yapı kredi yayınları
KÜLTÜR/SANAT

Bireysel Sessizliğimiz: Vüs'at O Bener Bay Muannit Sahtegi'nin Notları

18 Kas 2022

Hayatınızı kaleme almak isteseniz nasıl yapardınız? Hani klişeleşmiş bir deyiş vardır; “Hayatımı anlatsam roman olur.” İşte bu minvalde bir roman var karşımızda. Vüs’at O. Bener’in akılcı ve absürt anlatısı ile karışık bir anlatı. Bir roman gibi sunulsa da aslında daha çok bireyin kendi ile sohbetleri. Gelin Bay Muannit Sahtegi’nin Notları kitabında Vüs’at O. Bener’i dinleyelim.

wikimedia
1922 yılında Samsun’da dünyaya gelen Vüs’at O Bener, Türk Edebiyatının belki de en kendine has yazarlarından biridir. Yaşadığı dönemin tüm anlatı yöntemlerine inat kendi üslubunu yaratır. Aslında birey olmayı ve yalnızlığı vurgular Bener. Ama anlattıkları tüm okurlara hitap etmez. Çünkü onun penceresinden dünyaya bakabilmek ve onun cümlelerinden bir anlam çıkarabilmek epey zordur. Postmodernist bir yazardır. Yazılarında gerçekliği ve kurguyu bir arada götürür. Hem yaşanmışlıklar vardır hem de yaşanacaklar. Zamanla her daim alışveriş halindedir Vüs’at O Bener. Kendi yaşamından kesitler sunduğu düşünülen ama kendisine göre bir kurmacadan ibaret olan Bay Muannit Sahtegi’nin Notları eseri de yaşamla kıyasıya mücadelenin göstergesidir.

unsplash
Bay Muannit Sahtegi’nin Notları birinci şahıs anlatıcısı tekniğinde yazılmıştır. Yazar ya da anlatıcı günlük yaşamından kesitleri okura sunar. Fakat öylesine bir sunuş değildir bu. Metinlerin alt metni vardır her sayfada. Birey kendi yalnızlığından, kendi korkularından bahseder. Âdeta kendisiyle yüzleşmedir. Bir başkasını araya koymadan bireyin kendi iç hesaplaşmasıdır. Eserde günlük anlatım geçmiş ve şimdiki zaman anlatılarıyla paralel bir şekilde gider. Eserin anlatıcısı kendini sahtelikler dünyasında gerçekliği arayan bir insan olarak tanımlar. Dışarıdan bakıldığında bir aydın bir entelektüel olarak görülen Bay Muannit, özünde kendini hayattan ve sevgiden korkan biri olarak tanımlar.

unsplash
1950’lerin Türk Edebiyatında roman anlayışı, daha çok kurmacanın üçüncü şahıs tarafından aktarılması ile gerçekleşir. Kurmacalarda bir olay örgüsü mevcuttur ve olayın her aşamada karakterlerle olan bağı sunulur. Okur kolay bir şekilde yorumlayabilir kurmacayı ve sonuçta kendine birtakım anlamlar çıkarır. Vüs’at O Bener bu anlayışın dışında bir anlatıcıdır. Bay Muannit Sahtegi’nin Notları eserinde okuru şaşırtır, yer yer hüzünlendirir ve kendi muhasebesini yapmasını sağlar. Okurun gerçeklik algısıyla oynar eserinde. Kendine has anlatısıyla okura bambaşka bir dünya yaratır.

unsplash
Vüs’at O Bener, yarattığı kurmaca karakter Bay Muannit Sahtegi ile iç içe geçer. Eserde kimin gerçek anlatıcı kimin kurmaca olduğu okur tarafından ayırt edilemez. Bu sebeple oldukça ustaca yazılmış bir eserdir. Öz yaşam öyküsünü kaleme aldığını düşünenler aynı zamanda bir kurmaca eser olduğunu da eserin sonlarına doğru düşünmeye başlarlar. Her anlamda okura absürt bir anlatı tecrübesi yaşatır. Bu bakımdan okura absürdizmin kurucusu ünlü Fransız yazar Albert Camus’yü hatırlatır. Sisifos Söyleni adlı eserinde Albert Camus’nün ele aldığı konuya bir değinme vardır sanki eserde. Yaşamak mı ölmek mi sorununu ele alır. Günlük yaşamın anlamsızlığı, boş telaşlar, aile, sevgi, ekonomi ve bir yandan da edebiyat üzerinde düşündürür. 

İntihar düşüncesi ile günlerini şekillendiren Bay Muannit Sahtegi sonunda hayatın akışına kendini bırakır. Belki de hayata tutunmasını sağlayan bir neden aramaya devam eder. Evlatlık kızı Fatoş’un hayatında var olması, ona içinde öldürmeyi istediği ve belki de yüzleşmeye korktuğu duyguları anımsatır. Kendini arayan bir adamdır aslında. Vüs’at O Bener’in kendi zayıflıklarını ve korkularını Bay Muannit Sahtegi adında yarattığı kurmaca karakter üzerinden aktardığı eserde okur kendi ikilemini yaşar. Hayatın içinde kendi yaşamında bir başkasının kurmacası mıdır? Yoksa kendi hayatının anlatıcısı mı? Yaşadığımız hayatın bize sunduğu bir dilemmadır bu. Bilginin ışığı bizimle olsun.
©2022 Beyhan&Beyhan Business Solutions Tüm Hakları Saklıdır
Yukarı Kaydır
BUNU OKUMAK İSTER MİSİN?