Netflix’e karışan Treason’ın, yapım aşamasının da kendi gibi minik olduğunu söylemek pek mümkün değil sevgili okurlar. Tüm bu gizli kahramanların yanı sıra birbirinden yaratıcı ve yetenekli zihinlerin önce kalemleri sonra da kadrajlarıyla şenlenmiş Treason dizisine hayat veren başrol isimleri ise şu şekilde çıkıyor karşımıza… Adam Lawrance karakterine yani başrol karakterimize hayat veren isim Star Dust ve Daredevil gibi yapımlardan aşina olduğumuz Charlie Cox olarak biz izleyicileri selamlarken, Kara Yerzov rolüyle Ukrayna- Fransız asıllı 43 yaşındaki melez oyuncu Olga Kurylenko bizlere oldukça keyifli bir seyir süreci sunuyor. Bu iki ismin yanı sıra yan karakterlerde izlediğimiz Oona Chaplin ve Tracy Ifeachor gibi isimler de hikayenin ana hatlarının birer parçası olarak karşımıza çıkıyor. 18 yaş ve üzeri kitlesine hitap eden Treason’ın IMDB puanı ise oldukça iddialı doğrusu. 8/10.0’lık IMDB puanıyla TOP 10 listesinin birinci sırasında olması gerektiğini adeta kanıtlıyor Treason… Hadi öyleyse, sıra geldi Treason adlı beş bölümlük mini serinin biz Netflix izleyicilerine neler vadettiğine… Bakalım bu dram, aksiyon ve gerilim dolu hikaye bizlere nasıl bir olay örgüsü sunuyor…?

Treason dizisinin olay örgüsü, geçmişte sevgilisi olan kadın bir Rus casusuyla, yeniden bir araya geldikten sonra tüm hayatını sorgulamak ve zorlu fedakarlıklar yapmak zorunda kalan bir M16 yöneticisinin, umut ve başarı vadeden kariyeri konu alıyor. Biz izleyiciler, başarılı bir M16 yöneticisi olan Adam Lawrence’ın, şüpheli bir şekilde zehirlenen patronu hastaneye kaldırıldıktan hemen sonra MI6’nın zirvesine yükselişine şahit oluyoruz. Ancak beklenmedik bir karşılaşmadan ötürü Adam Lawrance, yıllardır emek verdiği ve aşama aşama yükseldiği ajanlık kariyerini sorgulamaya başlıyor. Tüm bunlar olurken gizli muhbiriyle tüm bağlarını koparmaya çalışan Adam Lawrance’ın ailesi yeni ve oldukça tehditkar bir tehlikeyle karşı karşıya kalıyor. Kariyeriyle, aile yaşantısıyla yani uzun lafın kısası tüm hayatıyla sınanan Adam Lawrance’ı merkeze alan Treason dizisi, tüm bunların yanı sıra Oona Chaplin isimle aktrisin hayat verdiği Maddy karakteri ve Olga Kurylenko’nun canlandırdığı Kara karakterinin kendi aralarında gizli bir ittifak kurarmasıyla daha da şenleniyor. Hikayenin ilerleyen bölümlerinde evli ve iki çocuklu bir çift olan Adam ve Maddy, vatana ihanet suçlamalarından kaçınmak adına, Adam’ın eski sevgilisi olan casus Kara’nın peşine düşüyor. Ancak kimsenin kimseye güvenmemesi gereken Treason evreninde kulak misafiri olunan konuşmalar, kime güvenilebileceği konusunda şüphe uyandırıyor. Uzun lafın kısası MI6'nın şu anki başkanından kurtulma planı ortaya çıktığında, Adam Lawrance devreye girer ve ancak kısa süre sonra, hayatına davetsiz bir misafir misali geri dönen geçmişinden dahil olan insanlar ve sırlar sayesinde yeni yöneticilik rolünün ilk göründüğünden çok daha hileli olduğunu anlar. Adam başına geleceklerden ve etrafında olacaklardan tamamen habersiz bir şekilde, tüm özel hayatını ve kariyerini stabil tutmayı amaçlasa da işler hiç de onun istediği gibi olmayacaktır…

Biz dizi severlere ilk bölümden son bölüme doğru yükselen ve son bölümle şaha geçen bir gerilim ritmi sunan Treason, aksiyon ve gerilim türlerini sevmeyenler için çok da cezbedici bir yapım değil ne yazık ki. Fakat bu durumun daha çok izleyici ile alakalı olduğunu söylemek pek mümkün. Bizlere yalnızca aksiyon ve gerilim ögelerini değil, aynı zamanda dram türünün ögelerini de sunan Treason, hayatın içindeki, rastlantıların anormalliğiyle bezemiş durumda. Kariyeri, ailesi, çocukları ve hatta tüm hayatıyla sınanan başarılı bir karakteri merkeze alan dizi, izleyicilere her hamlede “Ben olsam ne yapardım?” sorusu sordurma yeteneğine sahip fikrimce. Anlayacağınız, Treason dizisi karakterlerle izleyici arasında özdeşleşim kurulabilmesine oldukça olanak sağlayan bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra son dönemlerin Netflix yapımlarının teknik açıdan yarattığı dokunulmazlık, Treason dizisi için de geçerli. Son derece gerçekçi sahnelerle Treason dizisi, biz dizi severlere hem zihinsel hem de duygusal anlamda kolay erişilebilir bir tatmin süreci sağlıyor.

 

Eğer sizler de aksiyon ve gerilimin aynı kapta harmanlandığı ve elbette ki çorbaya tuz olarak dram türünün de eklendiği yapımları seviyorsanız. Treason’a bir şans verebilirsiniz. Yalnızca ve yalnızca beş bölümlük dizi, vaktinizden hiç mi hiç çalmayacak bizden söylemesi…